PKK Lideri Abdullah Öcalan’ı ‘Önderliğin sözlerinde gördüğüm inancı hiçbir yerde görmedim’ sözleri ile anlatan Xanım Mehmod, ‘Gülüşü küçük bir çocuktan büyük bir insana kadar herkese moral veriyordu. O toprak, ülke ve halkı için en büyük fedakarlığı yapıyor’ dedi
PKK Lideri Abdullah Öcalan 4 Nisan 1949 tarihinde Urfa’nın Halfeti ilçesine bağlı Amara köyünde dünyaya gelir. Abdullah Öcalan, çocukluğunu Amara ve okuduğu Cibin köyünde geçirir. Her Kürt çocuğu gibi anadili Kürtçe ile büyüyen Abdullah Öcalan, Türkçe’yi okulda öğrenir. 1966-69 döneminde Ankara’da bulunan Anadolu Tapu ve Kadastro Meslek Lisesi’nde okur ve buradan mezun olur. Abdullah Öcalan, 1969 Temmuz’undan 1970 Ekim’ine kadar Diyarbakır’da kadastro memurluğu yapar. Diyarbakır’daki görevinden, Bakırköy Tapu Müdürlüğü’ne atanıp İstanbul’a gelen Abdullah Öcalan, devrimci mücadeleye ilgi duymaya başlar.
1974’te ADYÖD’yi kurar
1970’te Devrimci Doğu Kültür Ocakları’na üye olur. 1971’de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine kayıt yaptırır, aynı yıl Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesine yatay geçiş yapar. Burada devrimciler ile tanışan Abdullah Öcalan, Nisan 1972’de bildiri dağıtırken gözaltına alındıktan sonra tutuklanır ve 7 ay Mamak Askeri Cezaevi’nde kalır. Abdullah Öcalan, 1974’te bir grup öğrenci ile birlikte Ankara Demokratik Yüksek Öğrenim Derneği’ni (ADYÖD) kurar. Ankara’da kurulan dernek, kısa sürede Kürt gençlerin mücadelesini sürdürdüğü bir merkeze dönüşür. Derneğin kurucuları arasında, PKK’nin kurucu isimleri de bulunmaktadır. Dernek 1975’te komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle kapatılır.
Fis köyünde PKK’yi kurdu
Örgütleme çalışmalarını bölgeye taşıyan Abdullah Öcalan öncülüğündeki 22 kişilik bir grup genç, Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde 27 Kasım 1978’de PKK’yi kurar. Toplantıda Abdullah Öcalan, 7 kişilik parti yönetiminin genel sekreteri ve lideri seçilir. Devletin Mayıs 1979’da Elazığ’da PKK’ye yönelik gerçekleştirdiği operasyonla PKK’lilerin tutuklanmasının ardından Abdullah Öcalan Suriye’ye geçer ve Ekim 1998’de komplo ile ülkeden çıkana dek kimi diplomatik görüşmeleri dışında burada kalır.
Dünyanın her yerinde hazırlıklar yapılıyor
Türkiye’ye getirildiği 1999 yılından bu yana İmralı Adası’nda tecrit altında tutulan Abdullah Öcalan’ın doğum günü Kürt halkı tarafından eylem ve etkinliklerle kutlanıyor. Bu yıl da Abdullah Öcalan’ın doğum gününü kutlamak için Kürtler dünyanın her yerinde hazırlıklar yaparken, birçok yerde de Öcalan’ın doğum günü kutlanıyor.
‘Arkadaşlar bize gelecek’
Jinnews’ten Yara Kendeş’e konuşan Kobanê Kantonu’nun Xerîban köyündeki Xanim Mehmod, Abdullah Öcalan’ı nasıl tanıdığını anlattı. Daha önce kaldıkları köyden, Şam’a göç ettiklerini söyleyen Xanim, “O zaman arkadaşlar kimdir, nerede kalıyorlar bilmiyordum. Ailem ‘arkadaşlar bize gelecek’ dedi, ancak ben kim olduklarını hiç bilmiyordum. Kısa bir süre sonra ben de partiyi tanıdım. Birçok arkadaş artık bize gelip gidiyordu. Hep Önderlikten bahsediyorlardı. Onun fikir ve felsefesi üzerine çevremde hep konuşmalar oluyordu. Bunun üzerine bende de onu görmeye yönelik bir merak oluştu. Bir süre sonra Önderlik ile birlikte kalan kadın arkadaşlar geldi ve hareketi anlattı. Nasıl örgütlenme çalışmaları yaptıklarından söz ettiler. Bu örgütün nasıl olduğuna ilişkin bende büyük bir merak ve ilgi oluştu. Önderliği görmem benim için büyük bir mutluluktu. Bu yüzden bir an önce fiziki özgürlüğüne kavuşmasını istiyorum” dedi.
Hiç kimse onun gibi değil
Abdullah Öcalan’ı ilk gördüğü andaki duygularını paylaşarak, ilk anlarda çok heyecanlı olduğunu ifade eden Xanim Mehmod, “Evdeyken bazı arkadaşlar geldi ve bir yere gideceğimizi söyledi. Ben nereye gideceğimizi bilmiyordum. Bir süre sonra kadın arkadaşlar bir toplantı yapılacağını ve bu yüzden toplandığımızı söyledi. Büyük bir eve geçtik. Beyaz bir tablo, şehitlerin fotoğrafları ve kadınların bayrakları vardı. Etrafıma baktığımda arkadaşların büyük bir heyecanla birlikte çok mutlu olduklarını gördüm. Baktım Önderlik de içeri girdi. O anki duygularımı anlatamam. Önderlik geldi toplantı alacak dediklerinde adeta şok oldum. Gözlerime inanamıyordum. Çünkü insan onu gördüğünde birçok şey hayal ediyor. İnanıyorum ki hiç kimse onun gibi değil” dedi.
‘Gülüşü herkese moral veriyordu’
Abdullah Öcalan’ın önemli ve farklı özelliklere sahip olduğunu belirten Xanim Mehmod, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadın ve tüm toplumu felsefik ve düşünsel olarak geliştirmek istiyor. Önderlik, erkek egemenliğinin kadın ve toplum üzerinde nasıl bir baskı uyguladığını erkeklerin anlamasını istiyordu. Önderlik benimle konuştuğunda, genç bir kadın olduğumu ve güçlenerek geleceğe bakmam gerektiğini söyledi. Önderliğin sözlerinde gördüğüm inancı hiçbir yerde görmedim. Gülüşü küçük bir çocuktan büyük bir insana kadar herkese moral veriyordu. O toprak, ülke ve halkı için en büyük fedakarlığı yapıyordu. Şimdi ona yönelik tecrit en ağır bir şekilde devam ediyor. Ben bunu şiddetle kınıyorum. Toplumu ve kadın hiç kimse önderlik kadar güçlendiremez ve geliştiremez. Önder Apo kendilerini feda eden tüm halkların önderi. Bu yüzden Önder Apo tüm halkların önderi. Doğum günü barış isteyen herkese, şehitlere ve öncü kadınlara kutlu olsun. 4 Nisan Önder Apo’nun fiziki olarak özgürleşeceği gün olacak.”
Kaynak: JINNEWS