İzmir-Kırıklar 2 nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulmakta olan Barış Yüksel, 21 Mayıs 2024 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Bulunduğumuz Kırıklar 2 nolu F Tipi Hapishanesi Mart-Nisan-Mayıs Hak İhlalleri Raporu şöyledir:
- Bilindiği üzere 22 Ocak 2007 tarihli 45/1 sayılı genelgeye göre haftalık 10 saat olması gereken sohbet hakkımız, burada 4 saat olarak uygulanıyor. Açık görüş haftalarında ve bayram tatili gibi resmî tatillerde ise bu hak hiç uygulanmıyor.
- Kitap-yayın hakkımıza yönelik keyfi kısıtlama sürüyor. 20 kitap sınırlaması nedeniyle çeşitli konularda inceleme-araştırma imkânımız yok ediliyor.
- Yasayla 1.5 saate kadar uzatıldığı halde, ziyaret süresi 1 saat olarak uygulanıyor.
- Günlük su kotası uygulaması nedeniyle hijyen ve temizlik sağlanamıyor. Suyun kesileceği endişesiyle havalandırmalar yıkanamıyor; yetersiz durulama nedeniyle giysiler alerjik reaksiyona yol açıyor. Su sayaçları ya da merkezi sistem arızaları nedeniyle su kesildiğinde tekrar açtıramıyoruz.
- Makas kullanmadan sadece makine tıraşı yapılması ve yeri süpürme dayatması nedeniyle berberi kullanamıyoruz.
- Avukat görüş kabinleri görüşe uygun değildir. Havasız, sıcak ve ses yalıtımından yoksundur.
- Demirbaş nevresim takımlarını her yıl değiştirme hakkımız var. Fakat dilekçelerimize rağmen değiştirilmiyor. Kantinden almamız dayatılıyor.
- Tedavi hakkımız engelleniyor. Engin Ateş ve Latif Mollaahmetoğlu’na asker tarafından çorap araması dayatıldığı için hastaneye gidemediler.
- Tabutluk tipi yüksek güvenlikli hapishanelere karşı ölüm orucunu sürdüren Nurettin Kaya’yla dayanışmak ve bu hapishanelerde süren açlık grevlerini desteklemek, orada tutulan hasta ve yaşlı tutsakların farklı hapishanelere sevk edilmeleri ve serbest bırakılmaları için yaptığımız 5 günlük açlık grevine karşılık 9 kişiye ücret karşılığı çalışmaktan ve sosyal etkinliklerden men cezaları verildi.
- Ramazan ayı ve bayramı boyunca havalandırmalar iki saat erken kapatıldı.
- Aynı hücrede kalan Engin Ateş ve Barış Yüksel’in Antalya S Tipi Hapishanesi’ndeki ortak tanıdıklara birlikte postaladıkları mektup, bu konudaki Ağır Ceza Mahkemesi kararına rağmen iade edildi. Aynı gerekçeyle Deniz Şah’ın arkadaşlarına aynı zarfta gönderdiği mektup iade edildi.
- Engin Ateş’in Marmara 3 nolu L Tipi Hapishanesi’ndeki ağabeyi ile yapmak istediği telefon görüşü, Marmara Hapishanesi idaresi tarafından yoğunluk gerekçesiyle biri bayramda olmak üzere iki kez engellendi.
- Deniz Şah’ın Elazığ 1 nolu Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde yapılan işkenceye karşı suç duyurusuyla ilgili takipsizlik kararı, Elazığ Sulh Ceza Hakimliği’nce kesinleştirildi. İşkenceye karşı cezasızlık politikası sürdürüldü.
- Barış Yüksel’in arkadaş görüşçüsü olarak yazmak istediği Muhammet Ayvaz’ın görüşçülüğü, kanunsuz bir prosedür olan “güvenlik soruşturması” gerekçe gösterilerek reddedildi. Yaptığı itiraz, İzmir 2. İnfaz Hakimliği’nce reddedildi.
- Engin Ateş, Silivri İnfaz Hakimliği’ndeki duruşmasına yüz yüze katılmak istediği halde SEGBİS’te ifade dayatıldı.
- Mart, Nisan, Mayıs aylarında Engin Ateş ve Barış Yüksel’e tutukluluk devam kararı verilirken, kararlar hiçbir hukuki gerekçeye dayandırılmadı.” (Mektubun sona erdiğine dair, bir ibare olmadığı için mektubun bir ya da daha fazla sayfasının eksik olduğunu düşünüyorum-sanıyorum.)
***
RTÜK eski üyesi ve Kobanê komplo davasından tutuklu HDP’li siyasetçi Ali Ürküt’ün avukatı ve aynı zamanda oğlu olan Erhan Ürküt, babası hakkında yakın zaman önce kanser teşhisi konulduğu bilgisini vererek, “Tutuklanmadan önce herhangi bir hastalığı, rahatsızlığı yoktu. Cezaevinde kansere yakalandı. Babama bir şey olursa sorumlusu sizsiniz” demişti. Kobanê davasında ağır ceza verilen HDP yöneticilerinden biri olan Ali Ürküt’ün tedavisi için her türlü girişimde bulunmak gerekiyor.
***
Kobanê komplo davasında ağır hapis cezası verilen HDP’nin eski MYK üyelerinden biri de Bülent Parmaksız idi. Kendisinden rica etmemiz üzerine kaleme aldığı hüküm hakkındaki değerlendirme yazısını gazetemizde yayınladık. Gazetemizin manşetten verdiği “cezanın kişilere değil HDP fikriyatına verildiğini” gerçekten son derece güzel özetleyen söz konusu yazıyı okuduğunuzu umuyoruz.
***
Ozan Alpkaya, Sincan 1 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulmakta olan kadim mahpuslardan biri. Bana gönderdiği ve önceki gün elime geçen kartın tarihi 15 Nisan 2024. Sincan ile Kızılay arası metro ile bir saat kadar sürüyor. Ancak bana gönderilen kartın, bana ulaşması bir buçuk ay sürmüş. Cezaevi idaresi, bu kartın bana gönderilip, gönderilmemesi konusunda toplantılar düzenleyip, hangi kararı almaları gerektiğini tartışmışlar galiba. Tartışıp, sakıncalı olup-olmadığına karar veremedikleri gizli-sakıncalı bilgi ne mi? Cezaevlerindeki açlık grevinin sona erdiği ve eylemin başka bir formatta sürdürüleceği. İnsan gerçekten ne diyeceğini bilemiyor(!)
MEKTUBU GELENLER:
Barış Yüksel – Kırıklar 2 nolu F Tipi Cezaevi
Ali Ürküt – Sincan 2 nolu F Tipi Cezaevi
Bülent Parmaksız – Sincan 2 nolu F Tipi Cezaevi
Ozan Alpkaya – Sincan 1 nolu Yüksek Güvenlikli CİK