Çimento fabrikaları bulundukları her yere zehir saçmaya devam ediyor. Samsun’da köylüler, çimento fabrikasından yayılan tozun evlerinin içine dolması nedeniyle maske taktıklarını belirtiyor
Samsun’un Kavak ilçesine bağlı Köseli köyünde yaşayan yurttaşlar, evlerine 300 metre mesafede bulunan çimento fabrikasının havaya bıraktığı toz ve gazlar nedeniyle zor günler yaşıyor. Özellikle akşam saatlerinde fabrikadan çıkan tozun evlerin içine kadar girdiğini belirten yurttaşlar nefes alamadıklarını, evde bile maske takmak zorunda kaldıklarını ve tarım arazilerini de toz nedeniyle kullanamadıklarını belirtiyor. Muhtar Menmut Çuğu, her gece çimento tozunun havaya salındığını, sabahları fabrika çevresi ve mahallelerinin toz bulutunun kapladığını belirterek, “Burada yaşayan yurttaşların hepsi bu durumdan zarar görüyor. Tarlalarımızı ekemiyoruz. Astım hastası olan insanlarımız var sürekli hasta oluyorlar. Fabrika yapılırken bize verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Çevre kirliliği olmasın istiyoruz” dedi.
‘Toz olmayacak demişlerdi’
Bir yurttaş ise yaşadıklarını şöyle aktarıyor: “Ben bu koronavirüsten ölmeyeceğim de bu fabrikadan salınan tozdan öleceğim. Yatarken dahi evde maske takmak zorunda kalıyoruz. Evin içine kadar giriyor, eşyalarımız hep toz içerinde kaldı. Sabah saatlerinde toz olmuyor ancak gece saatlerinde bırakılan tozdan yatamıyoruz. Koronavirüsten kendimi koruyabiliyorum ancak bu tozdan kendimi koruyamıyorum evin içine kadar giriyor. Evde yemek pişireceğiz mutfağımız hep toz içerisinde.” Bir başka yurttaş ise, “Fabrika kurulurken hiçbir şekilde toz olmayacağı söylenmişti” diye konuştu. Türkiye’nin dört bir yanaında ortaya çıkan çimento fabrikalarının aynı zamanda yakıt olarak zehirli sanayi atıklarını yakıyor olması halk ve çevre sağlığını derinden etkileyen, kanser, astım ve diğer birçok akciğer hastalıklarına neden oluyor.
Sektör yabancıların elinde
Çimento sektörü ise yabancıların ya da yabancı ortakların kontrolü altında. Dünya çimento tekelleri arasında yer alan Fransız Vicat-Parficim, Ankara ve Konya’da 2 fabrika işletiyor. Taiwan Cement Corporation ile ortak olan Oyak Çimento ise 6 fabrika ile üretim yapıyor. Sektörün büyük üreticileri arasında bulunan ADOÇİM Yunanistan merkezli Titan Çimento ile ortak. Akçansa ise İngiliz HeidelbergCement ve Sabancı ortaklığı olan bir şirket, üç fabrikasında çimento ve klinker üretimi yapıyor. Ayrıca Akçansa, iştiraki olan Betonsa ile 35 tesiste beton üretimi yapıyor. 12 ülkede faaliyet gösteren İspanya merkezli Votorantim Çimento da sektörde tekel haline gelen şirketlerden biri. Şirketin Türkiye’de 5 fabrikası ve 14 hazır beton tesisi var. Sektördeki güçlü bir diğer yabancı şirket ise İtalyan Cimentir. 2001 yılında Çimentaş’ı satın alarak Türkiye’ye girin firma 5 fabrikada söz sahibi. 6 fabrika ve çok sayıda beton üretim tesisi olan Sabancı Gruba ait Çimsa’nın yüzde 8’i İngilizlere ait. Bunların yanında yine yabancı ortaklıkları olduğu belirtilen Limak Çimento 10 fabrika, Aşkale çimento 6 fabrika, Sanko Holding 4 fabrika, Batıçim 2 fabrika ve diğerleri piyasayı tamamlayan şirketler.
Yaşam zehirleniyor
Türkiye’de kurulu bulunan organize sanayi bölgelerinde fabrikaların atık su tesislerinde biriken ağır metallerle dolu atıkların yüzde 90’ı yakma tesisleri ve çimento fabrikalarında yakılıyor. İster evsel, ister endüstriyel olsun çöpleri yakmanın çok tehlikeli, insan sağlığı, su temizliği, toprak ve hava kalitesi açısından telafisi mümkün olmayan sonuçları olacağını bilim insanları söylüyor. Yakma sonucu baca gazı emisyonları içinde DİOKSİN ve FURAN gibi atıklar ortaya çıkıyor. ‘Dioksinler ve furanlar’ en toksik (zehirli) klorlu organik bileşikler olarak kabul edildikleri bilimsel araştırmalarda yer alıyor ve kalıcı organik kirletici sınıfı olarak tarif ediliyor. Aynı zamanda inatçı, kararlı yapıları nedeniyle doğada çok uzun süre boyunca kalıyor.
14 fabrikada zehirli atık yakılıyor
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği’ne (TÇMB) üye 14 fabrikada kurulan 23 adet atık ısıdan enerji üretim hattı olduğu açıklamalarda yer alıyor. TÇMB verilerine Türkiye’de 74 adet çimento ve öğütme, yüzlerce de beton fabrikası bulunuyor. Özellikle Avrupa’da belirlenen çevre kriterlerinden kurtulmak isteyen tekeller, Türkiye’de yatırımlar yaparak devasa boyutlarda büyüdüler. Büyürlerken bulundukları alanlarda tarım arazilerini, suları ve havayı kirlettiler ve halk sağlığını da ciddi anlamda tehdit ederek büyümeye devam ediyorlar. ‘Atık yakarak enerji üretimi’ yapan şirketler ile çimento fabrikalarında yakılmak için organize sanayi bölgelerinin atık çamurları ve yurt dışından ithal getirilen her türden atıkların tamamı çevreyi ve insanı tehdit eden içerik taşımakta. 2017 verilerine göre Türkiye’de bulunan çimento fabrikaları 774 bin ton atık yaktıkları, Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) tarafından yayımlanmıştı.
EKOLOJİ SERVİSİ