Avrupa’da nehrilerin kuruduğu bu dönemde Türkiye’de birçok nehir ve göl kurumaya başladı. Tunca Nehri adeta kuruken, Denizli’de Süleymanlı Yayla Gölü ile Sındırgı’da Çayören Barajı kurudu
BM verilerine göre, çölleşme, arazi tahribatı ve kuraklık dünyada 4 milyar hektar orman ve tarım alanlarını etkilerken, bu durum 168 ülkede yaşayan 1,5 milyar insanın yaşamını doğrudan tehdit altına almış durumda. Bugün itibariyle 2 milyardan fazla verimli tarım arazisinin üretim yapılamaz hale geldiği dünyada, BM tahminlerine göre 2030 yılına kadar gerekli olan gıda üretimi için 300 milyon hektarlık ek araziye ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Yok edilen, zehirlenen tarım arazilerini yeniden geri kazanılması neredeyse imkansız. Bu nedenle yine ormanlar katledilip arazi elde edilmesine yönelme mümkün ve bu durum ise orman varlığının yine büyük bir tehdit altına gireceğine işaret ediyor.
Kuraklık kaderimiz değil
Bugün dünya da kapitalizmin yarattığı ekolojik kriz her boyutuyla hızla gelişirken küresel ısınma ise büyüyerek insan dahil birçok canlı türün geleceğini ediyor. Bu durumu yaratanlar ise iklim zirveleri düzenleyerek bu sorunu çözme adına aldıkları kararların bir işe yaramayacağı ortadayken, kararları bile uygulamaktan imtina ederek ısınmayı ve dolayısıyla susuzluk ve kuraklığı insanın adeta bir kaderi gibi algılanması peşine düşerek geleceğimizi karartıyorlar. Dünya nın birçok ülkesinde nehirler ve göller kurumaya yüz tutarken bu durum Türkiye’de de can yakıcı biçimde gelişiyor.
Tunca Nehri akamıyor!
Edirne’de son aylarda etkili olan kuraklık nedeniyle Tunca Nehri’nin su seviyesi dip konuma geriledi. Nehrin kaynağını aldığı Bulgaristan ve Edirne’deki sıcak hava, kuraklık ve tarım amaçlı su kullanımı nehri n adeta kurumasına neden oldu. DSİ 11. Bölge Müdürlüğü verilerine göre, Tunca Nehri’nin debisi Su akacağı İstasyonu’ndaki ölçümde saniyede 6 metreküpe kadar geriledi. Nehirdeki kuraklığın izlendiği Tunca Köprüsü civarında adacıklar oluştu, üzeri otla kaplandı. Yine su akşının durma noktasına geldiği bölümlerde uzamış ot öbekleri oluştu. Diğer yandan nehirdeki su seviyesinin azalmasıyla dipte biriken çöpler de gün yüzüne çıktı.
Süleymanlı Yayla Gölü kuruyor
Denizli’de Kesin Korunacak Hassas Alan ilan edilen ve eski halinden eser kalmayan Süleymanlı Yayla Gölü, her geçen gün suyu çekilerek kurumaya başladı. İçinde barındırdığı 182 çeşit kuş türünden dolayı ‘Kuş Cenneti’ olarak bilinen ve yabani tavşan, oklu kirpi, yeşilbaş ördek, ak pelikan ve sakar meke gibi hayvanların yanı sıra ikisi endemik olmak üzere 95 çeşit bitkisi olan Süleymanlı Yayla Gölü kurudu. Denizli’nin Buldan ilçesinde 1150 rakıma sahip Süleymanlı Gölü doğal bir göl. Bir Yurttaş, ” Bu göl tabiat, doğal kuş ve çeşitli endemik bitkiler açısından çok güzel . İnsanlarımız burada piknik yapıyor ve inşallah kuraklık daha da kötüye gitmez. Halkımızı daha duyarla olmaya davet ediyoruz” dedi.
Su seviyesi yüzde 20’in altında
Balıkesir ve bölgede gelişen ısınm asonucu yağışların azalması sonucu Çaygören Barajı kurudu. Su seviyesi yıllar sonra ilk defa yüzde 20 seviyesinin altına düşerken, barajdaki kuraklık bazı alanlarda tarla halini aldı. Balıkkesir’in Sındırgı ilçesi sınırlarında kalan Çaygören Barajı kuraklık nedeniyle yağışların az olması ve bölgenin yeterli kar yağışı almamış olması suyun azalmasının başlıca nedeni. Yaklaşık 20 kilometre mesafede bulunan Hisaralan mevkiindeki dere de ise suyun hiç kalmadığı görüldü. Pürsünler, Çaltılı mahalle kıyıları, Çaygören mevkiinin karşı kıyılarından Hisaralan bölgesine kadar olan alan tarlaya döndü. 2000’li yıllardan beri baraj seviyesinin bu kadar düşmediğini ancak son yıllarda kuraklık yaşandığını belirten Çaygören mahalle muhtarı Birol Keskin, “Çaygören Barajı Kepsut, Bigadiç gibi yerlere de su verdiği için su seviyesi oldukça düşüyor. Yağışların az olması da barajımızın kurumasına sebep oluyor. Barajımızın şu an ki derinliği 6-7 metre civarı. Tamamen dolduğu zaman yeşil vadiye dayandığı zaman derinlik 45 metreleri buluyor” dedi.
EKOLOJİ SERVİSİ