Brush & Bow yaratıcı gazetecilik platformu gazeteci, sanatçı, feminist ve aktivist olan Kürt sanatçı Suna Alan’ın Ezidi kadınları anlattığı eseri ‘Nadia’yı, ‘Kadın Rol Modelleri Projesi’ kapsamında yayınladı. Platform, görünürde olmayan hikayeleri ortaya çıkarmayı amaçlıyor
Barış Barıştıran/İstanbul
Kürt kadınlarının toplumsal yaşamı, icraa ettiği sanatı ve düşünceleriyle birçok kuruluşa ve projeye konu oldu. Son olarak İngiltere merkezli Brush & Bow isimli yaratıcı gazetecilik platformu, bu yıl “Kadın Rol Modelleri Projesi’’ kapsamında Kürt sanatçı Suna Alan’ın portresine de yer vererek Alan’ın Ezidi Kürt kadını Nadia Murad şahsında IŞİD tarafından esir alınan Ezidi kadınlar için bestelediği şarkısını da yayınladı. Sanat ve müzik yoluyla daha geniş sosyal platformlarda bireysel hikayelerden yola çıkarak toplumsal keşifleri hedefleyen Brush & Bow yaratıcı gazetecilik platformu politik, ekonomik ve sistematik suistimal nedeniyle ezilen halklarla çalışıyor. Platform, önyargıları kırmak ve korkulara karşı mücadele vermek için görünürde olmayan ve zıtlığı teşkil eden hikayeleri ortaya çıkarıyor. Brush & Bow’un çalıştığı kişiler arasında savaşa, şiddete, travmaya veya sistematik ayrımcılığa maruz bırakılanlar buluyor. Gazeteciliğin tek yönlü geleneksel biçimlerine güvenmek yerine müziği ve sanatı kullanarak kelimelerin ötesine geçmeye çaba gösteren platform, çeşitli kültürler arasında yeni diyaloglar ve insanlar arasında yeni bağlar kurmayı hedefliyor. Platform, bu yıl başlattığı “Kadın Rol Modelleri Projesi’’ ile zorluklarla karşılaşan ve ilham kaynağı hedefler doğrultusunda çalışan çok sayıda kadınının sesini duyurmak hedefinde olduğunu duyurdu. Platform açıklamasında, “Halihazırda kadın rol modeller mevcutken, medya tarafından çok az sayıda ünlü kadının örnek olarak sürekli kullanıldığını fark ettik. Bir kadın rol modelinin neye benzediğine dair bir bakış açısı yoktur. Tüm kültürlerden, yaşlardan ve yeteneklerden kadınları vurgulamak istiyoruz. Yani kadınlara ilham vermeye çalışıyoruz” dedi.
Nadia Nobel ödülüne aday
Londra’da yaşayan Kürt sanatçı Suna Alan’ın kültürel ve müzik faaliyetleriyle kendi halkının ve kadınlarının sesini duyurma çabalarını takip eden Brush & Bow platformu, “Kadın Rol Modelleri Projesi’’nde Alan’ın biyografisi ve IŞİD tarafından esir alınan Ezidi Kürt kadınlarına atfen yeni bestelediği ‘Nadia’ isimli şarkısına yer verdi. 2014’te IŞİD mensuplarının Şengal’e yönelik soykırımında yüzlerce kadın ile birlikte köyünden kaçırılıp aylar boyunca esarette kalan Ezidi Kürt aktivist Nadia Murad Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmiş, George Clooney’in eşi Amal Clooney ile birlikte Birleşmiş Milletler’de (BM) yaşadıklarını anlatmış, bir kitap yazmış ve Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi olmuştu. Nadia Murad, halen Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nde (UNODC) çalışıyor ve insan ticareti mağdurlarının sorunları ile ilgileniyor.
Ciddi bir sarsılma yaşadım
2016 yılında İngiliz parlamenterler ve insan hakları kuruluşları ile gerçekleştirdiği bir dizi görüşme kapsamında İngiltere’ye ziyarette bulunan Nadia Murad ile görüşen Suna Alan, bu görüşmeden çok etkilendi. Bunun üzerine aynı yıl içerisinde IŞİD tarafından esir edilen Ezidi Kürt kadınları için iki ayrı destek konseri gerçekleştiren Alan, daha fazla farkındalık yaratmak amacıyla “Nadia’’ karakterinden etkilenerek “Nadia” eserini besteledi. Platformun bu çalışmayı yayınlamasından sonra gazetemize konuşan Suna Alan, “Nadia Murad ile yaklaşık bir saatlik görüşmemiz ardından ciddi bir sarsılma yaşadım. Gencecik bedenine bu kadar acıyı sığdırabilmiş bu kadının kırılgan sesinde ve buz kesen gözlerinde barbarlar tarafından esir edilmiş tüm Kürt kadınlarının çığlığı vardı. Dini, ırkı, sınıfı ve cinsiyeti her ne olursa olsun herkesin desteğini bekliyordu. O konuştukça omuzlarımdaki ağırlığı daha çok hissettim. Dinlediklerim sonrası uzun bir süre kendimi çok huzursuz hissettim. Bir ses olmalıyız ve sesimizi herkes duymalı diyerek aynı yıl içerisinde barbarlar tarafından esir edilen Ezidi Kürt kadınlarına yönelik çalışma yürüten Ezidi ve kadın kurumlarına destek amacıyla iki konser organize ettim. Sonrasında bu beste şekillenmeye başladı. Nadia şahsında Kürt kadını ve Kürdün hikayesidir bu eser. Tüm acılarına rağmen diz çökmeyen, aksine umudu hep diri olanların hikayesi…” dedi. Platform, Nadia eserini ve Hannah Kirmes tarafından çizilen Suna Alan’ın portresinin illüstrasyon çizimiyle web sayfasında paylaştı. Sayfada ayrıca kadınları konu alan çizimler ve kadın sanatçılara ait eserler de bulunmaktadır.
Kadınlara yapılanlar ölümden çok daha ağırdı
NADİA
Ah anne sesin gelmiyor
Ah anne dipsiz bir kuyuya, karanlık bir kuyuya
düştüm, ses ver!
Yaşam karanlık, özgürlük uzak,
yaralıydım ah anne
Yaşam karanlık, özgürlük uzak,
ölüm güzeldi ah anne
Uzaktır uzak, gözlerin çok uzak!
Uzaktır uzak, gözlerin çok uzak!
Anne, bir rüya gördüm
Adımı çağırıyordun, gülüşün hâlâ kulaklarımda
Benim, Nadia! Senin ceylanın,
Şengal’in kırmızı gelinciği Mutlu bir çocuktum ben.
Mutluluk içinde büyüdüm.
Yakındır yakın sesin, yakındır umut!
Yakındır yakın gözlerin, yakındır aydınlık!
Sanatçı Suna Alan, şarkının sözlerinin Nadia’nın röportajında ‘Dünyada sahip olduğum tek kişi annemdi. Beni Musul’a götürüp orada sattıklarında, işte o anda annemi ve kardeşlerimi unuttum. Çünkü orada kadınlara yaptıkları, ölümden çok daha ağırdı’ sözleri üzerine şekillendiğini söyledi.