Umudumuzu, cesaretimizi, inancımızı ve mücadelemizi büyüttüğümüz bir kongreyi geride bıraktık. Gençlik Meclisimizin Diyarbakır’da gerçekleştirdiği 3’üncü Olağan Kongresi beklendiği gibi büyük bir katılımla gerçekleşti. Aylardır kongreye ilişkin yaptığımız çalışmalar neticesinde birçok ilden gençlerin katılımının yanı sıra, yurt dışından da öğrenci gençlik hareketlerinin temsilcileri, birçok siyasi parti üyesi, aydın ve yazar kongrede yer aldı.
Yılın son günlerine denk gelen kongremiz, aynı zamanda yıl boyunca ortaya koyduğumuz mücadelenin karşılığının ne düzeyde olduğunu görmek adına bizim için önem arz ediyordu. 2021 yılında da iktidarın, Kürdistan özelinde savaş politikalarındaki ısrarından kaynaklı iç ve dış siyasette çoklu krizlerle boğuşmasına tanıklık ettik. Krizlerin derinleşerek toplumu nefessiz bıraktığını gördük. Yarattığı sorunları baskıyla, yasaklarla görünür kılmaktan çıkarmaya çalışan bir iktidar var karşımızda. Çoklu krizini gölgelemek adına tekçi, yasakçı, baskıcı bir politikayla çoğu zaman özel savaş politikalarını devreye koyan iktidar, başta gençler olmak üzere, tüm topluma tahakküm ilişkisini dayatıyor. Her geçen yıl politikalarını derinleştiren iktidar, gençlere yönelik gözaltı, tutuklama, ajanlaştırma, yoksullaştırma ve genç kadınları istismar etme politikalarını sürdürürken, bir yandan da toplumun genelini ayrıştırıp kutuplaştıran siyasetinden vazgeçmedi. İç ve dış politikada Kürtlerin söz sahibi olduğu her alanı terörize etti.
Tüm bunlara karşı sesini yükselten bir gençlik kesimi var. 19 yıldır ülkeyi uçuruma sürükleyen iktidarın politikalarından yılmış ve bu politikaları değiştirme, dönüştürme mücadelesi yürüten bir gençlik! Gerçekleştirdiğimiz kongrede bir araya gelen gençler, iktidara “dur” dedi. Eşitsizliğe, esarete, işsizliğe, sefalet koşullarına karşı çıktı. Coşkusunu, umudunu yüzünde, kalbinde taşıyarak yoldaşlarıyla beraber halay çekti, türkü söyledi, slogan attı, sözünü söyledi. Öncülerine bağlılığını dile getirdi, mücadeleyi büyütme sözü verdi. Kayyumlara, irade gaspına “hayır” dedi. “Ben varım, beni ben yönetmeliyim” dedi. Barışı haykırdı, özgürlük istediğini belirtti. Sayın Öcalan’a sahip çıktı. “Yılmadım” dedi, “bitmedim” dedi, “bensiz bu iş olmaz, ben de varım” dedi. “Beni yok sayarsan karşındayım” dedi.
Kongrenin coşkusu, gençlerin baskı ve tutuklamalarla yılmayacağını, kayyum zihniyetine karşı halkın iradesinin gasp edilmeyeceğini, adalet, özgürlük ve barış talebinden geri adım atılmadığını, partimize yönelik baskıların sonuç vermeyeceği ve sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasına yönelik eylemsellikten vazgeçilmeyeceğini ortaya koydu.
Kongreye Türkiye’deki gençlik örgütlerinden enternasyonalist gençlere kadar yoğun bir ilgi de vardı. Şengal’den Mısır’a, Yunanistan’dan Galiçya’ya kadar HDP Gençlik Meclisi’nin yükselen mücadelesine destek yağdı. Sürekli tehdit ve fiili savaş ortamında bulunan Şengalli gençlerin gönderdiği mesaj salonda ayrıca bir coşku ve heyecan yarattı. Kongremizi selamlayan Şengal Gençlik Örgütü ve Şengal Genç Kadın Örgütü, gönderdiği mesajda, 4 parça Kürdistan’ın baskı ve saldırı altında olmasından kaynaklı, mücadele hattının büyütülmesi ve birliğe vurgu yaptı.
Gerek Türkiye’de gerekse uluslararası anlamda yürütülen bileşik mücadelede enternasyonalist gençlik örgütlerinin verdiği mesajlar çok önemliydi. Gençlik içerisinde örgütlenen enternasyonalist ve devrimci güçlerin bölge çapında ortak eylemliliğini örmek üzere çok önemli bir adım olarak görülmelidir. Türkiye’nin edindiği savaş misyonunun tehlikelerine karşı Kürt halkının yanında olduğunu belirten enternasyonalist örgütler, özgürlük ve ilerleme yolundaki direnişimizde ve faşizme karşı mücadelemizde yalnız olmadığımızı gösterdi. Partimizin 3’üncü yol fikriyatının ne kadar önemli olduğunu burada bir kez daha gördük. Türkiye’de bugüne kadar gelen tüm iktidarlar devletçi karakteri benimseyen, özümseyen partilerden oluşmuştur. Bunların karşısında bütün farklılıkların ortak zeminini oluşturan 3’üncü Yol partimizin paragdimasını oluşturuyor. Bu yönüyle uluslararası enteryonalist örgütlerin bizlerle dayanışması önemlidir.
Kongremizde gençler yüksek bir sesle iktidarı, Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin derhal kaldırılması yönünde tarihsel sorumluluğunu yerine getirmeye çağırdı. Kendi özgürlüğünü PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünde gören gençler, halklar, sık sık onun lehine sloganlar attı.
Her yönüyle Türkiye’nin içinde bulunduğu çoklu krizlere cevap niteliğinde olan kongremiz; inancımızı ve mücadelemizi tazeledi. Gençlerin azmi, direnişi, kararlılığı ve mücadelesi “Mecalleri kalmadı’’ diyenlere tokat niteliğinde bir cevaptı. Kongreye katılan her genç, yüreğinde umut ve cesareti taşıyordu. Halkı, gençleri, kadınları, eşit hak talebinde bulunan herkesi merkezine alan bir partinin yürüyüşünün durdurulamayacağı mesajı verildi. İktidarın baskıcı, yasakçı, tekelci politikalarının gençlere sirayet etmediğini, aksine gençlerin iktidara karşı kararlı bir tavır sergilediği görüldü. Yıllardır Kürtleri, gençleri, genç kadınları bir bütünen toplumu hedef alan iktidara karşı, salonda politikleşmiş insanların sıcaklığı vardı. Gençler, tüm zorluklara rağmen mücadeleye devam edeceklerini, yılmayacaklarını, ortak bir geleceğin inşasını birlikte gerçekleştireceklerinin altını kalın bir şekilde çizdi. Gençleri zafere ulaştıracak olan da tam olarak bu inanç ve kararlılıktır.
* HDP Diyarbakır Milletvekili