Alamos Gold’dan sonra Cengiz ve Nurol Holding’in saldırısı altında olan Kaz Dağları’nda mücadelenin devam ettiğini söyleyen Ferzan Aktaş, “Kaz Dağları’nda mücadele bitmedi, kulağınız bizde olsun” dedi
Türkiye’de giderek büyüyen ekolojik yıkımlar sürerken, Kaz Dağları’da da her geçen büyüyerek genişliyor. Yaşam savunucularının uzun süredir verdiği mücadele sonucunda, Kaz Dağları’nda ağır tahribatlara yol açan Alamos Gold gönderilmişti. Bu kez de Cengiz Holding’in bakır madeni projesi gündemde. Holding, 1 Mart’ta çıkan maden yönetmeliğinde şirketlere ÇED süreçlerini atlayarak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın direkt onayına imkan vermesiyle halk toplantıları da öteleniyor. Diğer yandan bölgede Maden Tetkik Arama Enstitüsü (MTA) ise ÇED’e ihtiyaç bile duymadan uranyum ve Toryum gibi radyoaktif maddelerin sondajını gerçekleştiriyor.
Mücadele bitmedi
Bölgede yaşanan son gelişmelere ilişkin Jinnews’e konuşan Kaz Dağları direnişçilerinden Ferzan Aktaş, “Artık tüketilecek sadece doğa kaldığı için korkunç bir saldırı var. Kaz Dağları’nda mücadele bitmedi, öncesinde de devam ediyordu. Herkesin gözünün kulağının burada olmasını istiyoruz” diye belirtti. Cengiz Holding’in Bayramiç ilçesi, Kirazlı köyü ve Hacıbekirler köyü yakınlarında üç köyü işgal edebilecek bir bakır madeni projesiyle ortaya çıktığını ifade eden Ferzan, “Bu projeye ÇED iptal davası açtık. İtirazlara rağmen bakanlıktan ÇED olumlu kararı alındı” dedi.
ÇED anlamını yitirdi
Cengiz Holding’in aynı yerde bir yandan gölet projesi inşa ettiğini ve kimseye duyurmadan ÇED kapsam dışına çıkarmaya çalışıldığına ve anlamını yitirdiğine dikkat çeken Ferzan, “Bir yandan aynı alan için bakanlığın web sayfasında ikinci bir ÇED başvurusu yaptığını görüyoruz. Ruhsat numarasını değiştirdi, ruhsat alanını genişleterek ve ikinci kez mahkeme dur demesine, halkın istememesine rağmen Ankara’da ikinci bir ÇED toplantısı yapılacak” sözlerini kullandı.
Uranyum sondajları
Çanakkale Lapseki’de ise Tümad Madenciliğin daha büyük bir projeyle altın madenini daha geniş alana yaymayı hedeflediğini söyleyen Ferzan, Kaz Dağları’nın güneyinde Arıklı köyünde MTA’nın uranyum ve toryum sondajlarını yaptığını belirtti. Ferzan, “Sadece sondajının bile çok ciddi zararı olabilecek radyasyon yayan bir durumda hiçbir önlem almadan, ÇED raporu sunmadan araştırma yapmadan uranyum sondajları yapılıyor” dedi.
Her taşın altında Cengiz ve Nurol
Biga Yarımadası’nın yüzde 80’inin parçalanarak ruhsatlandırıldığını kaydeden Ferzan, “Alamos biriydi, diğer ruhsatlar ise Cengiz Holding ve Nurol Holding’de (Tümad) ait. Her aktör sürekli yeni bir proje ile karşımıza çıkıyor. Taş ocakları da var, maden ocakları da var. Kaz Dağları saldırı altında” diye konuştu. Maden şirketinin proje için başvurduğunda kamuoyuna ve kurumlara kapsamlı bir ÇED raporu sunması gerektirken, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde oluşturulan komisyonda ÇED raporunun onaylandığını ifade eden Ferzan, “Halk burada bir maden istemiyor. Kaz Dağları gibi bir eko sistemin geri dönüşümsüz olarak zarar görmesini halk da istemiyor. Ancak yayınlanan genelgeyle halk toplantılarının atlayarak şirket direkt Ankara’dan onay alabiliyor” ifadelerini kullandı.
‘Gözünüz kulağınız bizde olsun’
Neredeyse Türkiye’nin her bölgesinde rant projelerinden dolayı doğanın yok edildiğinin altını çizen Ferzan, “Artık tüketilecek sadece doğa kaldığı için korkunç bir saldırı var. İnsanların her yerde canı yanıyor. Neredeyse her köyde isyan var. Alamos Gold gitti ama daha da büyük bir dirençle durmamız gereken şirketler var. Kaz Dağları’nda mücadele bitmedi, öncesinde de devam ediyordu. Herkesin gözünün kulağının burada olmasını istiyoruz” diye çağrıda bulundu.
Melike Aydın – Çanakkale / JINNEWS