İzmir’in Gaziemir ilçesine bağlı Aydın Mahallesi’nde 1944 yılından bu yana faaliyet gösteren Sedat Avcı Kurşun Fabrikası 2010 yılında kapatılmıştı. Binlerce insanın yaşadığı ilçede, AVM’lerin ve şehirlerarası yolun yakınlarında bulunan eski kurşun fabrikası bahçesinde radyoaktif atıklar olduğu geçtiğimiz yıllarda ortaya çıktı. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), 2012 yılında yaptığı incelemede bölgede radyoaktif atıkların olduğunu açıklamıştı. Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dahil yönetenlerin tümü üç maymunu oynadığı görülüyor.
‘Radyoaktif çöplük’
Atıklar halen ulu orta dururken, tehlike saçmaya devam ediyor. Kapatılan fabrikanın yaklaşık 300 metre mesafesinde çevresinde bir ilkokul bulunuyor. Nükleer atık nedeniyle bölgede kanser vakalarında artış yaşandığını yurttaşlar sık sık dile getiriyor. Kurşun fabrikasının kuruluş amacının hurda akülerden kurşunun geri kazanılması olduğu ancak nükleer yakıt olarak kullanılan çubukların işi bittikten sonra kurşun zırh giydirilerek depolamaya tabi tutulduğu biliniyor. Bu atık çubukların üzerindeki kurşunu almak amacıyla fabrikaya getirildiği ve çubuklar üzerinde radyoktif salınım olduğu bilinerek yapılan bu işlem sonrası çubuklar fabrikanın bahçesine gömüldüğü ve sonrasında fabrikanın kapatıldığı iddia ediliyor.
7 yıl gizlendi, 3 yıldır ses yok
Ekolojist Ertuğrul Barka, “Fabrika alanındaki cüruf döküm alanından alınan atıklar, Kocaeli’ndeki İZAYDAŞ tesislerine gönderildiğinde yüksek oranda radyoaktivite tespit edildi. Sorumlular ve yetkililer bu olayı yedi yıl gizledi. Sonunda uzmanlara yaptırdığımız ölçümlerde de radyoaktiviteyi doğrulayan verilere erişildi. Türkiye’de nükleer enerjiyle çalışan bir tesis, bir enerji santrali yokken Türkiye’de radyoaktif atıklar vardı. Bu radyoaktif atıklar Türkiye’ye hangi yolla ve nereden girmişti? Kurşun fabrikası 219 kat radyasyon saçmaya devam ediyor. Yaklaşık 3 yıldır bertaraf edilmesine yönelik herhangi bir çalışma yapılmıyor” diye konuştu.
Kanser arttı!
Mahallede kanser vakalarının arttığını belirten Barka, “Sağlık taraması yapılmasını, istatistiksel karşılaştırılmalar yapılarak artışın ne kadar olduğunun belirlenmesini istiyoruz. Kanser vakalarındaki artışın nedeni bu radyoaktif atıklar mı? İlgilenen yok, gerçekten sorunu tespit etmek ve çözüm üretmekten yana olan yok. Genel çevresel ve ekolojik politikalara ve uygulamalara bakınca bu hükümetlerden ümidimiz kesiliyor. Ülke ekonomisinin hali ortadadır. Bu yarattıkları krizi aşmanın bir yolu olarak; Türkiye’nin ekolojisini, yaşam alanlarını, koylarını, ormanlarını vb. satarak yağmalatmaktalar” diye belirtti.
Ruken Demir/İzmir-MA