Geçmediğimiz köprü, uçmadığımız havalimanı, yatmadığımız hastane, kullanmadığımız elektriğe milyarlarca para ödemeye devam ediyoruz. TEİAŞ, 45 elektrik santraline üretmediği enerji için Haziran’da 345 milyon TL ödedi
Yusuf Gürsucu
Geçiş garantili köprüler, müşteri garantili havalimanları ve hasta garantili hastanelere her yıl milyarlar ödenirken, genellikle pek ilgi çekmeyen ve yeterince tartışılmayan elektrikte soygun çok büyük. Üretilmeyen ve dolayısıyla tüketilmeyen elektriğe her yıl 3-4 milyar lira para ödüyoruz. Enerji santrallerine kapasite mekanizması adı altında 4 yılı aşkın süredir ‘Piyasa şartlarında ayakta kalmakta zorlandıkları’ iddiasıyla her ay 300-400 milyon lira ödeme yapılırken, on binlerce insanın faturayı ödeyemediği için elektriği kesiliyor. Kapasite mekanizmasının uygulanma gerekçelerinden biri olan ‘şirketlerin ekonomik durumlarına yönelik destek olma’ maddesi bu şirketlerin özelleştirme veya yatırım süreçlerinde bankalardan aldıkları borçların ödenmesini de içeriyor.
Haziran için 345 milyon
Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) Haziran’da piyasa şartlarında çalışmasının zorlaştığı iddiasıyla 45 kömür, gaz ve hidroelektrik santraline yaklaşık 344 milyon 914 bin 784 TL kapasite desteği verildi. Ödemelerin yüzde 75’inden fazlasının doğal gaz santrallerine verilmesi dikkat çekici. Geçtiğimiz nisan ayında 324 milyon ödeme yapılan santrallere mayıs ayında ise 285 milyon ödeme yapılmıştı. Kapasite desteği adı altında ödeme yapılan santrallerin 14’ü yerli kömür yakıtlı termik santral, 5’i yerli ve ithal kömür yakıtlı termik santral, 15’i doğalgaz yakıtlı elektrik santrali, 1’i ithal ve yerli doğal gaz yakıtlı santral ve 10’u da hidroelektrik santrali.
Doğalgaza 261 milyon
Haziran ayında ödemelerden en yüksek payı doğal gaz yakıtlı elektrik santralleri aldı. Doğal gaz yakıtlı 15 santrale toplam 260 milyon 673 bin 854 TL kapasite ödemesi yapılırken, bu oranın ödemeler içindeki payı yüzde 75 oldu. Suudi sermayeli doğalgaz çevrim santrali olan ACWA A.Ş’ye üretmediği elektrik bedeli için 20 milyon 922 bin 723,60 TL ödenirken, İzmir Elk. Üretim A.Ş’ye 33 milyon 834 bin 985,71 TL, Bilgin A.Ş’ye 19 milyon 891 bin 636,93 TL, EnerjiSa A.Ş’ye 19 milyon 800 bin 098,27 TL, Gebze Lek. Üretim A.Ş’ye 22 milyon 058 bin 890,99 TL, AKSA A.Ş’ye 19 milyon 119 bin 782,21 TL, Cngiz Enerji A.Ş’ye 13 milyon 631 bin 048,92 TL ile toplam 15 santrale yapılan ödeme tutarı 261 milyon TL. Adına özel zeytin yönetmeliği çıkarılan Yeniköy Kemerköy Santraline 12 milyon 865 bin 536,71 TL ödeme yapılırken, Yatağan termik santraline ise 7. Milyon 138 bin 143,67 TL ödendi.
Yalanla kurgulanan talan!
Enerji alım garantileri verilen ancak aynen havalimanları gibi talebin oluşmaması sonucu üretmedikleri elektriğin parası ‘kapasite mekanizması’ adı altında ödeme yapılıyor. Bu şirketlerin piyasa şartlarına uygun maliyetten elektrik üretemediği veya ihtiyaç olmaması nedeniyle şirketlerin beklentisi altında kalan enerji alımları gerekçesiyle yılın büyük bölümünde çalışmayan ya da az çalışan santrallere verilen destek kamu gelirleri üzerinden yapılıyor. Ödediğimiz yüksek elektrik faturaları, KDV ve diğer vergilerle halkın cebinden çalınıp açlığa sürüklenirken şirketler besleniyor. 100 bin MW’ı aşan enerji üretim kapasitesine rağmen bu kapasitenin en fazla 1/3’ünün piyasalaştığı Türkiye’de, yapılan ödemlerin gerekçesini enerji arz güvenliğine bağlamaya çalışmaları ise sadece hırsızlığın üstünü öretme gayreti olarak değerlendiriliyor.