Van Cezaevi’nde tutuklu olan Medya Alan, koronavirüse rağmen 2 koğuşun birleştirildiğini, rahatsızlığı olanların revire çıkarılmadığını ve satın aldıkları temizlik malzemelerinin bile kendilerine verilmediğini aktardı
Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kadın siyasi tutuklulardan Medya Aslan, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi’ne gönderdiği mektupla cezaevinde yaşanan hak ihlallerini anlattı. Kadınların kaldığı 2 koğuşun birleştirildiğini belirten Aslan, hasta tutukluların revire götürülmediğini, temizlik malzemelerinin verilmediği ve ellerindeki radyo ile kitaplara el konulduğunu yazdı.
Radyo ve kitaplara el konuldu
Koğuşları boşaltılıp başka koğuşa geçtiklerinde eşyalarının X raydan cihazından geçirildiğini ve Radyo ile kitaplarına el konulduğunu belirten Aslan, “Radyoyu vermeyeceklerini fakat kitaplar incelendikten sonra vereceklerini söylediler. Ama aradan bir buçuk ay geçmesine rağmen kitaplar verilmedi. Daha sonra kitapları da vermeyeceklerini söylediler. Ayrıca keyfi uygulamalarla dışarıdan kitap alımını yasakladılar. Emanet eşyada olan kitaplarımızı dahi alamıyoruz” sözlerini kullandı.
Keyfi yasak
Koronavirüs süreci ‘sağlık için tedbir’ adı altında birçok hakkın kısıtlandığına dikkat çeken Aslan, “Havalandırmada ayakta ve yağmur altında sayım dayatılmaktadır. Bu duruma itiraz ettiğimiz zaman dilekçe ve mektuplarımız alınmıyor ve tutanak tutuluyor. Ayrıca Adalet Bakanlığı tarafından koronadan dolayı yasaklanan görüş yerine haftalık ek telefon görüş hakkı verilmiş. Bu iki telefon hakkı tutukluların merak ettiği ailelerin de haber almalarıdır. İdare keyfi davranarak, bunu da kendine göre uygulamaktadır. Haftada sadece bir defa telefon açabiliyoruz” dedi.
İhlalleri sıraladı
Koğuşlarında kronik rahatsızlığı bulunanların olduğunu kaydeden Aslan, şöyle devam etti: “Geçen hafta 7 arkadaş hasta idi. Nefes darlığı ve öksürmelerinden dolayı dilekçe yazmamıza rağmen revire çıkarılmadılar. Yani herhangi bir salgında ancak yoğun bakımlık olduktan sonra hastaneye götürülürüz. Ayrıca bu salgın sürecinde kalabalık ortamlardan uzak ve hijyen ortamlarda kalınması gerektiği söylenilmektedir; fakat iki koğuş birleştirildi. Şuan koğuşta 16 arkadaş kalmaktayız. Kendi paramızla aldığımız çamaşır suyu bile verilmiyor. Verilse bile bir bardak veriliyor. Yaklaşık 4 yıldır bu cezaevindeyim, lavaboda bulunan şifonu koronavirüs başlar başlamaz söktüler.”
Kaynak: MA