‘Köylüler ve Kırsal Alanda Çalışan Diğer Kişilerin Hakları Bildirgesi’ , BM İnsan Hakları Konseyi tarafından kabul edildi. Oylamaya katılan 47 üyenin 33’ü tarafından kabul edilen bildirge yıl sonunda BM Genel Kurulu’nda görüşülecek
Lehinde 33 oy, aleyhinde 3 oy ve çekimser 11 oyla, “Köylüler ve Kırsal Alanda Çalışan Diğer Kişilerin Hakları Bildirgesi”, BM İnsan Hakları Konseyi tarafından onaylandı ve 2018 sonunda New York’ta yapılacak olan BM Genel Kurulu’na sunulacak. Bu durum, ülkelerinde ve İnsan Hakları Konseyi’nde La Via Campesina ile birlikte bu deklarasyona emek veren ve savunan tüm köylü örgütleri, kırsalda yaşayanlar, balıkçılar, yerli halklar, kırsal işçiler için büyük bir başarı olarak değerlendiriliyor. Oylama da dikkat çeken bir nokta ise, Avrupa Birliği ülkelerinin beyannamenin lehine oy vermemesi oldu. Çiftçi Sen’in kurucuları arasında yer aldığı, Via Campesina Avrupa Koordinasyonu (ECVC) tarafından yapılan açıklamada, AB ülkelerinin bu tutumunun üzüntüyle karşılandığı belirtildi.
Müzakereler 10 yıl sürdü
Cenevre’deki on yıl süren müzakerelerden sonra, “Birleşmiş Milletler Köylüler ve Kırsalda Çalışan Diğer İnsanların Hakları Deklarasyonu” BM gündemine alınmıştı. Deklarasyon, BM İnsan Hakları Konseyi’nde (UNHRC) 9 ve 13 Nisan 2018 arasında düzenlenen Beşinci Açık Uçlu Hükümetlerarası Çalışma Grubu (OEIWG) oturumunda tartışıldı. Oturum Başkanı-Raportörüne göre, “Devletler, Birleşmiş Milletlerin köylülerin ve kırsal bölgelerde çalışan diğer insanların hakları hakkındaki taslaklarının derhal benimsenmesi için en yüksek ilgiyi ve siyasi iradeyi taahhüt ediyorlar” değerlendirilmesinde bulunulmuştu. Kırsal toplulukların ve sürdürülebilir gıda sistemlerinin korunmasında kamuoyunun açık desteğini göstermek için imza kampanyası düzenlenmişti.
Agroekoloji Deklarasyonu
Roma’da 5 Nisan 2018 tarihinde gerçekleştirlen Agroekoloji Sempzoyumu İkinci Deklarasyonu yayınlanmıştı. Deklarasyon Senegal’li çiftçi Mariam Sou tarafından okunmuştu. “Biz köylüleriz, balıkçı toplulukları ve işçileriyiz, yerli halklarız, çobanlarız ve göçebeyiz, tarım ve gıda işçileriyiz, topraksızlarız, şehirlerde ve uydu kentlerde yoksulluk ve gıda güvencesi olmaksızın yaşayanlarız, gençleriz, kadınlarız ve sivil toplum örgütleriyiz” sözleriyle başlayan deklarasyonda, “Endüstriyel gıda üretiminden ötürü çöken sosyokültürel gerçekliğimizi iyileştirmek için topraklarımızda yaşanan sosyal, politik, üretimsel ve ekonomik ilişkilerdeki yaklaşımın değişimidir. Agroekoloji yerel bilgi üretmek anlamına gelir, sosyal adaletin temelini atar, kimlikleri ve kültürleri destekler, kırsalın ve şehirlerin ekonomik olarak ayakta kalabilmesini sağlar” ifadeleri yer aldı.
BM’ye çağrı yapıldı
Yayınlanan deklarasyonda, “Birleşmiş Milletler’in, ve bilhassa Gıda ve Tarım Örgütü’nün mihenk taşı olan İnsan Hakları’nı esas alan süreçlerin, ve diğerleri arasından Gıda Hakkı’nın, Arazi Mülkiyet ve Kullanım Rehberlerinin, Küçük Ölçekli Balıkçılık Rehberlerinin, Uluslararası Çalışma Örgütünün 169 Sayılı Konvansiyonu’nun, Özgür ve Öncül Bilgilendirilmiş Onay Konsültasyonlarının, Birleşmiş Milletler Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) ile bunun 34 sayılı Genel Tavsiyesinin ve Birleşmiş Milletler Köylü Hakları ve Kırda Çalışan Diğer Kesimlerin Hakları Deklerasyonu süreçleriyle ilgili hakların uygulanması için çağrıda bulunuyoruz” açıklamasında bulunuldu.
EKOLOJİ SERVİSİ