PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 2 Nisan’da gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde özellikle vurgu yaptığı ulusal birlik mesajına ilişkin Kürt İttifakı “Öcalan’ın ulusal birlik çağrısıyla aynı noktadayız” dedi ve somut adım vurgusu yaptı
Elif Aydoğmuş/İstanbul
PKK Lideri Abdullah Öcalan 21 yıl sonra ilk defa 27 Nisan’da, Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı üzerinden ailesi ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Kardeşi Mehmet Öcalan ile yaptığı telefon görüşmesinde PKK Lideri Öcalan, Federe Kürdistan Bölgesi’nde yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, ulusal birliğin aciliyetine dikkat çekti. Öcalan’ın tüm Kürtlere yaptığı çağrıyı ve ulusal birlik çalışmalarını, Kürt İttifakı içerisinde yer alan Kürdistan Demokrat Partisi-Türkiye (KDP-T) Genel Başkanı Mehmet Emin Kardaş, Devrimci Demokrat Kürt Derneği Genel (DDKD) Genel Sekreteri Abdulhay Okumuş, Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek ile İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaya gazetemize değerlendirdi.
‘Kürtler oyunları görmeli’
KDP-T Genel Başkanı Mehmet Emin Kardaş, 21. yy.’da da sömürgeci devletlerin kendi menfaatleri uğruna yeni işgal girişimlerinde bulunduklarını ve bunu da özellikle Kürtlerin yaşadığı topraklar üzerinde yapmaya çalıştıklarını ifade etti. Bundan sonra Kürtlerin birbiriyle çekişmesinin bir anlamı olmadığının altını çizen Kardaş, “Öncelikle ENKS ve PYD arasında yeni girişimler ve diyaloglar oluştuğunun bizim açımızdan sevindirici olduğunu belirtmek isterim. Kürtler arasında dostane, birbirlerini dinleme, öneri ve eleştiri sunma çok önemlidir. Bu partiler arasındaki, örgütler arasındaki birlikteliği ortaya çıkarır. Son 10 yıldır bütün emperyal ülkelerin amacı Kürdistan’ı paylaşmak. Daha önce 4’e böldüler. Kürtlerin artık bunu görmesi gerekir. Bunun üzerinde akıllıca düşünmesi gerekir ve birlikte hareket etmesi gerekir” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Kürtlerin büyük kısmı tarafından lider olarak görüldüğünü söyleyen Kardaş, “Bu anlamda ulusal birlik ile ilgili gelen mesajı önemlidir. Kim olursa olsun, ne koşulda olursa olsun ulusal birlik açısından gelen mesajlar önemlidir. Bu açıklamalar artık somuta bürünmeli, herkesin bunun oluşması için çalışması gerekiyor. Evde oturarak birliği sağlayamayız. Herkesin ortaya pratik koyması gerekir. Kürt İttifakı’nın dışında kalanları ittifakta görmek istiyoruz. Sık sık bu yönlü çağrılarımızı yapıyoruz. Kürt birliği bundan sonra olmazsa olmazdır” diye belirtti.
‘1982 anlaşması önemli’
DDKD Genel Sekreteri Abdulhay Okumuş da Zine Werte ve Maxmur’da yaşananları hatırlatarak şunları söyledi: “Orada yaşanan sadece Kürtler arasındaki bir çelişki sorunu değil, uluslararası oyunun sonucu. Maalesef bu oyunun sonucunda Kürtler karşı karşıya getiriliyor. Kürtler, ulusal birlik çalışmalarının hız kazandığı böyle bir süreçte bu tip oyunlar konusunda hassasiyet göstermelidir. Olaya ideolojik ya da inançsal değil ulusal bakmalıdır. Diyalog yoluyla çözülebilecek bir sorundur hassasiyet gösterilebilirse. Ki hassasiyet gösterildiğini de görüyoruz.”
Okumuş Türkiye’de bulunan Kürt partileri olarak ulusal birlik konusunun öncelikli çalışmalarından olduğunu söyleyerek, “Salgın döneminde canlı bir araya gelemesek de online üzerinden görüşmelerimiz devam ediyor. Elbette tatmin eden boyutta değil. Fakat özellikle güncel görüşmelerde hızlıca adımlar atmak adına dijital ortamı kullanmak durumunda kalıyoruz” diye konuştu.
PKK lideri Öcalan’ın ulusal birlik çağrısının son derece olumlu olduğunu ifade eden Okumuş, “Öcalan ulusal birlik konusunda yaptığı çağrıda 1982 anlaşmasına değindi. Bu anlaşma dönemine göre çok önemlidir fakat içeriğinin yeniden değerlendirilip güncellenmesi gerekir. 1982 anlaşmasının ruhuyla söylenenler pozitiftir. Yeni anlaşmaların da yapılması çok daha olumlu sonuçlar doğuracaktır” diye belirtti.
‘Öcalan’ın çağrısıyla aynı noktadayız’
KKP Genel Sinan Çiftyürek, ulusal ittifaka ilişkin kararlılıklarının devam ettiğinin altını çizerek, salgın nedeniyle bir araya gelemediklerini fakat görüşmelerini dijital üzerinden gerçekleştirdiklerini söyledi. Öcalan’ın yaptığı çağrının kendileriyle aynı noktadan olduğuna vurgu yapan Çiftyürek, “Ulusal birliğe ilişkin çağrı doğrudur. 1982 yılındaki 10 maddelik protokole vurgu önemlidir. Oradaki vurgu şudur; Kürtler kendi aralarında antlaşma yaptılar. Bugün de gündeme gelebilecek herhangi bir iç sorunda kendi aralarında çözebilirler, herhangi bir gücü araya sokmadan. Barış ve diyalog kültürü ile çözebilirler. Kürdistan İttifak çalışması da zaten bunun üzerinden gidiyor” dedi.
‘Rojava ile Güney yakınlaşmalı’
Parti olarak son yıllarda sıkça Rojava ile Federe Kürdistan’ın yakınlaşması gerektiğini dile getirdiklerini hatırlatan Çiftyürek, “O yönde olumlu ve güzel gelişmeler var. Rojava’nın kendi içerisinde de çok olumlu gelişmeler var. 11 kişilik bir insiyatif oluşturuldu. Dolayısıyla bu bize güç katıyor. İnanıyoruz ki Güney ile Rojava arasındaki yakınlaşma Kürdistan İttifakı’na dair çerçeveyi değiştirecektir. Biz Kuzey’deki partilerin çabası da buna güç katacaktır. Halkımızın bir deyimi vardır, su uyur, düşman uyumaz derler. Bugün koronavirüs salgını altında bile sömürgeci devletlerin 4’ü birden boş durmuyorlar, Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Kürtler de buna karşı ulusal birliği oluşturmalı” diyerek birliğin aciliyetine bir kez daha vurgu yaptı.
‘Ayna Dersim’dir’
Çiftyürek son olarak Dersim Soykırımı’nın 4 Mayıs’taki yıldönümüne de dikkat çekerek şöyle devam etti: “Dersim Soykırımı’nda hayatını yitiren halkımızı saygı ile anıyorum. Devletin Kürt ulusal sorununa, çözümüne nasıl yaklaştığını anlamak istiyorsak, bunun en çıplak, en kapsamlı aynası Dersim’dir. Dersim’de ne görüyoruz? Bir halkın tek tip, tek bayrak, tek vatan, tek dil, lehine ortadan kaldırılmasını görüyoruz. Dersim Soykırımı bugün de devam ediyor. Kürt ulusal ittifak hareketi, partileri, siyasetçileri, kadrolarımız, seydalarımız, bunu dikkate alarak ulusal ittifaklarını öne çıkarmalılar. Gün parti çıkarı değil, halkın çıkarıdır.”
‘Öcalan’ın mesajları hayati’
İnsan ve Özgürlük Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kaya ise şunları söyledi: “Umudun en çok olduğu dönemlerde yıkıcı faaliyetlerin zirveye çıkacağını unutmamamız lazım. Kürtlerin uzun yıllar hayalini kurduğu bir araya gelme mevzusu, eğer bu süreçte yıkıcı faaliyetlerin oyununa gelerek veya yeterince tahlili yapılmadan adımlar atılarak bu yıkıcı adımların beslenmesi belki Kürtler için 21. yy.’ın bile kaybedilmesine neden olur. Bu kadar tarihi bir dönemeçteyiz. O açıdan bunu ciddi anlamda ele almalıyız. Yıkıcı bir dil kullanmak Kürtler arası diyaloğu bitirmeye çalışanların ekmeğine yağ sürer, kimsenin buna gelmemesi gerekir.”
Kaya, son olarak Öcalan’ın ulusal birlik çağrısına değinerek, “21 yıldır ilk defa telefon görüşmesi gerçekleştiren Sayın Öcalan’ın bu konuyu gündeme getirmesi aslında durumun ne kadar hayati olduğunun göstergesidir. Pratiğin içerisinde yıllarını vermiş, ilmek ilmek örmüş bir şahsiyetin bunu gündeme getirmesini ekstra dikkate almak zorundayız. O açıdan tarafların hepsinin, öncü kişilerin, kadroların bu konuda söylenen en ufak kelimeye dahi çok önem vermesi gerekiyor. Bunu görmemiz ve kitlelere taşımamız gerekiyor” diye konuştu.