Aysel Tuğluk’un kimliğine, inancına ve mücadelesine karşı devletin intikamcı yaklaştığını belirten DAD Eşbaşkanı Kadriye Doğan, “Aysel Tuğluk ve tüm tutuklular serbest bırakılmalıdır” dedi
Türkiye’de 2009-2014 yılları arasında ilk defa Demokratik Toplum Kongresi’nde (DTK) Eş Başkanlık görevini yürüten Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk 5 yılı aşkın bir süredir cezaevinde tutuluyor ve hasta olmasına rağmen tahliye edilmiyor. Aysel Tuğluk ve diğer hasta tutuklulara yönelik yaşanan hak ihlallerini değerlendirerek Demokratik Alevi Derneği (DAD) Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan, alevi ve diğer inanç kurumlarına çağrıda bulundu.
Susturmanın yolu
Kadriye Doğan, iktidarın yürüttüğü politikalar sonucu annelerin ve ailelerin çocukları için adliye kapılarının önünde “adalet” aradığını hatırlattı. Doğan şunları ekledi:“İktidar kadınların 21’inci yüzyılda verdiği toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini kırmak istiyor. Tabi ki şunun çok iyi farkındalar, kadınlar özgürlük mücadelesinde öncü olduğunda, toplumsal eşitlik mücadelesinde başarılı olduğunda tüm toplumu özgür kılacaklar. Bu nedenle kadın hareketinin, kadın özgürlük mücadelesinin önünü kesmeye çalışıyorlar. Bunun yanında cezaevlerindeki durum gerçekten içler acısı. Kadınları ‘susturmanın’ eni iyi yolu da kadınları cezaevlerine koymak oluyor. Bakıyoruz adalet saraylarının önünde kadınlar, anneler nöbet tutuyorlar.” İktidarın Aysel Tuğluk’un kimliğine, inancına ve mücadelesine karşı intikamcı bir mantıkla yaklaştığına dikkat çeken Doğan, “Sen neden kadın özgürlük mücadelesi verdin? Neden Kürt kimliği mücadelesi verdin? Veyahut da sen neden Alevi inancına sahip çıktın’ bunların hepsini bir araya getirip Aysel Tuğluk gibi çok değerli bir şahsiyetten intikam alma durumu söz konusu. Yoksa şu çok açık bir şey ki Aysel Tuğluk, tıbbi anlamda demans hastası. Annesinin cenazesinde yaşatılan yeryüzünde neyle tabir edilir, neyle tanımlanır? Vicdansızlığın son noktasını yaşattılar. Ve tabii ki zihnini kapattı ancak bunu göğüsleyebilmek için buna karşı zihnini karartması son derece normal” diye vurguladı.
Aleviler sahip çıkmalı
Adli Tıp Kurumu’nun verdiği raporla iktidarın intikamcı yaklaşımının aklandığını söyleyen Doğan, sadece Aysel Tuğluk’un değil cezaevlerindeki binlerce tutuklunun aynı politik tutumla karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Doğan: “Aysel Tuğluk’a sahip çıkmak gerekmektedir. Aysel Tuğluk ekstrem bir örnektir. Bir saat bile içeride kalması tıbbi anlamda zarardır. Ama bunun yanında cezaevlerinde on binlerce tutsak aynı tecrit ve aynı zalimlikle karşı karşıya” dedi. İmralı tecridine de değinen Doğan, iktidarın hem kendi yasalarını hem de uluslararası anlaşmaların gereğini yerine getirmekte direndiğini anımsatarak, İmralı’da başlatılan tecridin tüm cezaevlerinde devam ettiğini vurguladı. Doğan, “Bu sürekli dillendirilen ve gerçekten doğru olan bir yaklaşım. Tecrit gerçekten İmralı’da başladı ve tüm cezaevlerine sirayet etti. Bu da intikamcı bir yaklaşım. Türkiye Cumhuriyeti hem kendi yasalarına, hem de altına imza attığı uluslararası yasalara uymakta direniyor” şeklinde konuştu.
Toplum düşmanı bir sistem
Türkiye’de kadına ve toplumun özgürlük değerlerine düşman bir sistemin olduğuna işaret eden Kadriye Doğan, Alevi kurumlarının yaşananlara karşı bir araya gelmesinin önemine değinerek şunları ifade etti: “Alevi kurumlarından daha yüksek bir ses, daha ciddi bir tavır bekliyorum. Bu kadına düşman, topluma düşman sisteme karşı en önce bizim ses çıkarmamız ve izin vermememiz gerekiyor. Tüm alevi kurumlarından, Alevi önderlerden gittikleri her yerde, bulundukları her ortamda kadın özgürlüğüne, özellikle içerideki kadın ve tüm tutukluların durumuna dikkat çekip, hakkını koruma konusunda ses vermelerini, söz kurmalarını ve tavır geliştirmelerini canı gönülden istiyorum.”
Kibriye Evren/İstanbul-JİNNEWS