Kobanê Davası’nda savunma yapan siyasetçi Aynur Aşan, ‘Ben bir Kürt ve kadınım ama savcı beni ‘sözde’ olarak tanımlıyor. Sözde demek ‘yok’ demektir. Sözde isem beni nasıl yargılıyorsunuz?’ diye sordu
DAİŞ’in Kuzey ve Doğu Suriye’de Kobanê’ye dönük saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobanê Davası, Aynur Aşan’ın savunmasıyla devam etti.
Köle olmayı kabul etmedikleri için yargılandıklarını ifade eden Aşan, “Bizi ne kadar yok saysanız, ‘sözde’ deseniz de biz demokratik ve özgür yaşamın özneleri olmayı sürdüreceğiz” dedi.
“Demokratik Özerklik” talebinin de dosyada suçlama konusu yapıldığını ancak bu talebin de suç olmadığını vurgulayan Aşan, “Demokratik Özerklik’ sistemi Birleşmiş Milletler (BM) tarafından da 16 Aralık 1992 kabul edildi ve suç değildir. Ayrıca Anayasa’da da suç olarak görülmemektedir. Savcı ise bunun suç olduğunu iddia ediyor. Bunun suç olup olmadığını aslında en iyi siz bilirsiniz, devleti yıkmak ile ilgisinin olmadığını en iyi siz bilirsiniz. Neden bundan yargılanıyoruz?” diyerek, tepki gösterdi. Aşan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne yaparsanız yapın bizim çalışmalarımızdan ‘ülkenin bölünmesini’ çıkaramazsınız. Özerklik insanın doğasında var” dedi.
12 Eylül sonrasında yaşananlara işaret etti
12 Eylül 1980 askeri darbe sonrasında yaşananlara işaret eden Aşan, o dönemde Diyarbakır 5 Nolu E Tipi Kapalı Cezaevi’nde işkenceye uğrayan siyasetçi Gülten Kışanak ve diğer kadınların da şu anda yargılandığını dile getirdi. Bu dönemden uygulamaya konulan Anayasa’nın değişmesi için en çok Kürtlerin talep ve mücadelesinin olduğunu belirten Aşan, “Savcı, bu dönemden sonra kurulan Kürt siyasi partilerinin tümünü PKK tarafından kurulduğunu ileri sürüp, suçlu lanse ediyor. Bu durum gerçeği yansıtmıyor. 80 darbesinden sonra da Kürt kadınları, gençleri sivil alanda mücadelesini devam ettirdi. Bunun sonucunda 90’lı yıllarda siyasi partiler kuruldu ve bu partiler Türkiye tarihine mührünü de vurdu” diye konuştu.
‘Sözde isem beni nasıl yargılıyorsunuz?’
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yürütülen tartışmalar sonucu başlayan “diyalog sürecine” de değinen Aşan, o dönemde tüm çalışmalarının şu anda dosyada suç olarak yer aldığına dikkati çekti. Aşan, sözlerine şöyle devam etti: “Yargıladığınız bu kadınlar, arkadaşlarım en çok şiddetin ve savaşın karşısında duran insanlardır. Bu süreç bitirildiği zaman en çok üzülen bizlerdik. Hala bu üzüntüyü yaşıyoruz. Çünkü bir demokrasiye dair bir umut doğmuştu. O süreçte nasıl bir sürece geldik? Bakın; Saraylarda ve köşklerde hazırlanan o süreç, bugün bu mahkeme salonunda, mezarda yargılanmamıza sebep oldu. Savcı o süreci yok saymaktadır. Sürece katılan kadın kurumlarını da yok sayıyor. Bu benim çok zoruma gidiyor. Bu gerçeği nasıl yok sayabilir? Ben bir Kürt ve kadınım ama savcı beni ‘sözde’ olarak tanımlıyor. Sözde demek ne demek? Sözde demek ‘yok’ demektir. Sözde isem beni nasıl yargılıyorsunuz? Ben yok isem beni nasıl yargılıyorsunuz?”
‘Niçin ulus-devlet istemediğimi anlattım’
Suçlamaların yer aldığı mütalaaya değinen Aşan, şöyle dedi: “Bu mütalaanın dili ile 12 Eylül’ün dili arasında fark yok. Mütalaa, bizi bu gerçekle yüz yüze getirmiştir. Bu dil şu anda hala devletin kurumlarında yaşamayı sürüyor. Kürt halkı hala bu Anayasa ile yargılanıyor. Eğer böyle olmasaydı bu Kürt kurumları, bizler, ‘Devleti bölme, yıkma’ ile suçlanmazdı, suçlanmazdık. Yıllardarı sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerde özgün kadın çalışmalarını sürdürüyorum. Hiçbir çalışmamda bu iddiayı doğrulayacak bir eylemde bulunmadım. Zaten mütalaada buna dair somut hiçbir şey de yoktur. Bu suçlamaları kabul etmemiz mümkün değildir. Siyaset yürüttüğümüz hiçbir mekanizmanın tüzüğünde veya misyon belgelerinde böyle bir şey yoktur. Bu tanımlamalar ile örgütlenme özgürlüğümüz kriminalize edilmektedir. Zaten savunmamda da bir devlet istemediğimizi anlattım. Daha önce bu doğrultu 20 sayfalık beyan verdim. Tarihten bugüne gelerek, niçin ulus-devlet istemediğimi anlattım. Ancak savcı buna rağmen mütalaada da bize bu suçu yöneltiyor.”
Ulus-devletlerin neden olduğu sorunlara işaret eden Aşan, şu anda da süren İsrail ve Filistin’de bulunan oluşumlar arasında çatışmaya dikkat çekti. Aşan, “Çocuklar ve kadınlar; kararını vermediği bir savaşın sonuçlarını yaşıyorlar” diyerek, devlet oluşumunun bu tür sorunlara yol açtığını kaydetti.
Mahkeme, duruşmaya yarın saat 10.00’a kadar ara verdi.
HABER MERKEZİ