Aziz Oruç/Süleymaniye
Dışarıda ölüm orucuna başlayan ilk eylemci Özdemir, ‘Arkadaşların başlattığı bir özgürlük yürüyüşüdür. Bu yürüyüşe koşarak yetişmem gerekiyordu’ dedi
Dışarıda ölüm orucuna başlayan ilk kişi olan Mervan Memduh Özdemir, aylardır devam eden açlık grevi eylemlerine katılmasını şu cümleyle özetliyor: “Benim açlık grevine başlayarak, arkadaşların başlattığı yürüyüşe yürüyerek yetişmem mümkün değildi. Onlara hem bir özeleştiri anlamında hem de bu eylemin ulaştığı yere koşarak yetişmem adına öyle radikal bir karar aldım.” Aslen Hakkarili olan Mervan Memduh Özdemir, 19 Ağustos 1992 yılında Hakkari merkezde dünyaya geliyor. 5’i kız, 4’ü erkek olan 9 çocuklu bir ailede büyüyen Mervan, çocukluğundan itibaren kendini hep bir mücadele içinde bulur.
2011 yılında 19 yaşında ilk olarak cezaeviyle tanışan Mervan, bir buçuk yıl Van ve Muş cezaevlerinde kaldıktan sonra tahliye olur. 2015’te tahliye olduktan sonra cezaevlerinden dolayı yarım bıraktığı lise eğitimini dışarıda tamamlar. 2016’da üniversite sınavına giren Mervan, Kıbrıs’ta bulunan Girne Amerikan Üniversitesi Psikoloji bölümünü tam burslu olarak kazanır. Kıbrıs’ta kısa bir süre üniversite okuyan Mervan, 2017’nin sonunda bir davadan aldığı cezasının kesinleşmesinin ardından bir kez daha tutuklanıp, yaklaşık bir yıl cezaevinde kalır. Gazetecilik mesleğini çok sevdiğini anlatan Mervan, 2018 yılında girdiği üniversite sınavında Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nü kazanıyor. Ama Mervan, gazetecilik mesleğini icra etmeden, bugün farklı bin mücadeleye öncülük ediyor
Hakkâri’den Hewlêr’e
Ancak dava ve cezalar Mervan’ın peşini bırakmıyor. 2018’in ortasında bir dosyadan daha aldığı cezanın onaylanması üzerine Ağustos 2018’de Mervan, yönünü Hewlêr’e doğru çeviriyor. Mezopotamya İşçileri Derneği’nde 5 gündür eylemini sürdüren Mervan, “Tecride karşı büyük bir refleks, direniş var. Gelişen toplumsal reflekse ben bir insan olarak duyarsız kalamazdım. Duyarsız kalmam, özüme ve gerçekliğime sırtımı dönmüş olmam gerekiyordu. Sonuç olarak, bazen mücadele kaçınılmaz hal alıyor. Uzun süredir binlerce kişi açlık grevindeydi ve direniş bir aşamaya vardı. Benim açlık grevine başlayarak, arkadaşların başlattığı yürüyüşe yürüyerek yetişmem mümkün değildi. Onlara hem bir özeleştiri anlamında hem de bu eylemin ulaştığı yere koşarak yetişmem adına öyle radikal bir karar aldım” dedi
“Bu eylemim gölgenin altında kalmanın vicdani rahatsızlığı söz konusuydu” diyen Mervan, gece uyurken ben açlık grevi direnişleri 100 gün oldu, yüz gün geçiyordu 120 gün oluyordu ve ben hala adım atmış değilim diye büyük bir sorgulama içine girdiğim” diyen Mervan, “Arkadaşların başlattığı bir özgürlük yürüyüşüdür. Ben bunu bir özgürlük yürüyüşü olarak tanımlıyorum. Arkadaşların eyleminden sonra ben ölüm orucuna başladım. Dışarıda ölüm oruçların öncüsü olmak çok önemlidir. Benim eylemim dışarıdaki, içerdeki açlık grevi direnişlerinden bağımsız değildir. Bunun bir parçasıdır. Nasır Yağız 179 gündür sürdürdüğü eylemden bağımsız değildir. Direniş bir bütündür. Bende bunun bir parçası, noktasıyım” dedi. Öcalan ile iki kere görüşmenin açlık grevi eylemlerinin bir sonucu olduğunu anlatan Mervan, Türk devletinin bu görüşmelerle açlık grevi eylemlerini bitirip, tecridi sürdürmek istediğini ancak ortaya konulan kararlılığın bu planı bozduğunu söyledi
‘Devlete bir yol kaldı’
Mervan, “Direnişimiz devletin önüne sadece bir yol koymuştur. Ya Kürt sorunu demokratik yollarla çözülecek. Bu da Öcalan’ı muhatap alarak olur. Ya da Ortadoğu’da diktatör devletlerin yaşadığı kaçınılmaz sonu Türkiye’de yaşayacak. Türkiye’de bugün yaşananları açık bir şekilde görüyoruz” dedi. Açlık grevi direnişlerinin en önemli sonuçlarından birinin de Kürt halkında ulusal bir bilincin uyandırılmasının olduğunu anlatan Mervan, “Bu çok önemli bir sonuçtur. Örneğin Hewlêr’de açlık grevine giren Nasır Yağız bir Kuzeyli kimliğiyle bu eylemi başlatmadı. Bir Kürdistani bireyi olarak bu eylemi başlattı. Germiyan’da Herêm Mahmud da Güneyli kimliğiyle bu eylemi başlatmadı. Bir Kürdistani birey olarak bu direnişe katıldı. Bu anlamda en önemli Kürt halkında ulusal bilinci dört parçada yaşayan, diasporada yaşayan arkadaşlarımızın ortak bir paydada buluştuğu görülüyor” dedi. Açlık grevi eylemlerinin mutlaka başarıya ulaşacağını belirten Mervan son olarak şunları söyledi: “Sonunda ölüm de olsa bu eylemimi sürdüreceğim. Eğer öleceksem ölümün özgür ve anlamlı bir yaşama hizmet etmesini istiyorum.”