Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Mazhar Güler isimli tutuklu, maruz kaldıkları hak ihlalleri ve cezaevi idaresinin yaklaşımlarını gönderdiği mektupta anlattı.
Adı sık sık burada kalan tutuklu ve hükümlülere yönelik hak ihlali ve fiziksel-psikolojik şiddetle gündeme gelen Adana-Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan Mazhar Güler isimli tutuklu, İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) gönderdiği mektubunda yaşadıkları hak ihlallerini anlattı.
Mektubunda bir süredir insan onuruyla bağdaşmayan ırkçı, ideolojik ve faşizan uygulamalarla karşı karşıya kaldıklarını aktaran Güler, bu sorunların çözümü için bulundukları görüşme taleplerine yanıt verilmediğini, dilekçelerin ise işleme alınmadığını belirtti.
Güler, yaşadıkları bu sorunlara dair avukatlarının görüşme gerçekleştirdiği cezaevi savcısının mevcut uygulamaları doğru bulmayıp, bundan rahatsız olduğunu ve sorunların çözümü için çaba içinde olacağını belirttiğini de paylaştı.
Ancak aradan aylar geçmesine rağmen bir değişiklik olmadığını söyleyen Güler, muhatap bulamamalarından şikayet etti. Güler, görüşme talebinde bulunduklarında ‘Müdür sizinle muhatap olmaz, görüşmez. Suyunuz, yemeğiniz veriliyor daha ne istiyorsunuz? Sizin yaptığınız devlete karşı gelmektir” yaklaşımı ile karşılaştıklarını ifade etti.
Güler, “Kendilerini devlet yerine koyma, hak taleplerimizi ise devlete karşı gelme olarak değerlendirilip, sadece yeme içme hakkı olan varlıklar olarak ele alınıyoruz. Açıkça yasalara göre değil de talimatlara göre hareket ediyorlar. Bu talimatların da 1’inci müdür tarafından verildiği anlaşılıyor. Talimatlarla yapılan bu uygulamaların hepsi ideolojik, ayrımcı ve ırkçı uygulamalardır. Sağ görüşlü (FETÖ-DAİŞ- El Kaide) olanlar kayırılıp, imkanlar tanınıyor. Sol görüşlü ve Kürt olanlar ise, ‘devlet düşmanı’ olarak nitelendirilerek ‘düşman hukuku’ ile yaklaşılmaktadır. Cezaevi girişinde istisnasız yeni gelen her arkadaşımız onur kırıcı hakaretler, psikolojik ve fiziki işkence ile karşılaşıyor, ‘pasif’ diye adlandırdıkları itirafçıların yanına geçmeleri dayatılıyor” diye belirtti.
Provakasyon zemini oluşturuluyor
FETÖ ve DAİŞ mensupları ile aynı salonda görüş yapmaya zorlandıklarını da belirten Güler, bu uygulamayla provokasyon zemini oluşturulmaya çalışıldığını kaydetti. Güler, “Bize ve ailelerimize karşı böylesi bir can güvenliği riski oluşturularak fiilen açık görüş hakkımız engellenmeye çalışılıyor. Mevzuatta arkadaşlarımızla aynı oda ve koridorda tutulmamız gerekirken, bizleri ayrı bloklara dağıttılar. DAİŞ, El Kaide, FETÖ’nün olduğu koridorlara alınarak, tehdit unsuru olarak karşımıza konuluyor. Ayrıca diğer bloktaki arkadaşlarımızla sosyal faaliyetlerimiz engellenerek, katı bir tecrit uygulanmaktadır” ifadelerini kullandı.
Sorunları sıraladı
Yine oda değişim taleplerinin kabul edilmediğini, haftada 3 defa yapılan koğuş aramalarında eşyalarının dağıtıldığını aktaran Güler, son olarak şunları belirtti: “Tahrik edici üst araması yapılıyor. Sürekli bir gerginlik ve psikolojik işkence ortamı oluşturulmak isteniyor. Bize gelen, yasaklı ve toplatma kararı olmayan kitap, dergi, gazete gibi yayınlar keyfi bir şekilde kısıtlanıyor. Mektuplarımız geç gönderiliyor. Gelen mektuplar gecikmeli veriliyor. Mektuplarımız çoğu zaman kayboluyor. Taahhütlü mektup ve fakslarımızın gönderi fişleri tarafımıza verilmiyor. Boş odalar olduğu halde FETÖ ve El Kaideciler odalarda ikili üçlü tutularak rahat ettirilirken, odalarda yerlerde yatırılıyoruz. Hastane ve revir imkanlarından yeterince faydalanamıyoruz. Çeşitli yapay gerekçelerle hastaneye sevklerimiz yapılmıyor. Tedavimiz engelleniyor. Spor ve sohbet hakkımız çok kısıtlı ve sürekli aynı kişilerle çıkarılma tarzında yapılıyor. Kurs taleplerimiz cevapsız bırakılıyor. Koridorda, gidiş gelişlerde 12 Eylül faşist darbe zihniyeti olan tek sıra askeri tarzı dayatılıyor.
Çok fazla detaya girmeden, uzatmadan ana hatlarıyla yaşamış olduğumuz hukuk dışı, keyfi uygulamaları sizinle paylaşarak dayanışma duyarlılığınızı talep ediyoruz. Bize karşı uygulanan baskı, işkence, sindirme vb. insanlık dışı uygulamalara karşı ilgili kurumlar nezdinde sorunlarımızın çözümü için gerekli girişimleri yapacağınıza inanıyor yaşamda ve çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.”
Kaynak: MA