Diyarbakır’da bir aile çocuklarını dağa gönderdiklerini iddia ettikleri Zeynep Barin’e saldırıp, bıçakladı. Gözaltına alınan Barin, polisten de şiddet gördü. Dağa kaçırıldığı iddia edilen genç ise birkaç gün sonra kentte ortaya çıktı
Çocukları yıllar önce PKK’ye katılan bazı ailelerin kimi yönlendirmelerle HDP Diyarbakır İl Örgütü önündeki oturma eylemi devam ederken, iki ay önce yaşanan benzer bir olayda kurulan tezgah boşa çıktı. 15 Temmuz günü Diyarbakır’da çocuklarının dağa gönderildiğini iddia eden bir ailenin bıçaklı saldırısına uğrayan ve daha sonra olay yerine çağrılan polisler tarafından gözaltına alınan Zeliha Barin (25), gözaltına alındıktan sonra yaşadıklarını anlattı. Barin, Remziye K. ve yakınlarının, “Oğlumuzu dağa gönderdin” diyerek bıçaklı saldırısına uğradığını ve ailenin polisi arayarak, “teröristi yakaladık” dediklerini belirtti.
Barin, olay gününü şu sözlerle anlattı: “Remziye K. oğlunun dağa gönderildiğini iddia ederek beni suçluyordu. Saldırı sırasında aileme sığındım. Ancak ailem yetişene kadar, Remziye K. polisi arayıp, ‘Terörist yakaladık. Çabuk gelin. Kaçmak üzere’ diye ihbarda bulunmuş. Polis geldi. Beni gözaltına almaya çalıştılar. Bu esnada polislerin hem sözlü, hem fiziki şiddetine maruz kaldım. Bana, ‘Sen şimdiye kadar kaç tane çocuk dağa götürdün, hangi yolları kullandın, Lice’den mi? Yoksa Dicle’den mi götürdün?’ diyerek, ilgim olmayan konular hakkında soru soruyorlardı.”
Polis infazla tehdit etti Gözaltı sırasında bir polisin, “Seni Ergani yoluna götürür, kafana sıkarım” şeklinde ölüm tehdidine maruz kaldığını ifade eden Barin, “Ben suçlamaları kabul etmedim. Evimin önünden daha beni Ranger’e almadan önce bir memur silahını kaldırıp dipçiğiyle bana vurdu, o anda babam bana zarar gelmesin diye önüme atladı. Ben de direndim, bunun üzerine gözaltına alındım. Hastaneye götürüldüm ama darp edilmediğime dair kendilerine göre raporlar düzenlediler” dedi.
‘Ajanlık’ baskısı
Remziye K.’nin bıçaklı saldırısına ilişkin de rapor almasına izin verilmediğini söyleyen Barin, uzun uğraşlar sonucu sadece bıçakla yaralanmasına ilişkin rapor alabildiğini belirtti. Önce Huzurevleri Karakolu’na ve burada bir süre bekletildikten sonra Diyarbakır TEM Şube’ye götürüldüğünü anlatan Barin, “Gözaltı sürecinde her zamanki gibi polisler iyi-kötü oynadı. Gözaltında sohbet adı altında illegal yollarla bana sorular sordular. ‘Bize yardımcı ol, biz de sana yardımcı oluruz’ şeklinde üstü kapalı ajanlık teklif ettiler. Onlarla sohbet etmeyi reddettim” diye belirtti.
Kayıp genç evde çıktı
21 Temmuz’da tutuklanma talebiyle mahkemeye çıkarıldığını ve emniyette verdiği ifadeyi mahkemede de tekrarladığını belirten Barin, “Remziye K.’nin oğlu Ahmet K.’yi tanımıyorum. Sadece fırında çalıştığını biliyorum. Uyuşturucu bağımlısı olduğu söyleniyor. Ahmet K. ile yine aynı mahallede yaşayan Hilal B. arasında bir mesaj trafiği olmuş. Sanırım gönül ilişkisi. Ahmet K.’nin siyasetle uzaktan yakından bir alakası olmadığını herkes bilir. Dağa gönderdiklerini iddia ettikleri Ahmet K. şuan evde. Dağa falan gittiği yok” ifadesinde bulundu.
Barin, son olarak hiçbir ilgisinin olmadığı bir olay karşısında mahkemenin kendisini adli kontrol şartı ile serbest bıraktığını belirtti.
DİYARBAKIR/MA