Abdullah İdiğ*
Kürdistani ortak aklın temsilcileri ‘Bimire îxanet’ dediklerinde aslında Kürtlerin oluşturduğu ilk toplumsal BİR’lik ruhuna layık olma çağrısı yapmaktadır. Toplumsal BİR’liği bozan Enkidu’ları, Yêzdan Şer’leri, Kasım ve Rayber’leri içimizden atma zamanıdır
Kürt toplumsal yapısının milyonlarca yıllık varlıklarını korumalarının altında yatan neden, şüphesiz ki dayandıkları tarihsel demokratik kültür mirasından ileri gelir. Kürtler, evrensel tarihin ve toplumun tüm evrelerinde başat rol oynayan kabile toplumunun temsilcisidir. İlk toplumsal BİR’liği ve deyim yerindeyse ‘hepimiz birimiz, birimiz hepimiz içindir’ sözünün oluşturucusu Kürtler olmuştur. Sınıfsız ve sömürüsüz ortak paydalar etrafında BİR araya gelen demokratik kültürel toplumların motor gücü olma gururunu yaşamaktadır Kürtler.
Ne yazık ki, tarihte BİR’lik ruhunun momenti olan Kürtler, nasıl olur da bugünlerden milyonlarca yıl geçmesine rağmen bu BİR’liğini koruyamamaktadır? İlk toplumsal yapılaşmanın ana hücresini oluşturan Kürt ataları ve anaları olurken, nasıl olur da bugün bu rolünü düşmanlarının gözünün içine sokamamaktadır? Toplumsal anlamsallıklar ve yapısallıklar ilk toplumsal oluşumların BİR olma ruhunu oluştururlar. Tüm toplum BİR’liklerini kanıtlamak için hep birlikte bir toteme inanırlar. Totem, bu toplumun BİR’liğinin sembolüdür. Kuşkusuz ki, bu BİR’liğin oluşturucusu da Kürt ataları ve anaları olmuştur. Ve fakat, kültürel tarihimizden miras kalan bu BİR’lik ruhunu sırf siyasi çıkar hesapları peşinde koşan ilkel milliyetçi klikler Mem ile Zin’in kavuşmasına engel olmaktadırlar.
Kültürel tarihimiz, Kürtlerin demokratik toplumsal BİR’liğin ana hücresi olma durumunu kanıtlamışken, devletçi ve iktidarcı akıl ise toplumsal parçalılığı oluşturan ana etmen olmuştur. Halen Kürdistani ortak akıl tarihsel-toplumsal karakterleriyle hem demokratik ulusal BİR’liği hem de demokratik toplumsal BİR’liği oluşturan motor güç iken, devlet ve iktidar aklı da görevini hile ve yalanlarla sadık bir şekilde yerine getirmektedir.
Feodal ve kapitalist aklın temsilcilerinin Kürdistani BİR’liğe nasıl da engel olduğunu tarih sayfaları yer vermektedir. Bu aklın, Kürt toplumsal yapısını tüm oluşumlarıyla parçalı halde tuttuğu ve BİR olmalarına engel olduğu bilinmektedir. Kapitalist modernite sistemi, sistemsel çöküşünü tüm dünyada görürken, kendisi kaybettiği ve çöküşü yaşadığı gibi Kürt Ulusal BİR’liğinin oluşmaması için de elinden gelen her türlü riyakârlığı yapmaktadır. Elbetteki Kürdistani ortak aklın temsilcileri bu durumun farkındadır, ancak ne yazık ki, uygarlık şatafatı ile kör olan ilkel milliyetçi aklın temsilcileri bu durumu anlamamakla ısrarcı davranmaktadır.
HDP’nin 3. yol çizgisi Kürt Ulusal BİR’liğinin oluşması için fazlasıyla imkan sunmaktadır. Ancak ilkel milliyetçi akıl, kaybettiği değerleri kendi içinde değil de komşu bile olmayacak yerlerde aramaya koyulmaktadır. BİR’lik olamama durumunun neler getireceğini şüphesiz ki yüzyıl önceki Ermeni Soykırımı çok şey anlatmaktadır. Gerçek şudur ki: İlk ana ve atalarımız bugünkü BİR olamama durumunu görmüş olsalardı emin olunmalı ki, kesinlikle bu uğurda harcadıkları emeklerini asla helal etmezlerdi. 3. yol çizgisi bu emeğe sahip çıkmakta, anlatmaya ve anlamlandırmaya çalışmaktadır. 3. yol çizgisi, ilkel milliyetçi aklın önüne geçerek milyonlarca yıl önce ana ve atalarımızın “hepimiz birimiz, birimiz hepimiz içindir” özdeyişini hatırlatmaya çalışmaktadır.
Sonuç olarak, Kürdistani ortak aklın temsilcileri “Bimire îxanet” dediklerinde aslında Kürtlerin oluşturduğu ilk toplumsal BİR’lik ruhuna layık olma çağrısını yapmaktadır. Ana ve atalarımıza layık olma çağrısıdır bu çağrı. Bu çağrı, Kürtlerin bu coğrafya için döktüğü kan ve ter için layık olma çağrısıdır. Yapılacak olan şey ise toplumsal BİR’liği bozan toplumsal Enkidu’ları, Yêzdan Şer’leri, Kasım ve Rayber’leri içimizden atma zamanıdır. Şimdi tam da “Birliğimizi Kuralım, Tecridi Kıralım, Özgürlüğü Sağlayalım” zamanıdır.
*HDP PM Üyesi