Şırnak’ta 62 köye ‘güvenlik’ gerekçesiyle yıllardır gidilemiyor. Korucuların girişinin serbest olduğu köylerde, yaşam alanlarına gitmek isteyen köylülere koruculuk dayatılıyor
Bölgede 1990’lı yıllarda binlerce köy boşaltıldı. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, birçok kez köylere dönüşlerin sağlandığını açıklasa da zorla boşaltılan köylerin büyük bir kısmına hâlâ geri dönüş izni verilmiyor. Bölgede askeri operasyon ve saldırılar sürerken, Şırnak’ta, köylerine dönmek isteyen köylüler, koruculuk dayatmasıyla karşı karşıya kalıyor. Koruculuğu kabul etmeyen köylülerin, Valilik ve Kaymakamlığa, köylerine dönmek için yaptığı başvurular da “güvenlik” gerekçe gösterilerek kabul edilmiyor. İzin alabilen köylüler ise kontrol noktalarında saatlerce süren kimlik kontrolleri, araç aramaları ve izin belgelerinin sorgulanması sonucunda köye gidebiliyor ancak saat 19.00’dan sonra köyü terk etmek zorunda kalıyor. 14’ü Cudi Dağı eteklerinde, 22’si Besta Bölgesi’nde ve 26’sı Gabar Dağı eteklerinde bulunan köylere dönmek yasak.
‘Korucu ol, serbestçe git’
Gabar Dağı’nın eteklerinde bulunan Deştalela (Kırkkuyu) köyü 37 yıldır yasaklı. Köyüne gidemediği için Cizre’de yaşayan 73 yaşındaki Ömer Duymak, 1984 yılında çıkmak zorunda kaldığı köyüne o günden bu yana sadece bir defa gidebildi. Duymak, “Köyümüzü boşalttıktan sonra başka bir köye taşınmak zorunda kaldık. Orada da bizi rahat bırakmadılar. Evimize toplarla saldırdılar. Neredeyse bulunduğumuz ev üstümüze çöküyordu” dedi. Yapılan bir askeri operasyonda gözaltına alındığını ve işkenceden dolayı baygınlık geçirdiğini kaydeden Duymak, “O gün tarlaya gittiğim için işkence edilmişti. O zaman evimi toparlamama dahi izin vermediler. Evimi kepçe ile Cizre’ye taşımak zorunda kaldım” ifadelerini kullandı. Koruculuk dayatmasına maruz kaldığına dikkat çeken Duymak, şunları söyledi: “Köye gitmek için dilekçe verdim. Başvuruyu bizzat kendi ellerimle valiye verdim. Vali bana ‘Kaymakamlığa göndereceğim’ dedi. Kaymakamlık bana ‘Koruculuğu kabul edersen, serbestçe köye gidip gelebilirsin ama olmazsa izin vermiyoruz’ dedi. Ben de ona bu yaştan sonra korucu olmayacağımı söyledim. Dilekçeyi de yırtıp attım. Birçok kişiyi bu şekilde korucu yaptılar.”
‘Bağımızdan çalıp bize satıyorlar’
Gabar’da 1991 yılında boşaltılan Meydîn (Seslice) köyünden 70 yaşındaki Fatma Güzen ise 30 yıldır gidemediği köyünün resmi olarak yasaklı görünmediğini ancak keyfi bir uygulama ile karşı karşıya kaldıklarını belirterek, “Tek bir defa bile köyümüze gitmemize izin vermiyorlar. Köyümüz çok güzeldi. İzin verseler bir dakika bile burada durmam giderim. Bağ ve bahçelerimizden çaldıklarını getirip bize satıyorlar. Köydeyken hayatımız güzeldi. Ama bitirdiler. Vali yalan söylüyor, köyler yasaklı ve huzur yok. Köydeyken koyunlarımız vardı, tarlalarımız vardı. Ama her şey elimizden aldılar. Hasretiyle yaşıyoruz” diye konuştu.
‘Ağaçlar kurumuş’
Gabar’daki yasaklı köylerden Dêrşewa (Alkemer) köyünden 60 yaşındaki Hatice Durmuş 90’lı yılların politikalarının tekrar devreye konularak kabul ettirilmek istendiğini belirterek, “Köye yaklaşırken helikopterler hemen başımızda. Kendi yandaşlarına tek izin veriyorlar. O listeye adını yazmadan ve izin belgesi almadan giriş yasak. Bu şekilde insan nasıl tat alabilir ki? Doğru dürüst görmüyorsun bile” dedi. Köylerinin çöle dönüştürüldüğünü kaydeden Durmuş, “Ağaçlar kurumuş. Evlerimiz yerinde yok. Bize ‘Korucu olun gidin köylerinizi inşa edin’ diyorlar” dedi.
ŞIRNAK