Ekonomik krizin yükünü taşıyan bakırcılar, ‘Bazen siftah yapmadan dükkânı kapatmak zorunda kalıyoruz’ dedi
Ankara’nın Altındağ ilçesinden bulunan tarihi Samanpazarı’ndaki bakırcılar, artan ekonomik krizden en çok etkilenen kesimler arasında yer alıyor. Maliyetlerde artış olsa da üretime devam etmekte ısrarcı olan bakırcı ustaları yaşadıklarını anlattı.
‘Akşama kadar bekliyoruz’
Ekonomik kriz nedeniyle atölyesini kapatan ancak dükkanını açık tutmak için mücadele eden bakır ustalarından Nihat Gökçe, “Bakır ve kalay, pahalı ürünler haline gelmeye başladı. Şimdi demir işine de girmek durumda kaldım. Ülke oldukça büyük bir sıkıntı içinde. İnsanların alım gücü olacak ki esnaf da ürünü satabilsin. Akşama kadar oturup durumun düzelmesini bekliyoruz. Atölyemi de ekonomik durumlardan kaynaklı olarak kapattım. Yanımda daha önce çalışan elemanlara devrettim” dedi. Emeklilik sürecinde evde oturmak istemediğini ifade eden Gökçe, “Sabah saat 08’de dükkânı açıp akşam 8’de kapatıyoruz. Bu zor zamanları elbirliğiyle atlatmamız gerekiyor” diye konuştu. Samanpazarı’nda eskiden daha yoğun olarak imalatçıların olduğunu, şimdi ise çoğunlukla satışın yapıldığını anlatan Gökçe, “Üretim olsa bile maliyetler pahalı. Bakırın, malzemenin ve işçiliğin fiyatı arttı. Zaten el emeği zordu, şimdi daha da zor. Çelik, bakıra karşı daha çok tercih ediliyor. Çünkü bakır ve kalay masrafı var, maliyet getiriyor. Bugün kalayın kilosu 800 TL oldu. Dolayısıyla bakır yüzde 1-2 civarında tercih ediliyor” ifadelerini kullandı.
‘Rağbet görmüyor’
Babası Samanpazarı’ndaki ilk bakırcılardan olan, kendisi de ikinci kuşak bakırcı Faruk Küçük ise 10 yaşında başladığı mesleğini 50 yıldır sürdürdüğünü söyledi. Yaklaşık 18 yıldır da dükkan işleten Küçük, “El emeği zaman geçtikçe azalıyor. Çoğu malımız yurt dışına çıktı. Şimdi yapan yok ve rağbet görmüyor. Bakırların çoğu yöreseldir. Her yörenin bakırı vardır. Son bir senenin içerisinde de fiyatı ve maliyeti arttı. Satışlar düştü. Pandemiden önce 3 müşteri varsa, şimdi 1 tane kaldı. 10 yıl sonra da belki hiçbir şey bulamayacağız” dedi.
‘Cebimde 20 lira var’
Bakırcı ustası Aytekin Küçük de artık bu mesleği yapan çok az sayıda kişi kaldığını ifade ederek, “Geçmişte çarşıya girdiğinde çekiç sesinden giremezdin” dedi. Küçük, “İnsanlar parasızlıktan kaynaklı olarak bir yere çıkamıyorlar. Bazen siftah yapmadan dükkânı kapatmak zorunda kalıyoruz. Elemanların parasını ödemekte zorlanıyorum. Kalayın kilosu da dolara bağlandı. Bir tavayı geçmişte 20 TL’ye yaparken, şimdi 35 ya da 40 TL ile yapabiliyoruz” diye konuştu. Pazardaki ustalara nazaran meslekte yeni olan bakırcı çırağı Baki Çağtekin ise şunları söyledi: “Samanpazarı eskiden çok kalabalık olurdu. Biz işçiler olarak zenginlere köle olmuş bir sistemin içerisinde yaşıyoruz. Buralarda geçimimizi sağlayamıyoruz. Cebimde 20 TL var, ben karnımı mı doyurayım, eve ekmek mi götüreyim ya da evin ihtiyaçlarını mı karşılayayım. Biz yoksullar ve esnaf olarak bitmiş durumdayız.” ANKARA