KON-MED Almanya Basın Sözcüsü Mazlum Karagöz, İmralı tecridine karşı başlattıkları kampanya kapsamında Avrupa’nın 50 merkezinde çeşitli etkinlikler planladıkların belirterek, her geçen gün eylemlere katılımın arttığını ifade etti
PKK Lideri Abdullah Öcalan İmralı F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 42 aydır mutlak tecrit altında tutuluyor. İmralı’da uygulanan tecrit politikasına karşı mücadele Kürtler ve dostlarının başlattığı “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası ile birlikte küresel bir boyut kazandı. Dünyanın birçok ülkesinde Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü talep eden eylem ve etkinlikler yapılırken, Abdullah Öcalan’ın paradigması da üniversitelerden, sokaklara halklar tarafından tartışılıyor. 10 Ekim 2023 tarihinde başlatılan kampanyanın yıldönümü kapsamında Avrupa’nın 50 farklı merkezinde kesintisiz eylem ve etkinlikler gerçekleştirecek.
Kurdistanlı Toplumlar Konfederasyonu (KON-MED) Almanya Basın Sözcüsü Mazlum Karagöz, Abdullah Öcalan’a dönük tecrit politikası ve başlattıkları kampanyaya ilişkin Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Delal Akyüz’e konuştu.
‘Milyonlarca Kürdün inkarı’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 1999 yılından bu yana İmralı Adası’nda rehin tutulduğunu belirten Karagöz, 25 yıldır devam eden tecrit politikasının son 3 yılda “mutlak izolasyon” halini aldığını ifade etti. Karagöz, “Tecrit politikasından kaynaklı Kürt sorununun çözümü yerine güvenlikçi politikalar yürütülüyor. Bir halkın siyasi ve kültürel haklarının yanı sıra milyonlarca Kürdün inkarı söz konusu. Tecrit, daha fazla savaş, yoksulluk ve çözümsüzlük getiriyor” dedi.
‘Avrupa’nın iki yüzlü politikalarını teşhir etmek’
Avrupa’da yaşayan Kürtler olarak, Kurdistan’daki mücadeleyi Avrupa halklarına anlatmak ve Avrupa ülkelerinin iki yüzlü politikalarını teşhir etmek için çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Karagöz, “Avrupa ülkeleri tamamen Türkiye’nin raporlarını esas alarak hareket ediyor ve gerek siyasi, hukuki gerekse de askeri olarak Türkiye’ye destek veriyorlar” dedi.
10 Ekim 2023’te enternasyonalist dostlarının öncülüğünde tecride karşı bir hamle başlattıklarını ve kampanyalarına yüzbinlerce insanın katıldığını kaydeden Karagöz, bu süreçte ciddi bir öfkenin örgütlendiğini söyledi. Karagöz, “Eylemlerimiz yıl boyu devam etti. 8 Mart, 21 Mart, 14 Temmuz, 15 Ağustos gibi Kürtler için önemli olan tarihlerde tecrit politikası teşhir edildi. Son olarak, 1 Eylül’de dünyanın birçok noktasında Barış Konferansı gerçekleştirdik” diye ekledi.
Eylemler devam edecek
Eylemlerinin 1 – 12 Ekim tarihleri arasında Avrupa’nın birçok noktasında süreceğini açıklayan Karagöz, “Yaptığımız eylemlerle Kürtlerin dostları gittikçe artıyor. Türkiye’nin savaş suçları açıkça görülüyor, ancak biz bunların bilinmesini yeterli görmüyoruz. Tamamen tecridin kaldırılmasına odaklanmış durumdayız. 50 farklı merkezde okuma etkinlikleri, Öcalan kütüphanesi, konferanslar ve basın açıklamaları şeklinde eylemlerimiz devam edecek. 21 Eylül’de Frankfurt’ta Kürt Festivali gerçekleştireceğiz. Burada Kürtlerin kültürüne dönük saldırıları protesto edeceğiz ve ana gündemimiz yine tecrit olacak” şeklinde konuştu.
‘Dünyanın her yerinde tecride karşı dayanışma’
Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu paradigma ile kapitalist sistemin içine girdiği krizlere alternatif oluşturduğunu vurgulayan Karagöz, “Bu sadece Kürt halkı için değil, dünyanın her yerinde insanlar tecride karşı Kürt halkı ile dayanışma içerisinde. Sayın Öcalan’ın paradigması, Kürt halkının DAİŞ’e karşı mücadelesi ile birlikte dünyada ilgi uyandırdı. Gün geçtikçe daha fazla insan mücadeleye katılıyor” ifadesini kullandı.
‘Tecridin kaldırılması çözüm umudu’
Tecridin kaldırılmasının sadece Kürt halkı için değil, Ortadoğu ve dünya için bir çözüm umudu olacağını belirten Karagöz, “Bu, başta Kurdistan olmak üzere tüm dünyada çözüm umudunu doğurur. Hukuksuzluk, ekonomik kriz ve toplumsal yozlaşma bugün hat safhada. Tecridin kaldırılması birçok alanda çözüm geliştirecektir. Bu nedenle bir an önce tecrit kaldırılmalı ve demokratik temelde onurlu bir barış için adımlar atılmalıdır” diye konuştu.
HABER MERKEZİ