Son birkaç gündür içinde, kamuoyunun birbiriyle bağlantılarını merak ettiği, kimisinin içeriği bütünüyle ya da kısmen gizlenen ve spekülasyonlara neden olan gelişmeler yaşanıyor. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısını takip eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan-Devlet Bahçeli buluşması, YAŞ toplantısı ardından Bahçeli’nin İyi Partili’lere yönelik “kucaklaşalım” çağrısı…
Sendika.org’da konuya ilişkin yer alan haber analize göre, 30 Temmuz’da MGK toplantısı düzenlendi ve 6 saat 10 dakika sürmesiyle dikkat çeken toplantıda Irak’ın kuzeyinde PKK’ye karşı sürdürülen Pençe Harekatı adlı askeri operasyonlar, Suriye’de Fırat’ın doğusunda sınır boyunca kurulması tartışılan “Barış Koridoru” diye de anılan güvenli bölge ve Doğu Akdeniz gerilimi konuşuldu.
Toplantının öne çıkan politik mesajı ise NATO ittifakına bağlılığın vurgulanması ile birlikte ABD’nin Kürt hareketi ile kurduğu ilişkiye yönelik sitemli ifadelerdi. MGK bildirisinde “NATO Antlaşması ile ikili anlaşmaların ruhuna uygun olarak, Türkiye’nin uluslararası hukuk ve ahde vefa ilkesi çerçevesinde taahhütlerine ve sorumluluklarına riayet ettiği, müttefiklerinden de aynı hassasiyeti beklediği” belirtilirken, Suriye’nin kuzeydoğusunda güvenli bölge oluşturmaya yönelik olarak da Türkiye ile ABD’nin ortak bir çalışmasından söz edilmedi. AKP’nin ABD’den henüz beklediği teklifi alamadığı bir ortamda gerçekleşen MGK’nin ardından yayımlanan bildiride “Bütün gücümüzle bir ‘Barış Koridoru’nun inşası için gayret sarf edileceği hususundaki kararlılığımız teyit edilmiştir” denildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’un toplantıdan üç gün sonra, ABD’den bir heyetin Suriye’de sınır boyunca güvenli bölge kurulmasını görüşmek üzere gelecek hafta Türkiye’yi ziyaret edeceği yönündeki açıklaması ABD ile pazarlıkların sürdüğünü ve MGK’deki ifadelerin de bu sürecin bir parçası olduğunu gösteriyor. Aksoy görüşme öncesi pazarlıkta el artırmaya yönelik bir hamle ile “ABD ile ortak bir noktada buluşulamaması halinde güvenli bölgeyi tek başımıza oluşturmak zorunda kalacağız” dedi.
Erdoğan-Bahçeli görüşmesi
MGK toplantısının ertesi günü Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli’nin evine giderek görüştü. Bu biçimiyle bir ilk olan görüşmenin içeriğine dair kamuoyuna bir açıklama yapılmadı. Bahçeli’nin seçim sonrasında yaptığı yönetim sisteminde düzenlemelere gidilmesi yönünde açık bir çağrısı olsa da, görüşme MGK toplantısı sonrasına YAŞ toplantısı öncesine denk gelmesi ile dikkat çekiyor. Abdulkadir Selvi de Hürriyet’teki yazısında ikili arasındaki görüşmenin bir “devlet meselesi” olduğunu belirtirken Fırat’ın doğusu ve YAŞ olmak üzere iki konunun altını çizdi.
YAŞ’ta ‘tasfiye’ tartışması
Erdoğan başkanlığında toplanan YAŞ’ta, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Abdullah Recep ile 3. Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Serdar Savaş emekliye sevk edildi. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından görevine devam edilmesi kararı verilen Savaş’ın damadı 2019 başlarında “FETÖ” davaları kapsamında tutuklanmıştı. Bazı isimler süreleri dolmadan emekli edilirken 14 general ve amiral üst rütbeye, 40 albay ise general ve amiralliğe yükseltildi. Oda TV orduda yine bir tasfiye süreci yaşandığı yönündeki eleştirileri öne çıkmış kimi çevreler “tasfiye” diye isimlendirmişti.
Kürtler hedefte
Görünen o ki AKP, MHP ve kimi “Ulusalcı” kontrgerilla fraksiyonları arasındaki koalisyon sürüyor ancak AKP çevresindeki ayrı parti tartışmaları ile birlikte, mevcut koalisyonu tahkim etme ihtiyacı da artık gizlenmiyor. Kürtlere karşı savaş politikaları da bir kez daha muhalefeti zayıflatıp iktidarı güçlendirmenin bir aracı olarak değerlendiriliyor.
Zorlandıkça MHP’ye tutunuyor
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 31 Temmuz Çarşamba günü “sürpriz” şekilde MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi evinde ziyaret etmesi, Ankara kulislerini hareketlendirdiği gibi konu hala tartışılıyor. Kulislerde önce “hastalık” iddiası konuşulsa da, bazı gazeteciler, Bahçeli’nin evinin önündeki şalvarlı-kasketli fotoğrafı nedeniyle Erdoğan’ın “evi merak ettiğini” ve ziyaretin bu vesileyle gerçekleştiğini yazdı. Gazeteci-yazar Murat Yetkin ise “yetkinreport.com”daki “Erdoğan’a Bahçeli’nin bozkurt heykelleri önünde poz verdirten koşullar” başlıklı yazısında, konuyu magazinleştiren basının aksine, Ankara’daki havayı ve Erdoğan’ı “bozkurt heykeli” önünde poz verdiren koşulları yazdı. Murat Yetkin, görüşmenin öncesinde ve sonrasında yaşanan gelişmeleri analiz ettiği yazısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomik durgunluk, S-400/F-35 krizi, AKP içinde yaşanan gerilim ve yerel seçim sonucunun etkisiyle MHP’nin desteğine tutunmaya devam stratejisi izlediğini belirterek, “Hedef İYİ Parti üzerinden MHP’yi güçlendirecek ‘Tersine 28 Şubat mı’?” sorusunu gündeme getirdi
‘En iyi ülkücü biziz’ atışmaları
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin İyi Parti Kurultayı öncesinde çağrı yaparak MHP’ye geri dönmelerini istemesinden sonra her iki parti arasındaki gerginlik artmaya başladı. İyi Parti’den 2 isim istifa edip MHP’ye katıldı, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da sosyal medya üzerinden İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i tehdit etti. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz günlerde yaptığı “MHP’ye geri dönün” çağrısı üzerine Kocaeli’de İyi Partili 2 isim MHP’ye geçti. Kocaeli’de İyi Parti kurucular kurulu üyesi olan Mehmet Duran Yılmaz ve İyi Parti Gebze İlçe Başkan Yardımcısı Muhammet Ateş MHP’ye katıldı.
Bahçeli ne demişti?
MHP Lideri Devlet Bahçeli, 1 Ağustos’ta Twitter’dan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı: “3-4 Ağustos 2019 tarihinde İYİ Parti’nin 4.Olağanüstü Kurultayı yapılacaktır.Çağrım şudur: Fiziken orada,fikren aramızda bulunan dava arkadaşlarımın müştereken karar alıp Milliyetçi Hareket Partisi’ne dönüşün tarihi sorumluluğunu yerine getirmeleri halisane ve samimi beklentimdir. Buluşma yerimiz zillet değil millettir. Kucaklaşma zamanı gelmiştir.” İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de Twitter’dan yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı işaret ederek “Recep Tayyip Erdoğan yine ne dedin bu arkadaşa?” demişti. Öte yandan, MHP’li Semih Yalçın, Twitter’dan yaptığı açıklama ile Akşener’in “Bir kişiye beş kişi saldıran haydutlardan ne milliyetçi olur ne de adam” sözlerine yanıt verdi. Yalçın, “Kışkırtmalar sonucu olayların istenmeyen bir seyir izlemesinin, böyle giderse cereyan edebilecek tatsız vakaların ve bunların yol açacağı vahim gelişmelerin baş sorumlusu, kendisi olacaktır” dedi. Akşener, partisinin 4. Olağanüstü Kongresi’nde yaptığı konuşmada MHP ve İyi Parti arasında uzun süredir devam eden “milliyetçilik” tartışmasına değinmiş, “Sizin nereniz milliyetçi? Bir kişiye beş kişi saldıran haydutlardan ne milliyetçi olur ne de adam olur” demişti.
HABER MERKEZİ