Dünyanın dört bir yanında hızla gelişen hidrolojik kuraklık Türkiye coğrafyasında büyürken en büyük etki Kürt coğrafyasında ortaya çıkmış durumda. Bu etki ön görülemez sürece doğru ilerliyor
Dünyada yaşanan ve kapitalist üretim süreçlerinin neden olduğu ekolojik yıkım sürerken buna bağlı gelişen iklim değişikliğinin etkisi şiddetini arttırıyor. Su kaynakları hızla tükenip kirletilirken, yüzey ve yer altı sularında azalmalar ciddi boyutlarda seyrederken bu durum “hidrolojik kuraklık” olarak niteleniyor. Nehirlerden göllere, barajlardan yer altı su kaynaklarına kadar su seviyelerinde büyük düşüşler yaşanıyor. Birçok ülkede iklim göçleri hızlanırken benzer bir durum bölgemizde de yaşanacak günlerin arifesindeyiz.
Risk artıyor
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Meteoroloji Uzmanı Dr. Güven Özdemir, TRT Haber’den Mine Yagıcı Çiftçi’ye yaptığı açıklamada, “Son yıllarda hava sıcaklığının önlenemez artışı, meteorolojik kuraklığın dünyanın hemen her yerinde görülmeye başlamasına neden oldu. Bununla birlikte hidrolojik kuraklık riski de artmaya ve hatta günden güne etkisini hissettirmeye başladı” dedi.
Kuraklık Kürt coğrafyasında
Meteorolojik kuraklığa göre daha yavaş meydana gelen hidrolik kuraklığın daha uzun sürdüğünü söyleyen Dr. Özdemir, “Bir taraftan sel, hortum, fırtına ve böyle kuvvetli yağış olsa da bölgesel kuraklık oluyor. Çünkü yağış bir anda gidiyor. O yüzden yerel yağışların kuraklığa büyük bir etkisi olmuyor” ifadesini kullandı. Türkiye’de Ege Bölgesi’nin ve Akdeniz Bölgesi’nin gerekli yağışları almadığını, İç Anadolu Bölgesi’nde ise obrukların oluştuğunu belirten Özdemir, “En fazla kuraklık Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde görülüyor” diye konuştu.
EKOLOJİ SERVİSİ