Kulp Belediye Eş Başkanı Sadiye Süer Baran’a, “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla toplam 9 yıl 2 ay hapis cezası verildi.
İçişleri Bakanlığı tarafından 5 Ocak 2017’de görevden alınarak yerine kayyum atanan Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) Kulp Belediyesi Eşbaşkanı Sadiye Süer Baran hakkında “örgüte üye olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davanın 7’nci duruşması Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, Baran tutuklu olduğu Osmaniye 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nden SEGBİS üzerinden katılırken, avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.
Heyet değişikliği nedeniyle önceki duruşma tutanakları okunduktan sonra duruşma savcısı, önceki celse verdiği mütalaayı tekrarlayarak, Baran’ın cezalandırılmasını istedi.
Duruşma savcısının mütalaasına karşı savunma yapan Sadiye Süer Baran, SEGBİS üzerinden duruşmaya katılmasına tepki göstererek, “Bugün duruşma salonunda olmam gerekiyordu. Maalesef SEGBİS ile duruşmaya katıldım. Bizi cezaevine koymak için tüm kolluk gücü sıraya girmişti. Saniyeler içinde helikopter hazırlandı ve bizi bir an önce cezaevine ulaştırma arayışına girildi. Ancak yargılama aşamasına gelince bizi duruşma salonuna bile getirmiyorlar” dedi.
‘Senaryodan başka birşey değil’
Kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmeyen Baran, “Suçlamalar doğru değil. Kolluğun ve savcının kendi aralarında hazırladığı senaryodan başka bir şey değildir. Sayın savcının hazırladığı iddianamede, sözlerime itibar edilmemesi notu düşürülmüş. Bu ne adil yargılamaya ne de hukuka yakışan bir durumdur. Eğer sözlerimize itibar edilmiyorsa neden mahkemeler var ve biz yargılanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Cezalandırılması gereken bir tecavüzcünün beyanlarıyla kendisinin suçlu duruma konulduğunu belirten Baran, “Kulp’un her tarafında polis merkezleri, karakollar ve her tarafta güvenlik güçleri bulunmaktadır. Çepeçevre sarılmış bir ilçede beni kimse görmüyor da tecavüzcü biri mi görüyor beni. Bu kolluk güçlerinin çaresizliğinin göstergesidir” diye konuştu. Baskılarla Kulp’tan çıkmasını istediklerini ifade eden Baran, “O zaman da, şimdi de ve hiçbir zaman da kaçmayacağım” dedi. Şimdiye kadar 3 cezaevi değiştirdiğini aktaran Baran, beraatıyla birlikte, tahliyesini istedi.
‘Hukuka aykırı’
Daha sonra savunma yapan Baran’ın avukatı Süleyman Kaya, bir başka mahkemede görülen dosyasının aynı dosyayla birleştirilmesi yönündeki talebi reddedildi. Bir proje çerçevesinde kayyumlara hukuki zemin oluşturmak için yapılan gözaltılarla Baran’nın 2 yıldır tutuklu olduğunu belirten Kaya, “Önce deliller toplanır, daha sonra gözaltı yapılır, burada tam tersi oldu. Önce gözaltı, sonra deliller toplandı. Bu hukuka aykırıdır. Müvekkil 9-10 gün örgüt propagandası suçlamasıyla gözaltında kaldı. 13 günde müvekkile Mehmet Kaplan’ın beyanı okunup sunuldu ve tutuklandı. Mehmet Kaplan mahkeme huzurunda bu beyanların kendisine ait olmadığını söyledi. Tutuklamasına neden olan beyan Raydın isimli şahsın beyanlarıdır. Raydın’ın beyanlarına itibar edilerek, bir kayyumlar sürecine denk getirilerek tüm dosyalar öne çıkarıldı. Ne hikmetse soruşturma dosyaları biriktirildi, kayyumların atanması durumda mahkemeye gönderildi” dedi.
Dosyada somut delillerin bulunmadığını ifade eden Kaya, müvekkilinin beratını ve tahliyesini talep etti.
Karar için duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, Sadiye Süer Baran’a “örgüt üyeliği” suçlamasıyla 7 yıl 6 ay, iki kez “örgüt propagandası” suçlamasıyla da 20 ay olmak üzere toplam 9 yıl 2 ay hapis cezası verdi.
Kaynak: MA