Seçilmiş Bismil Belediyesi Eşbaşkanı Orhan Ayaz’ın yerine atanmış kayyumun raporuna tepki gecikmedi. Ayaz, ‘raporun gerçeklik ile bil ilgisi yoktur’ diyerek çalışmaları açıkladı
Görevden alınıp yerine kayyım atanan Bismil Belediyesi Eş Başkanı Orhan Ayaz, İçişleri Bakanlığı’nın “Terörden Arındırılmış Belediyeler ve Hizmetleri” adlı raporuna ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, raporun gerçeği yansıtmadığı vurgulandı.
Raporda, görevdeyken hayata geçirilen tüm hizmetlerin kayyıma mal edildiğini ifade eden Ayaz, “Bu raporun aslı ve astarı yoktur. Külliyen yalandır” dedi.
İçişleri Bakanlığı’nın raporunda yer alan “HDP’li Belediyelerin Tahribatları” bölümünde, 31 Mart seçimlerinde halk iradesiyle seçilen HDP’li başkanların görevi kötüye kullandığı iddia edilerek, Bismil Belediyesi’ne yönelik suçlamalara da yer verilmişti.
Raporun “Belediye Başkan Vekillerince Yapılan Hizmetler” başlıklı bölümde, 71 bin 500 m2 kilitli parke taşı döşendiği, 65 km stabilize köy yolunun yapıldığı, 7 taziye evinin onarıldığı, okul ve öğrencilere kitap, bilgisayar gibi hediyeler verildiği yer aldı. Raporda, ayrıca “Bismil Belediyesi’nde; Belediye Başkan Vekili döneminde başlatılmış olan vatandaşın sağlık kuruluşlarına ücretsiz ulaşımını sağlayan servisler kaldırılmış, gelen tepkiler üzerine tekrar başlatılmak zorunda kalınmıştır” denildi.
Rapora yanıt
İçişleri Bakanlığı’nın bu raporuna karşın Belediye Eş Başkanı Orhan Ayaz, görevde kaldığı 6 aylık süreçte hayata geçirdikleri hizmetleri bir rapor haline getirdi.
“2019 Bismil Belediyesi HDP Döneminde Yapılan Faaliyetler” başlığını taşıyan raporda, Eş Başkan Orhan Ayaz ve Gülşen Özer’in 31 Mart 2019 seçimlerde yüzde 72 oy alarak belediye seçimlerini kazandığına vurgu yapılarak, hayata geçirilen projeler şöyle sıralandı:
“*İlçenin muhtelif yollarına 10.000 ton asfalt döküldü.
*İlçe merkezi ve köylerinde 7 tane KADIN YAS EVİ yapıldı.
*Engelli yurttaşların yaşamlarını koylaştırmak için ENGELSİZ YAŞAM MERKEZİ açıldı.
*Fırat Mahallesi’nde 71.500 m² kilitli taş döşenerek kaldırım çalışması yapıldı.
*Fırat Mahallesi’nde 650 m² büyüklüğünde YAS EVİ’nin temelleri atıldı.
*İlçenin okul bölgelerinde 6.000 m² kilit taş döşemesi ve kaldırım çalışması yapılarak öğrencilerin rahatlıkla okula gidip gelmesi sağlandı.
*Öğrencilerin spor faaliyetlerini rahatlıkla yapabilmesi için, Spor Salonlarının çalışma ve işlev koşulları sağlandı.
*İlçeye bağlı köy yollarında stabilize yol çalışması yapılarak, halkın ulaşımını kolaylaştırdı.
*Atıl durumda olan 200 dönümlük belediye arazisi işlevsel hale getirilip, tarım alanı olarak ihtiyaç sahibi kadınların hizmetine sunulmuştur.
*İlçe stadyumunda, halkımızın futbol müsabakalarını rahatlıkla izleyebilmesi için, stadyumun yol güzergâhına kilit taşı döşemesi ve çevre düzenlemesi yapıldı.
*Talepler doğrultusunda Diyarbakır Büyük Şehir Belediyesi tarafından tahsis edilen 2 Adet yolcu taşıma otobüsü, Devlet hastanesi güzergâhında ücretsiz olarak halkın hizmetine sunuldu.”
Halkçı belediyecilik
Ayaz, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklama yapma gereği duyulduğuna dikkat çekerek, “2016 yılında MGK’da görüşülen ve akabinde de yürürlüğe konan kayyum politikaları, aslında yüz yıla yaklaşan devletin Kürt realitesini tanımama ve inkar etme siyasetinin de bir devamıdır. Ret, inkar ve imha politikalarını halkımıza reva gören devlet aklı elbette ki halkın iradesine de müsamaha göstermemesi ve belediyelere de kayyum ataması da bu kirli antidemokratik ve faşizan uygulamaların da bir devamı niteliğindedir” ifadelerini kullandı.
AKP-MHP iktidarının halkın dilini, kültürünü ve kimliğini ret ve inkar eden, baskı ve asimilasyon politikalarının yürütücüsü olduğuna vurgu yapan Ayaz, “Bu iktidar adeta geçmiş dönemdeki iktidarlara bile rahmet okutur hale gelmiştir” dedi.
Açıklamasında, “31 Mart 2019 seçimlerinde %72 oyla Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kazanması halkımızın kayyum ve kayyum politikalarına en güzel cevabıydı” diye belirten Ayaz, şunları söyledi: “Bizler göreve geldiğimizde batık bir bütçe ve yıkık bir ilçeyle karşılaştık. Hem kendimize hem de halkımıza olan güvenimiz bu işin altından kalkacağımızın inancı oluştu. Hızlı bir şekilde istişare heyetinin kurulması gerekliliği doğdu. Bu heyetimizde kurum müdürlerimiz, meclis üyelerimiz, muhtarlarımız, alimlerimiz, STK temsilcileri ve geçmiş dönemlerde görev yapan belediye başkanlarımızla beraber bir istişare heyeti kurarak ilçemizin bütün sorun ve sıkıntılarını masaya yatırdık. Bu çalışmaları periyodik bir süre zarfında yapılması kararı çıktı. Yani 3 aylık, 6 aylık ve 1 yıllık çalışma periyodu ile işe başladık.
Bu kadar düzgün bir alt yapı istişare kurulu ile anladık ki 6 aylık kısa bir süre zarfında çok iyi iş çıkarmışız. Ama maalesef bu yaptığımız bütün çalışmaları kendine mal eden bir İçişleri Bakanlığı’nın Kayyum Raporu ile karşılaştık.Kesinlikle bu raporun aslı ve astarı yoktur. “Terörden arındırılmış belediyeler” olarak lanse edilmesi de kabul edilecek bir tarz değildir. Bütün belediye eş başkanlarımız; ihaleye fesat karıştırmamışlar, zimmetlerine para aktarmamışlar, hırsızlık yapmamışlar, haramdan uzak durmuşlar. Sadece halkçı bir belediyecilik faaliyetlerini yaptıkları için görevlerinden uzaklaştırılmışlar.
Son olarak da 2 yanlıştan 1 doğru çıkmaz. 2016 yılında atadığınız kayyumlar 31 Mart 2019 seçimlerinde halkın cevabı sert şekilde verildiyse önümüzdeki seçimlerde de halkın cevabı aynen sert bir şekilde devam edecektir. Bu yanlış politikadan bir an önce geri adım atılmasını umuyorum.”
DİYARBAKIR