Kobanê Davası’nda aleyhinde beyanda bulunan gizli tanığın ifadelerine dikkat çeken siyasetçi Mesut Bağcık, tanığın bahsettiği tarihler arasında cezaevinde olduğunu belirterek, tepki gösterdi
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırısı sonrasında Kurdistan ve Türkiye’nin pek çok kentinde 6-8 Ekim 2014’te yaşanan halk protestoları nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobanê Davası’nın 30’uncu duruşmasının birinci oturumu, Sincan Kapalı Cezaevi Kampüsü’nde bulunan duruşma salonunda devam etti.
Aranın ardından beyanlarını sürdüren siyasetçi Mesut Bağcık, dosyada yer alan tanık “Ulaş” ın Kobanê Olayları ile ilgili bir beyan vermediğini belirtti. Bağcık, savcının durumu es geçtiğini dile getirdi. Bağcık, “Gizli tanık ‘Atlas’ın soruşturma aşamasındaki beyanları koymuş ancak ‘Hermes’in beyanlarını koymamış. Çünkü Atlas’ın kovuşturma aşamasında verdiği beyanlar çelişkiliydi. Bu nedenle soruşturma aşamasındaki beyanlarını koymuş. Mahkeme, savcıdan beraat yönünden mütalaa vermesi için zorlamalıydı. Savcı kafasına göre soruşturma ve kovuşturma sürecindeki beyanları koyması bize karşı kin güttüğünün göstergesidir. Gerçekten çok ciddi problem var. Şunları söylemek istiyorum; bu görevini yerine getirmediğinin göstergesidir. Çünkü bu iddiaları tek tek çürüttüm” dedi.
‘Baran’ın tanıklığı düşmüştür’
Dosyada yer alan tanık Sami Baran’ın mahkeme tarafından dinlendiğini aktaran Bağcık, bu dinlemede kendisine uzatılan kağıdı okumadan imzaladığını paylaştı. Baran’ın aleyhlerine dönük bir beyanda bulunmadığını dile getiren Bağcık, “Sami Baran buraya geldi siz de izlediğiniz biz de izledik. Savcının sorduğu sorudan sonra gözyaşı döktü. Baran, hakkımızda bir ifade vermediğini açıkladı. Bunun için Baran tanıklığı düşmüştür” diye kaydetti.
Baran’ın mahkeme huzurunda soruşturma evresindeki beyanlarını reddettiğini de hatırlatan Bağcık, Baran’a imza attıran polislere soruşturma açılmasını istedi.
Dosyada yer alan tanık Muhammed Zengin’e değinen Bağcık, Zengin’in tanıklığını kendi anlatımlarına bağladığını ancak Zengin’i tanımadığını bunun yanı sıra Zengin’in mahkemeye çağrılması üzerine kendisinin de kendini tanımadığını belirtti.
Açılmamış partide eğitim
Dosyada gizlik tanık olarak yer alan “ABC123”un Merdan Rüştü Ovalıoğlu olduğunu, beyanlarının hiçbirinde kendisinden söz etmediğini ancak mahkemede dinlediği sırada fotoğrafının gösterilmesi ardından beyan verdiğini söyleyen Bağcık, “Bu kişi dava basına düştükten sonra ifade vermek istediğini söyledi. Yani etkin pişmanlıktan faydalanmak için böyle bir şey yaptı. Bu yargılama üzerinden tepindiler. Ovalıoğlu, bu tutmazsa ise büyük ihtimale başka dosyalarda da beyan verecektir. Heyetinize soruyorum; bu kişi gizli tanık iken verdiği beyanına mı ya da açık tanık olarak verdiği beyanına itibar göstereceksiniz?” diye sordu.
Bağcık, Ovalıoğlu’nun 2014 yaz aylarında Kandil’e gittiğine dair beyan verdiğini ancak mahkemenin istediği HTS kayıtları ile bu durumun yalanlandığını ancak buna rağmen bu hususun mütalaada yer almadığını belirterek, bu beyanlar üzerinden suçlandığına dikkat çekti.
Dosyada yer alan gizli tanık “Atlas”ın beyanlarına değinen Bağcık, bu sıralarda Dicle Üniversitede öğrenci olduğunu paylaştı. 2007’de HDP’de “kadro eğitimi” aldığına dair beyanda bulunduğunu dile getiren Bağcık, “Bu sırada HDP yok. Açılmamış bir parti, bana kadro eğitimi verilmiş” şeklinde konuştu.
Atlas’ın 2008 ve 2010 tarihleri arasında Ege Bölgesi’nde faaliyetlerde bulunduğuna dair beyanda bulunduğunu ancak bu sıralarda Diyarbakır’da cezaevinde olduğunu paylaşan Bağcık, mahkemenin bu hususa dair belge talebinde bulunduğunu ve cezaevinin de durumu doğruladığını kaydetti. Bağcık devamla, “Ben cezaevindeyken nasıl olur da Marmara ve Ege’ye gitmiş olabilirim. 2020’de Batman’a gittiğimi ve burada faaliyette bulunduğum ileri sürülüyor. Ancak bu tarihlerde hiç Batman’a gitmedim. Velev ki doğrudur diyelim. Ben Batman’da siyasi parti faaliyeti yapabilirim. Kayyum ataması sonrasında basın açıklamalarını benim karar altına aldığımı iddia ediyor. Gelin birlikte bakalım kayyum ataması sırasında neredeydim. Her iki kayyum ataması zamanında da tutuklu olarak cezaevindeydim. Cezaevinde iken basın açıklamalarını yaptırmışım. Artık nasıl yapmışsam… Bu da yalan” diye belirtti.
Mahkeme, duruşmaya yarın saat 10.00’a kadar ara verdi.
ANKARA