Koçerlerin ‘Bir karış toprağını altına değiştirmezdik’ dediği topraklar sular altında kalırken, zaten zor durumda olan hayvancılık barajlarla birlikte bir darbe daha aldı
Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği Mardin ve Batman’da, koçerlerin yayla yolcukları sürüyor. Koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bu yıl Bitlis ve Bingöl’de yaya geçişleri yasak olan koçerler, Batman’ın ardından yolculuklarını araçlarla sürdürmek zorunda kalıyor. Ilısu Barajı ile meraların su altında kalması ve geçiş güzergahlarının kapanması koçerlerin yaşadığı zorlukları daha da artırdı.
‘Engeller kaldırılsın’
Mezopotamya Ajansı’ndan Metin Yoksu’nun haberine göre, Mardin tarafından gelen koçerlerlerin bazıları, Batman’ın Beşiri ilçesindeki Rıdvan bölgesi, Kurtalan ve Eruh’tan Herekol’a geçiş yaparken, bazıları ise Batman üzerinden Bitlis’e gidiyor. Mardin’in Nusaybin ilçesinden Bitlis’e doğru yola çıkan son koçerler de Batman’a vardı. Kent merkezine yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta bulunan Kantar Köprüsü’nden geçen koçerler, hayvancılığın bitmemesi için yollarına çıkan engellerin kaldırılması gerektiğine işaret etti.
‘Bir karış toprağını altına değiştirmezdik’
Koçerlerden Abdulvahap Temel, yolculuklarının Mayıs ayı sonuna kadar devam ettiğini belirterek, “Eskiden çok geçişimiz vardı. Şimdi ise sadece iki geçiş noktamız kaldı. Birisi Hasankeyf Köprüsü diğeri ise Kantar Köprüsü. Meralar su altına kaldı. Koçerler öyle istediği gibi istediği yerden zaten geçemiyordu, şimdi güzergahlar azaldı. Rıdvan bölgesi bu yıl suyun altında kaldı. Orası bizim için cennetti. Bir karış toprağını altına değiştirmezdik. Şimdi sulara gömüldü. Devlet hayvancılığın bitmesi için elinden geleni yapıyor. Oysaki koçerlere destek vermeli ki hayvancılık gelişsin. Bu yasaklar devam ederse etin kilosu 100 TL’ye çıkacak” uyarısı yaptı.
Kirlilik cezası ve benzeri cezalar kesiliyor
Geçişlerde hayvanları küpeli olmasına rağmen kendilerine para cezaları kesildiğini anlatan Temel, “Geçişler kapatılınca mecburen asfalt yoldan geçiyoruz. Bu seferde çevre kirlilik cezası ve benzeri cezalar kesiliyor. Resmen bizim bu işi yapmamız için ellerinden geleni yapıyorlar” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Temel’in üniversitede okuyan oğlu Burhan Temel ise, hem babasına yardımcı oluyor hem de süt sağıyor. Koçerliğin geliştirilmesi ve desteklenmesini isteyen Temel, salgın başta olmak üzere birçok hastalığın temelinde sanayileşmiş ürünler ve doğanın yok edilmesi olduğunu söyledi.