Covid-19 virüsü sadece insanları öldürmüyor ve zaten iktidarların umurunda olan kısmı da pek insanları öldüren tarafı değil. Yoksa aldırmayıp, geçer giderlerdi. Açlıktan, içmek için temiz su bulamayanlardan ya da çıkartılmış savaşlardan veyahut mesela tarım ilaçlarının öldürdüklerinden hiç söz etmedikleri gibi buna da aldırmayacaklardı. Bu salgının, diğer kitlesel ölümlerden farkı, etkisinin bölgesel değil küresel olması. Bu yüzden endişeleri, bir fabrika üzerine boşaltılmış bomba etkisinden daha da fazla. Hızlı ve seri bir Rus ruleti gibi bir tek bir çift haroşa bulaşması bir yandan üretimi yapılamaz hale sokarken, öte yandan küresel kapitalizmin fonksiyonlarını durduruyor.
Nasıl anlatsam, bir şiirle söylemek gerekirse ‘Ben feleğin tekerine çomak sokarım’ hali bu.
Borsalar, bankalar, havayolları şirketleri, turizm gibi kapitalizmin taşıyıcıları peş peşe bu cansız virüse teslim oldu. Özellikle turizm, öyle bir dibe düştü ki sadece güneşi ve denizi paraya tedavül eden sektörün büyük dilimi değil, simgesel, ‘burayı da gezdim’ mekânları da boş kaldı. Bunlardan biri Londra Kulesi. Kule her yıl 3 milyon ziyaretçi alırken, bomboş geçirdi bu yılı ve 1485 yılından beri ilk defa bir kesinti karşısında, muhafızlarından bir kısmını işten çıkarma kararı aldı.
Cafcaflı elbiseler, şapkalar, havada asılı kalıp yavaşça yere düşen adımlarıyla havalı kraliçe muhafızlarının bile emekli edileceği bir dünyada, artık gerisini siz düşünün.
Kıyametin farklı bir versiyonunu yaşıyoruz. Bir yandan Allah’ın belası kapitalizm, çatırdayarak çökerken, öte yandan alternatif bir şeyi yaratamadığımızdan, paçalarımızdan tutup bizi de -öncelikle- kazana atıyor. Koskoca kraliçenin havalı muhafızları, gösteri işçileri de işsizler kervanında yerini aldıktan sonra devletler hangi kapitalist sektörü, kurtarabileceklerinin hesabına yapmaya çalışıyorlar ama nafile. Virüs içinde yüzemeyen koca koca sektörler, kendisini kurtarmaya çalışan devletleri de boynundan tutup içeri çekecek gibi görünüyor.
Durmadan ekonomi ekonomi diye bağırmalarının nedeni de bu ama virüse aldırmadan da edemiyorlar. Çünkü virüs o kadar hızlı yayılıyor ki eğer siz karantina ilan edip, üretimi durdurmazsanız kendisi hasta edip durduruyor. Yoksa bizi çok sevdiklerinden değil bu ‘önlemler’.
Ancak yeni bir dünya örgütlemek kurtarabilecek bizi. Mesela en kirli endüstrilerden biri olan turizmin batışı, bir sürü işsiz ve aşsız bırakıyor geride ama bu travmanın içinden, herkesi bir ‘turizm paketi’ halinden kurtarıp, zamanımızı yavaş ve sonuna kadar yaşadığımız bir dünyada, yeniden gerçekten ‘seyahat’ edebilme olanağına kavuşturma potansiyelini de içinde taşıyor.
Kapitalizmin kârına kurban edilmiş boş zaman, sahiden zincirinden, turizmden kurtulabilirse geriye daha yaşanacak ve bol bol yaşanacak bir dünya kalacak, inanın buna…