HDK Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Bir dakikalığına da olsa belediyeleri alacağız. Kayyum atanması durumunda milyonlar belediyelere sahip çıkacak” dedi. Eşsözcü Onur Hamzaoğlu ise, bu dönemde birlikte mücadele etmeye ihtiyacın olduğunu belirtti.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), 8’inci Dönem 6’ncı Genel Meclis Toplantısını, Taksim’de bulunan binalarında gerçekleştirdi. Toplantıya HDK Eşsözcüleri Onur Hamzaoğlu ve Gülistan Kılıç Koçyiğit ile HDK bileşenleri katıldı. Divan seçimi ile başlayan toplantıda ilk olarak HDK Eşsözcüsü HDP Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit konuştu. HDP’ye yönelik gerçekleştirilen 4 Kasım operasyonlarına tepki gösteren Koçyiğit, “O günden bugüne aslında demokratik siyasete dönük saldırılar hiçbir şekilde kesintiye uğramadan devam etti” dedi.
‘Milyonlar belediyelere sahip çıkacak’
Yerel seçimlere atıfta bulunan Koçyiğit, “31 Mart’ta seçim yapılacak. Bu seçimlere ilişkin tartışmalar var. Tartışmanın en başında ittifak meseleleri var. Burada siyasetin söyleyeceği sözler var. Fakat bizler HDK olarak iki başlılığa dikkat çekmek isteriz. Bunlardan birisi seçimin HDK perspektifiyle ele alınmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Salt bir belediye seçimine indirgenmiş ve sadece belediye başkanlıkları üzerinden yürütülen bir seçim kampanyasının doğru olmadığını ve buradan bir sonuç alınamayacağını da çok iyi biliyoruz. En az belediye başkanlıkları kadar belediye meclis üyelerinin, il genel meclislerinin ve muhtarlık seçimlerinin de önemsenmesi gerekir. Güçlü meclisler ve güçlü halk meclislerinin buluşturulmasına ihtiyaç vardır” diye belirtti.
Halkın kendisini özne olarak hissettiği ve karar süreçlerine etkin olarak katıldığı bir süreci örgütlemek gerektiğine vurgu yapan Koçyiğit, “Yerelde kuracağımız toplumsal ittifaklardır. Yerelde geliştireceğimiz halk meclislerinin etkin bir şekilde sürece katılmalarının önünü açmamız gerekir. Bu seçimi hizmetleri yarıştırdığımız bir seçim olarak görmememiz gerekir. Bu seçim aslında Türkiye hem de Kürdistan açısından bir varlık ve yokluk seçimidir. Bir onur seçimidir. 2 yıldır kayyumlarla Kürdistan belediyelerini yönetmeye çalışan AKP ve MHP sömürgeci zihniyetine karşı verilecek bir cevaptır. Aslında Kürt halkının nasıl yaşamak istediğini, kendisini nasıl yönetmek istediğinin, nasıl bir ülke ve dünya tahayyül ettiğinin de göstergesi olacak bir seçimdir. Onun içindir AKP ve MHP bu seçimi kendileri açılarından yürürlüğe koydukları başkanlığın bir onayı ya da bir reddi olarak görmektedir. Biz de aynen böyle bakıyoruz. Elde edilecek başarı bu sistemin sorgulanmasına neden olacaktır. Faşizm açısından bir erken çözülüşü ve yıkılışı da beraberinde getirecektir” diye konuştu.
Herkesin elinden gelen çabayı ortaya koyması gerektiğini dile getiren Koçyiğit, Erdoğan’ın “Yeniden kayyum atarız sözlerini” hatırlatarak, bir dakikalığına da olsa belediyeleri alacaklarını ve olası bir kayyum meselesinde milyonların belediyeleri dolduracağını söyledi.
Hamzaoğlu: Kol kola mücadele etmeye ihtiyaç var
Ardından konuşan HDK Eşsözcüsü Onur Hamzaoğlu da Türkiye’de yaşanan ekonomik krize değindi. Hamzaoğlu, AKP-MHP ittifakının 24 Haziran seçimleri ardından sürekli gündemi değiştirerek, ekonominin gündemden çıkması yönünde propaganda yaptığını belirtti.
Yaşananları görünür kılmak gerektiğini dile getiren Hamzaoğlu, “Artık dünya genelinde devletlerin kayıt dışı geldiğini hep birlikte görüyoruz. Sistemin motivasyon aracı refah düzeyi olmaktan çıktı. 2010 yılı bize bunun verilerini çok net olarak sunuyor. Yerine şiddet uygulanıyor. Bu her yönü ile yapılıyor” diye ifade etti. Motivasyon ve şiddetin yer değiştirdiğine dikkat çeken Hamzaoğlu, “Maalesef kaderin değişebilir olduğu dikkate alınmadan totalitarizm meselesiyle konu çözülmeye çalışılıyor. Siyasi aks ile ekonomik aksın yer değiştirdiğini görmek konusunda çok yeterli tutumlar alamadığımızı söylemek isterim” dedi.
Hamzaoğlu, kol kola mücadele etmeye ihtiyaç olduğunu söyleyerek, “Bu yönü güçlendirirsek bu dönemde mutfakta şimdilik azalan tencereleri nasıl dolacağını bir şekilde konuşurken bunu bir daha yaşamamaya yönelik neler yapılacağını konuşursak, yani biz tencerelerdeki eksikliği de tezgahlardaki eksikliği de, pazarda alışverişin durmasını da bir şekilde çözümleyen, yanında siyasallaştırabilirsek, bu yol bugüne kadar geldiği gibi sürmeyecektir” ifadesinde bulundu.
HABER MERKEZİ