Suriye’de yaşanan son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ortadoğu uzmanı Niyaz Hemid, Kürt karşıtı politikalarının Ankara’yı Rusya’ya tamamen bağladığını söyledi
Ortadoğu Uzmanı Niyaz Hemid, Kuzey ve Doğu Suriye’deki gelişmeler ışığında şekillenen ABD, Rusya ve Türkiye ilişkilerine ilişkin bölgeden yayın yapan ANHA’ya değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin son dönemde Rusya ile imzaladığı anlaşmalarla “Rusya’nın esiri” olduğunu belirten Hemid, Türkiye ve Rusya arasında 10 Ekim 2016 tarihinde imzalanan doğalgaz anlaşmasına dikkat çekti. Hemid, doğalgaz anlaşmasına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu proje iki doğalgaz hattından oluşuyor. Bunlardan Turksterm boru hattı ile Rusya’daki doğalgaz Türkiye’ye ulaştırılacak. Norssterm boru hattı ile de Rusya’daki doğalgaz Avrupa’nın güneydoğusundaki ülkelere taşınacak. Bu proje aynı zamanda ABD’nin ekonomisine büyük bir darbedir. Çünkü bu proje ile Avrupa’ya taşınacak doğalgaz, ABD’nin Avrupa’ya verdiği doğalgazdan yüzde 20 daha ucuz olacak. Bu proje ile Türkiye- ABD ve Rusya-ABD arasındaki anlaşmazlıklar daha da derinleşecek. Rusya, bu proje ile Türkiye’deki enerji kaynaklarına el koymayı ve Erdoğan’ın siyasi iradesini kontrol etmeyi amaçlıyor.”
‘Eli boş döndüler’
Rusya ve Türkiye’nin Suriye’de kurduğu ilişkilere dikkat çeken Hemid, şöyle devam etti: “Rusya stratejik hareket ediyor. Suriye ve Türkiye yoluyla sıcak denizlere inmeye çalışıyor. Böylelikle ABD’nin Ortadoğu’daki hakimiyetini zayıflatmayı planlıyor. Diğer yandan geliştirdiği bu projeler vasıtasıyla Türkiye’yi NATO’dan tümden koparmak istiyor. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, kısa bir süre önce gittiği Washington’da Rusya ile S-400 füze anlaşmasının devrede olduğunu tekrarladı. Bu da Türkiye’nin ABD’ye karşı Rusya ittifakındaki inadını gösteriyor.” Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun ABD ziyaretine de dikkat çeken Hemîd: “Çavuşoğlu’nun ABD’den eli boş dönmesi, ABD’nin Türkiye’yi dost değil bir düşman olarak gördüğünün kanıtıdır” diyerek, şu tespitleri yaptı: “Türkiye- ABD ilişkilerindeki gerilimi körükleyen bir diğer etmen ise ABD’nin Suudi Arabistan ile kurduğu ilişkilerdir. Suudi ve Türkiye, İslam dünyasını yönetmede derin bir rekabet içindeler.” Türkiye’nin gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini Suudi Arabistan’a karşı kullanmak istediğinin altını çizen Hemid, değerlendirmesinde: “Türkiye, Kaşıkçı’nın öldürülmesine ilişkin ABD’ye birçok belge sunmasına rağmen sadece 17 kişi hakkında bir karar alındı. Türkiye, Suudi’yi ABD eliyle zayıflatmak istiyordu. Ancak ABD, Türkiye’nin işine gelecek bir adım atmadı. Tam aksine Trump, Suudi Arabistan’la iyi ilişkiler içerisinde olduklarını söyledi. ABD, Türkiye’nin Rusya’ya yanaşmasından rahatsız. Buna karşın Rusya ise her geçen gün Erdoğan’ın siyasi iradesini daha fazla eline alıyor.”
KAMIŞLO