Kürt dil kurumlarına yönelik gerçekleştirilen saldırının PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit politikasının bir parçası olduğu vurgulanan eylemlerde, mücadeleyi yükseltme çağrısı yapıldı
Birca Belek Dil ve Kültür Derneği, Kürt dil kurumlarına yapılan baskınlar ve gözaltılara tepki göstererek, bu saldırıların PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit politikasının bir parçası olduğunu ifade etti. Dernek Eşbaşkanı Cahit Akıl, mücadeleyi yükseltme çağrısında bulundu.
Sabah saatlerinde Kürt dil kurumlarına yönelik gerçekleştirilen baskınlarda çok sayıda Kürtçe dil eğitmeni gözaltına alındı. Bu duruma tepki olarak Şirnex’in Cizîr (Cizre) ilçesinde bulunan dernek binası önünde açıklama yapıldı. Açıklamaya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) temsilcileri, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Barış Anneleri, ve Şirnex Milletvekili Nevroz Uysal Aslan katıldı. Katılımcılar, “Kürt dil kurumları üzerindeki baskı ve saldırıları kınıyoruz” pankartı ve Kürtçe dövizler taşıdı.
‘Asla geri adım atmayacağız’
Birca Belek Dil ve Kültür Derneği Eşbaşkanı Cahit Akıl, Kürt diline yönelik saldırıların Kürt kimliğine ve değerlerine karşı olduğunu belirtti. Akıl, “Bu saldırılar PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen tecrit politikasının bir parçası” diyerek tepkisini dile getirdi. Kürt diline yönelik saldırılara karşı mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini vurgulayan Akıl, “Kürt dili, varlığımız ve onurumuzdur. Bu nedenle, bedeli ne olursa olsun, Kürt dilinin statüsü için asla geri adım atmayacağız” dedi.
‘Tecrit politikasının bir parçası’
Akıl, saldırıların Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit politikasının devamı olduğunu belirterek, gözaltına alınan arkadaşlarının serbest bırakılmasını ve Kürt dilinin statü kazanmasının önünün açılmasını talep etti. Ayrıca, tüm halklara ve demokratik kurumlara, Kürt dil mücadelesini yükseltme çağrısında bulundu.
‘Saldırılar boşa çıkarılacak’
DEM Parti Şirnex Milletvekili Nevroz Uysal Aslan da konuşmasında Kürt diline yönelik saldırıların devam ettiğini belirtti. Aslan, “Tarih boyunca hiçbir güç, bir halkın dilini ve kültürünü saldırılarla yok edememiştir. Kürt halkı, diline ve kültürüne sahip çıkarak bu saldırıları boşa çıkaracaktır” dedi.
Açıklama, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Bê ziman jiyan nabe” ve “Zimanê me hebûna me ye” sloganlarıyla son buldu.
Êlih
Êlih’te Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleştirilen açıklamada “Êrîşên li dijî ziman û çanda Kurdî şermezar dikin” pankartı açıldı. Arî Dil Araştırmaları ve Kültür Derneği (ARÎ-DER) öncülüğünde gerçekleşen açıklamaya Êlih Belediyesi Eşbaşkanı Yeşil Işık, TJA, Barış Anneleri Meclisi, DBP, DEM Parti Êlih il örgütleri, Êlih Barosu, Emek ve Demokrasi Platformu ile ÖHD katıldı.
‘İnsanlık suçu’
Burada toplanan kitle adına konuşan ARÎ DER Eşbaşkanı Mazlum Tenha baskın ve gözaltılara tepki gösterdi. Baskın ve gözaltıların Kürt diline dönük saldırı olduğunu dile getiren Tenha, “Kürt halkının özgürlük ve yaşamda kendini var etme talebine dönük bir saldırıdır. Kürdün diline, kültürüne, tarihine, değerlerine dönük bu saldırıdaki amaç Kürt halkını baskı altında tutup bunlara sahip çıkmasını engellemek. Ancak ne olursa olsun bu faşizan saldırılara karşı ne dilimizden, ne kültürümüzden ne de değerlerimizden vazgeçmeyeceğiz. Bir halkın diline dönük saldırı insanlığa karşı yapılmış bir saldırıdır. Bir halkın dilini yaşamasını engelleme uğraşı insanlık suçudur” dedi.
‘Tecritten bağımsız değil’
Saldırılara karşın yaşamın her alanını Kürtçeye çevirme çağrısında bulunan Tenha, “Dil üzerindeki saldırıyı tecritten bağımsız düşünemeyiz. Ağırlaştırılmış tecritle paralel olarak bu yönlü saldırılar gelişiyor. Tecridin kırılması için örgütlülüğümüzü güçlendirip mücadele ağını geliştirelim. Tecridi kıralım dilimize sahip çıkalım” diye konuştu.
Açıklama “Zimanê me hebûna me ye” ve “ Bê ziman jiyan nabe” sloganları ile son buldu.
Kaynak: MA