Kürtçe halaylara yönelik gözaltıların yoğun şekilde protesto edildiği Wan’ın Miks (Bahçesaray) ilçesinde düğünler jandarma iznine bağlandı. Sivil toplum örgütleri ‘Kürt halayı izne bağlandı. Kültürü baskılamaya çalışıyorlar’ diyerek tepki gösterdi
Sanal medyada bazı hesapların Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çekenlerin hedef gösterilmesi ardından kişi halay çektiğin için gözaltına alınıp tutuklandı.
Wan Miks’te (Bahçesaray) birçok gözaltı ve tutuklamanın olduğu ve bunların yoğun şekilde protesto edildiği yerlerden biri.
Ancak Wan Miks’de bu protestoların ardından düğünler jandarmanın iznine bağlandı. İlçe kaymakamlığı muhtarlara düğünlerin jandarmanın iznine bağlandığı ve uyulması gereken şartlar olduğu konusunda bilgilendirme mesajı gönderdi.
Artı Gerçek’ten Zelal Sahidenur Sari’nın haberine göre gönderilen mesajda şu ifadeler yer aldı:
“Muhtarlarımızın dikkatine: Mahalleniz ve mezrasında düğün faaliyeti olduğu zaman düğün öncesinde, en az iki gün önce düğün sahibi kaymakamlığa düğün yapacağı konusunda dilekçe verecek ve jandarmaya getirecektir. Biz de şahsa düğün konusunda uyulması gerekli hususlarda tebliğ yapacağız.
‘Hedeflenen halayları engellemektir’
Düğünlerin izne bağlanması hem Miksliler hem de baro ve sivil toplum kuruluşların tarafından tepkiyle karşılandı. Düğünlerin izne bağlanmasının Kürt kültürünü baskılamaya dönük bir hamle olduğunu aktaran Wan Barosu Başkanı Avukat Sinan Özaras, şunları kaydetti:
“Van ve ilçelerinde düğünlerin izne bağlanması aslında her ne kadar genel toplum huzuru adı altında gösterilmeye çalışılsa da bu husus gerçekliği yansıtmamaktadır. Aslında burada hedeflenen günlerdir tanık olduğumuz Diyarbakır, Ağrı, Siirt ve Hakkari de yaşanan düğün görüntülerine yönelik gerçekleşen operasyonlara karşı oluşan tepkiye mahal vermeksizin halayları engellemektir. Bir kültürü yok etmek ve baskı altında tutarak bitirmeyi gerçekleştirmektir. Tabi izinlerde hatırlatılan hususların neler olduğunu bilmiyoruz. Ancak; hatırlatılacak kriterler toplumsal huzuru bozmayacak kriterlerin ötesine geçemez. Kaldı ki daha önce yapılan operasyonlarda da iddia edildiği gibi suçlar söz konusu değildir. Tutuklanmalar usulsüz ve tamamen Kürt kültürünü baskılama dışında başka bir amaca hizmet etmemektedir. O yüzden düğünlerin izne bağlanması hukuki olmadığı gibi halkı kültüründen ve halaylardan vazgeçirecek bir ciddiyeti de bulunmamaktadır. Halkımızın kültürü olan halaylara daha çok devam etmesi gerekiyor.”
‘Kürtçe melodilerin önünü hiçbir yasak kesemez’
Eğlence hakkının temel insani haklardan biri olduğunu ve bu hakkın engellenmeyeceğini aktaran Star Kadın Derneği Yöneticisi Sevgi Özdinç de şöyle konuştu:
“Devlet Kürtlere resmi izinlere bağlanmış, asimile edilmiş, siyasi içeriğinden arındırılmış bir eğlence anlayışını dayatmaktadır. Yıllarca siyasette de bunun bir türevini yaratmaya çalıştı ama başarılı olamadı. Bu çabalar nafile, zaman kaybettiren çabalardır. Bu sınır tanımayan halayların, her yeri titreten Kürtçe melodilerin önünü hiç ir yasağın kesebileceğini hiç sanmıyorum. Eğlence hakkı, temel insan haklarından biri olarak kabul edilir ve bireylerin dinlenme, boş zaman ve eğlence faaliyetlerine katılma hakkını ifade eden bir kavramdır. Bu hak, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 24. maddesinde yer alır. Bu hak, kültürel yaşama katılma, sanatsal faaliyetlerden yararlanma ve kültürel mirasın korunmasına katkıda bulunma hakkını da kapsar. Bu ülke, bin bir emek ve direnişle elde edilmiş her türlü kişisel ve toplumsal hakkın yavaş yavaş ortadan kalktığı kanlı-canlı bir distopyaya dönüştü.”
‘Halk baskıyı kabullenmiyor’
Sistem baskısının arttığını ve halkın bunu artık kabullenemediğini aktaran DEM Parti Miks İlçe Başkanı Yusuf Sungur da yaşananlara tepki gösterdi:
“Sistem bu dönem çok üstümüze geliyor. Halk da bunu kabullenemiyor artık. Ne olursa olsun ne kadar bedel ödenecekse ödensin geri adım atılacak zaman değil. Benimde bu hafta düğünüm vardı. Bu uygulamaya bende maruz kaldım. Karakola gittim ama şunu yapacaksın şunu yapmayacaksın gibi bir şey demediler bana. Bir evrak verildi sadece. Ama bu uygulamalarla bir halkın dili ve kültürü üzerinde yasaklamaların olmaması gerekiyor. MHP rejiminin Kürtlere uyguladığı politikayı herkeste çok iyi biliyor. Bizde çok iyi biliyoruz. Bulunduğumuz ilçe özgün bir ilçe. Sisteme yakın insanlar gidip şikâyet etmeseler aslında onlar da gelmeyecekler. Bu kısıtlamalara maruz kalmayacağız.”
Uygulanmak istenen bütün kısıtlamaların geleneksel kültürü ortadan kaldırmayı amaçladığını aktaran Harun Dayan, ortak bir tepkiyle bunun önüne geçilebileceğini vurguladı.
HABER MERKEZİ