Yangınlara yapılan geç müdahaleye tepki gösteren DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit, ‘AKP deprem, sel olunca kaplumbağa hızıyla hareket ediyor ve insanları çaresiz bir şekilde ortada bırakıyor. Söz konusu Kürtler olunca ne uçak ne helikopter oluyor’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te yaptığı basın toplantısı ile gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Kayyım atamasına tepki gösteren Koçyiğit, buna karşı başlattıkları eylemleri sürdüreceklerini belirtti.
AKP deprem, sel, yangın olunca kaplumbağa hızıyla hareket ediyor
Amed ve Mêrdîn’deki yangınlara, yaşamını yitiren ve hala tedavi gören yaralılara yanı sıra yaşamını yitiren hayvanlara dikkat çekti. Türkiye’de yurttaşın canının bir kıymeti olmadığını dile getiren Koçyiğit, “Bu ülkede yurttaşı düşünen bir iktidar ve devlet aklı ne yazık ki yoktur. Bu nedenle insanları yaşamı canlıları ekolojik dengeyi öncelemeyen varsa yoksa kendi iktidarını ayakta tutmaya çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu ülkede 10 yurttaş toplansa demokratik protesto hakkını kullansa orada devletin TOMA’sını jopunu, polisini gazını çok hızlı bir şekilde görürüz. Ama ortada bir felaket varsa bir yangın çıkmışsa, deprem olmuşsa, sel olmuşsa, gerçekten yurttaşın yardımına koşması gereken devletin orada olmadığını görüyoruz. Halk kendi kaderine terk edilir ve kendi imkanlarıyla kendi yarasını sarmaya çalışan bir gerçekliği biliyoruz. Şimdi Mardin’deki yangında da aynı manzarayı gördük. Yasakçılıkta, baskıda, yurttaşı susturmada hızlı bir şekilde tartışmasız olan AKP deprem, sel olunca kaplumbağa hızıyla hareket ettiğini ve insanları çaresiz bir şekilde ortada bıraktığını çok açık ve net bir şekilde görüyoruz” dedi.
Kürtler olunca ne uçak ne helikopter oluyor
Yangına müdahale edilmediğini anımsatan Koçyiğit, “Daha geçen yıl Yunanistan’da yaşanan yangına iki uçak bir helikopter gönderen Türkiye söz konusu Kürtlerin yaşadığı bölge, Kürtler olunca bu ülkedeki milyonlarca yoksul olunca ne uçağı ne helikopteri oluyor. Saraya uçak filosu düzenlerin bir gece görüşlü uçak ve helikopter bulundurmaması ve yangına bir helikopterle müdahalede bulunmamasını nereye konumlandırabiliriz” diye konuştu.
Yurttaşların söylemlerine kulak asan olmadı
AKP, valilikler ve havuz medyasının ağız birliği yaptığını ve sorumlu olan DEDAŞ’ı aklamaya çalıştığını ifade eden Koçyiğit, “Bakın bölgede yaşayan insanlarla bizzat cumartesi günü iki eş genel başkanlarımız milletvekili arkadaşlarımız belediye başkanlarımızla taziye ziyaretine gittik. Orada bulunan her bir yurttaşı dinledik. Şunu söylüyorlar biz onlarca dilekçe verdik onlarca defa DEDAŞ’a gittik bir telleri onarın bu iletkenleri gerçekten çürümüş olan 40 yıl öncenin yapısıyla hizmet vermekten vazgeçin, bunlar yangın tehlikesi oluşturuyor diye söyledik ama bize kulak asan olmadı, bunları yapan olmadı diyen açık ve net bir şekilde beyanları vardı” diye kaydetti.
Telefon bile açmayan Vali vekilleri engelliyor
DEDAŞ’ı sorumlu tutan ailelerin Amed valisinin korumaları tarafından darp edildiğini hatırlatan Koçyiğit, milletvekillerinin bölgeye gidişinin de engellendiğini söyledi. Koçyiğit, “Neden hangi gerekçeyle? Bütün gece milletvekillerimiz telefon açtılar. Hem Mardin hem Diyarbakır Valiliği. Helikopter kaldırın, yardım edin, yangın büyüyor insanlar yaşamını yitiriyor dediler. Telefona bile çıkamadılar. Telefona çıkmayan vali kendisi taziyeye gitti diye gidip orada milletvekilinin oraya girişini engelliyor” dedi.
İlişkiniz ne?
İktidara sorular yönelten Koçyiğit şunları söyledi:
“DEDAŞ’la çıkarlarınız uyuşuyor mu DEDAŞ’la nasıl bir ilişkiniz ve iltisakınız var. DEDAŞ sizin ne ifade ediyor buradan yüksek sesle soruyoruz. Bütün bunlar olurken DEDAŞ elektrik hatlarını onarıyor mu? Hayır. Gerçekten orada yaptığı yanlışın 15 insanın yaşamının kaybından sorumlu olan DEDAŞ aksayan durumları gidermeye çalışıyor mu? Hayır. Bizzat kendi gözleriyle elektrik tellerinin çarpışması sonucu yangın çıktığını gören köylü hakkında gidiş suç duyurusunda bulunuyor. Bu da suçlu olduklarını nasıl büyük bir suçun paydaşı olduklarını gösteriyor. Ekin vakti elektriği kesen ekini tarlada susuz bırakan hizmetsizliğinin karşılığını uçsuz bucaksız meblağlarla bor olarak çıkana DEDAŞ’ın köylüyü ve çiftçiyi zulme eşdeğer olarak gördüğü bir kurum olduğunu biliyoruz.”
Görüntüler kanıtladı
Koçyiğit, ayrıca yangının çıkma nedeninin anız yanması değil rüzgar nedeniyle elektrik tellerinin birbirine teması sonucu oluştuğunun görüntülerle kanıtlandığını da belirtti.
Eğer tecrit yoksa…
ATK uygulamalarını ve hasta tutsakların durumuna da dikkat çeken Koçyiğit, İmralı’da uygulanan tecrit sistemine tepki göstererek Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a sorular sordu. Koçyiğit, “Eğer tecrit yoksa 35 barodan bin 330 avukatın İmralı’ya gitmek için yaptığı başvuruya neden yanıt vermiyorsunuz. Eğer tecrit yoksa bütün milletvekili grubumuzun İmralı’ya gitmek için yaptığımız başvuruya neden yanıt vermiyorsunuz. Eğer tecrit yoksa İmralı’ya yapılan mektupları neden iletmiyorsunuz. Avukat ve aile görüşmesini neden gerçekleştirmiyorsunuz. Bu sorulara Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç cevap vermelidir” dedi.
‘Muhatap Abdullah Öcalandır’
Kürt sorunu çözülmeden ne ekonomi ne de toplumsal refahın sağlanmayacağını belirten Koçyiğit, “Kürt sorununu çözmenin yolu da açık ve net muhatabı bellidir, İmralı’dadır Sayın Öcalan’dır. Sayın Öcalan’ı muhatap alarak Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümünü sağlayabilir” ifadelerini kullandı.
‘Katledilen her kadın isyanımızdır’
Son 24 saatte 7 farklı kentte 7 kadının katledildiğini söyleyen Koçyiğit, “Erkek devlet şiddeti sonucu katledilen her bir kadın isyanımızdır ve kadın özgürlük mücadelemize her alanda büyütmeye tek bir kadın öldürülmeyinceye kadar bu ülkede kadınlar olarak mücadele ediyoruz. Katledilen bütün kız kardeşlerimi buradan saygıyla anıyorum” dedi.
ANKARA