Moskova’ya yönelik dün gerçekleştirilen saldırıyı değerlendiren akademisyen İsmet Konak, Rusya’da bu patlamayı DAİŞ’in yaptığına itibar etmediğini belirtti
Rusya’nın başkenti Moskova’daki Crocus City Hall konser salonuna yönelik dün akşam saatlerinde gerçekleştirilen saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısı 100’ü geçti. ‘Piknik’ grubunun konseri sırasında gerçekleştirilen saldırıyla ilgili Moskova Bölgesi Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, 93 kişi yaşamını yitirirken, yaralı sayısı 121’e çıktı. Bu sayının daha fazla artması beklenirken, saldırıyı DAİŞ üstlendi. DAİŞ’in saldırıyı yaptığına dair ise ülkede çok fazla itibar görülmüyor. Rusya tarafı saldırıyı Kiev’in yaptığını belirtirken, Kiev tarafı ise saldırının Putin’in oyunu olduğunu söylüyor.
Akademisyen İsmet Konak, Moskova’daki konsere yönelik yapılan saldırıyı değerlendirdi.
Putin dönemindeki benzer saldırılar
21’nci yüzyılın artık bu tür patlamaların yüzyılı olduğunu söyleyen Konak, Carl von Clausewitz’in “Her çağ kendi savaşını yaratıyor” sözünü hatırlatarak, bu çağın ise günümüz devletleri tarafından böyle devam ettirildiğini ifade etti. Bu tür saldırıların Amerika, Rusya, Türkiye’deki Reina ve Taksim patlamalarında olduğu gibi sıklıkla yaşandığını belirten Konak, “Günümüz devletleri bunu bir taktik olarak kullanıyor” dedi.
Rusya’da Putin’in iktidara geldiği ilk günden bu yana bu tür patlama ve saldırıların Moskova yönetiminin ‘alametifarikası’ olduğunu ifade eden Konak, bunun Putin rejiminin genel karakteristiği olduğunu aktardı. Eylül 1999’da Moskova’da Putin başkan olmadan birkaç ay önce bazı apartmanlarda patlamalar olduğunu hatırlatan Konak, Rusya yönetiminin o zaman Çeçen milislerin yaptığını söylediği patlamayı Çeçenlerin üstlenmediğini, Putin’in ise iç düşman yaratarak, bununla mücadele adı altında iktidarda kaldığını belirtti.
Konak, “Uzun süre bu patlamanın failleri kim diye tartışıldı, halen de açıklanmadı. FSB tarafından organize edildiği düşüncesi kamuoyunda hala güçlü. Ondan sonra ikinci bir saldırı Kuzey Osetya’nın Beslan okulunda yaşandı. Orada 300’e yakın çocuk katledildi. Bu katliam çok tartışıldı. Normalde o dönem Çeçen aktörlerden Şamil Basayev bu katliamı üstlenmişti. Ancak Rus kamuoyu ve uluslararası toplum, bu saldırının Basayev tarafından düzenlenmiş olma ihtimalinin düşük olduğunu belirtmişti. Örneğin Putin’in ‘muhiplerinden’ Aslambek Akhmedovich Aslakhanov Beslan katliamının failleri ile konuştuğunu söylemiş ve ‘Çeçence bilmiyorlar, Rusça konuşuyorlar’ demişti. Bu da oldukça muğlak, son derece şüpheliydi. Putin iktidarının bu saldırının arkasında bir ‘gizli el’ olduğu hala tartışılıyor” diye konuştu.
ABD, İngiltere, Kanada vatandaşlarını uyardı
Putin’in bu tür yöntemlere güçlü olmak, iktidarda kalmak için başvurabileceğini ifade eden Konak, “Putin’de o tarihten bugüne kadar her zaman Urartular’ın Savaş Tanrısı Haldi olma dürtüsü var. Kendisine savaş içinde dua edilmesini ve kutsanmasını istiyor. Hem korkutuyor hem kendisine dua edilmesini istiyor. Böylelikle iktidarını sağlamlaştırmaya çalışıyor” ifadelerinde bulundu.
Dün yaşanan patlamaya ilişkin de konuşan Konak, “Orada bir konser vardı. Konser esnasında yaşamını yitirenlerin sayısının şu an 100 olduğu belirtiliyor. Bu sayının artma ihtimali de var. Mart ayının başlarında ben Rusya yayın organlarına bakıyordum. ABD, Kanada, İngiltere gibi devletler Rusya’daki vatandaşlarını benzer saldırılar için uyarıyorlardı. Basından elde ettiğimiz bilgilere göre uyarı, ikaz vardı. Kalabalık alanlara gitmeyin uyarıları vardı. Bunlar seçimden önce bekleniyordu ama seçimden sonra oldu. Putin 4 gün önce saldırı olacak söylentilerini küçük görmüş, hatta onları şantaj ve Rus toplumunu destabilize eden söylentiler olarak yorumlamıştı. Tam bir garabetler manzumesi” dedi.
Kiev göndermesi
Seçimden sonra yaşanan patlamaların ardından Putin yönetiminin refleksi ve Kiev yönetiminin açıklamalarına bakmak gerektiğini ifade eden Konak, Dmitriy Medvedev’in açıklamalarında bazı göndermeler olduğunu ifade etti. Medvedev’in “Bunların Kiev rejiminin teröristleri olduğu tespit edilirse onlara ve ideolojik ilham verenlere karşı başka türlü davranmak imkânsızdır. Hepsi terörist olarak bulunup acımasızca yok edilmelidir. Böyle vahşeti gerçekleştiren devletin yetkilileri de dâhil. Ölüme ölüm” açıklamasını hatırlatan Konak, bununla ilk başta Kiev yönetiminin suçlandığını söyledi.
‘DAİŞ’in Rusya Kamuoyunda inandırıcılığı yok’
Kiev yönetiminin ise saldırının Putin tarafından planlandığını belirttiğine dikkati çeken Konak, “Putin, Kiev için seferberlik kararı veriyordu. Ancak istediği ruh halini yeterince oluşturamıyordu. Yani Rus halkında savaş konusunda keskin bir husumet bir türlü hâsıl olmuyordu. Bir de nicelik olarak Putin’i iktidardan düşürecek güce sahip olmayan ve Ukrayna savaşına kesinlikle karşı çıkan bir kitle var. Putin bu kitleyi de Ukrayna ile savaş ‘mitine’ ikna etmeye çalışıyor. Bunun için Putin bu yaşananları bir araç olarak kullanacaktır ve nesneleştirecektir” şeklinde konuştu.
Saldırıyı DAİŞ’in üstlendiğini ancak bu tür örgütlerin bunu her zaman kullanarak, kitlesinde dinanizm yaratmak istediğini ifade eden Konak, “Bu olayı DAİŞ üstlendi ama çok tartışmalı ve netameli. Rusya tarafında ‘Saldırıyı DAİŞ üstlendi’ haberlerinin altındaki yorumlara bakınca Rus kamuoyu bunu hiç kabul etmiyor. Kiev rejimine işaret ediyor. Putin’e çok yakın bir gazeteci var, Margarita Simonyan. Kendisi Kremlin’in propagandasını yapan yayın organizasyonlarının mimarlarından biri. Simonyan, DAİŞ’in bu açıklamasını mizahi bir üslupla karşılıyor. Rusya kamuoyu şu an için DAİŞ’in saldırısından ziyade daha çok Kiev’den şüpheleniyor” ifadelerinde bulundu.
Rusya Türkiye-DAİŞ işbirliği
Kiev’in bu tür saldırılar yapacağına inanmadığını belirten Konak, şu an mağdur tarafta olan, psikolojik üstünlüğü elinde tutan ve Rusya ile adeta bir “hibrit savaşı” veren Kiev tarafının bunu yaparak, tüm meşruiyetini yitireceğini söyledi. Konak, “Kiev tarafı kendi ayağına sıkmaz diye düşünüyorum. Bu saldırı da daha önceki patlamalar gibi bence şüpheyle kalacaktır. DAİŞ bile üstlenmiş olsa Putin yönetiminin bunu araç olarak kullanarak, Ukrayna Savaşı konusunda daha fazla sertleşeceğini düşünüyorum. Rusya eski topraklarını almak istiyor. İrredentist amaçları için bu saldırıyı bir araç olarak kullanacaktır” dedi.
DAİŞ’in semirtildiği yerlerden birinin Türkiye’nin kontrolündeki İdlib olduğunu ve bunun da garantörlüğünü Rusya’nın yaptığını söyleyen Konak, “DAİŞ’in en çok beslendiği, konuşlandığı yerlerden biri Türkiye’nin himayesindeki İdlib’tir. Türkiye burayı Rusya’nın desturuyla yönetiyor. Bu saldırıyı DAİŞ gerçekleştirmişse eğer Rusya cebinde akrep taşıyor demektir. Eskilerin deyimiyle besledi kargayı, oydu gözünü” dedi.
Haber: Müjdat Can\MA