Kobanê Davası’nda dinlenen yeni gizli tanık ‘Malazgirt’, sadece Ahmet Türk hakkında beyanda bulunmak istediğini belirtti, ancak mahkeme başkanının yönlendirmesiyle diğer siyasetçiler hakkında da soyut iddialarda bulundu. Avukat Maçoğlu ‘Mahkeme heyeti yok TEM var’ diye tepki gösterirken, duruşmanın pazartesi günü devam edeceği belirtildi
IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eşbaşkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 21’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 13. duruşması 4. gününde Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görüldü.
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasına, HDP Ankara il ve ilçe örgütleri, HDP’li milletvekilleri ile çok sayıda avukat katıldı. Sincan Cezaevi’nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlandı.
Kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmada, “ML1Z0G7R1T” (Malazgirt) adlı yeni bir gizli tanık SEGBİS aracılığıyla dinlendi. Gizli tanığa tutuklu ve tutuksuz yargılanan siyasetçilerin isimlerini okuyan mahkeme başkanı, “Bu isimler ve 6-8 Ekim olayları hakkında ne biliyorsunuz” diye sordu. Bu sırada söz talebinde bulunan Avukat Kenan Maçoğlu, gizli tanığa sadece birleşen dosyalar yönünden vermiş olduğu ifadeler yönünden soru sorulmasını talep etti. Talep mahkeme başkanı tarafından reddedildi.
Gizli tanığın bilmediği yazılı ifadesi
Ardından yerine kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk’ün müdafisinin SEGBİS ile bağlanabilmesi için duruşmaya 10 dakika ara verildi. Aranın ardından avukat hazır olmadığı için gizli tanık ifadesinin dinlenmesine geçildi. Kobanê protestoları sürecinde olayların içerisinde olmadığını ifade eden Malazgirt, konuyla ilgili bir bilgisi olmadığını söyledi. Ahmet Türk hakkında ifade vermek istediğini belirten Malazgirt, Türk’ün örgütle bağlantılı olduğuna dair kendisine “talimat” geldiğini ileri sürdü. Mahkeme başkanının, “Türk’ün belediye imkanlarını örgüte tahsis etmesi konusunda şahitliğiniz var mıydı” sorusuna Malazgirt, bu konuda kendisine sadece bilgi geldiğini söylerken, mahkeme başkanının diğer sorularına ise, “yazılı ifademde yer verdim” gerekçesiyle cevap vermek istemedi.
Mahkeme başkanı Ata vurgusuna tanık uyandı!
İfadenin ardından söz alan avukat Özgür Erol, tanık beyanlarının mahkeme heyetince başkaca isimler üzerinden genişletilmek istendiğini vurgulayarak, gizli tanığa tutuklu siyasetçiler üzerinden soru sorulmasına itiraz etti. Bunun üzerine ara karar kuran mahkeme başkanı, konunun daha önce gerekçelendirildiğini ifade ederek, itirazları reddetti ve gizli tanığa diğer yargılanan siyasetçiler hakkında bilgisi olup olmadığını sordu. İfadesinin başında sadece Ahmet Türk hakkında konuşacağını vurgulayan gizli tanık Malazgirt, mahkeme başkanının ısrarlı sorularının ardından tutuklu yargılanan siyasetçilere dair de soyut beyanlarda bulunmaya başladı. Gizli tanık Malazgirt, ismi okunan siyasetçiler hakkında hiçbir bilgisi olmadığını aktarırken, mahkeme başkanının Ayla Akat Ata’nın ismini özellikle vurgulaması üzerine “Evet, o da kadın yapılanması içerisinde yer alıyordu” cevabını vermesi dikkat çekti.
Mahkeme başkanının ısrarı tepki çekti
Malazgirt, Demokratik Toplum Partisi (DTK) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eşbaşkanı Emine Ayna hakkında da bir bilgisi olmadığını aktarırken, mahkeme başkanı 3 kez daha “Ayna’nın örgütle bir bağlantısı var mı” diye sordu. Mahkeme başkanının, belirli isimler üzerinden ısrarlı soruları, izleyiciler ve avukatlar tarafından da tepki topladı.
Avukatların sorularına itiraz
Sonrasında avukat Kenan Maçoğlu, gizli tanığın dinlendiği SEGBİS odasında naip hakim olup olmadığını ve gizli tanığın eski Kobanê hakimi Bahtiyar Çolak’ı tanıyıp tanımadığını sordu. Mahkeme başkanı, bu soruları “tanığın deşifre olmasını engellemek ve ciddiyetsiz sorular” gerekçesiyle reddetti. Avukat Cihan Aydın ise, gizli tanığın hakkında bir ceza davası olup olmadığını sordu. Bu soru da mahkeme başkanı tarafından reddedilirken, iddia makamı, avukatların sorduğu tüm sorulara itiraz etti.
Gizli tanığa soru sorulması rahatsız etti
Siyasetçi Ayla Akat Ata’nın müdafi Özgür Erol ise “Ahmet Türk dışında hakkında ifade verdiğiniz siyasetçilerle ilgili daha önce herhangi bir yerde bir ifade verdiniz mi” sorusuna gizli tanık Malazgirt, cevap vermek istemedi. Ardından Erol, “Ahmet Türk dışında hakkında ifade verdiğiniz isimler şimdi mi, yoksa mahkeme başkanının isimlerini saymasıyla mı aklınıza geldi” diye sordu, ancak mahkeme başkanı bu soruyu da gizli tanığa yöneltmedi. Ardından Erol, gizli tanığın bu kişiler hakkında neden daha önce beyanda bulunmadığını tekrar sordu ve mahkeme başkanının ret gerekçeleri nedeniyle başka soru sormak istemediğini belirtti.
Demirtaş: Örgütte bulunduğuna emin misin?
Ardından söz alan HDP eski Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Gizli tanık Malazgirt’in okuma yazması var mı ve örgütte uzun süre mi kaldı, kısa süre mi kaldı” sorularını yöneltti. İddia makamı bu sorulara da itiraz etti, ancak mahkeme başkanı itirazı reddetti. Malazgirt, “Okuma yazmam var, ancak örgütte ne kadar kaldığıma dair bilgi vermek istemiyorum” diye cevap verdi.
Demirtaş, “Gizli tanığın okuma yazması belli ki çok iyi. Önündeki kağıttan hiç karıştırmadan ifade veriyor. Bugüne kadar örgütten itirafçı olarak bile ayrılan kimsenin ‘Pekaka’ ifadesini kullandığını duymadım. ‘Pekeke’ diye telaffuz ederler. Örgütte bulunduğuna emin misin” diye sordu. Gizli tanık soruların ardından SEGBİS bağlantısından ayrıldı.
HDP Ankara İl yöneticileri, HDP’li milletvekilleri ve çok sayıda avukatın katıldığı duruşma, verilen aranın ardından Avukat Özgür Erol’un beyanlarıyla devam etti.
‘Kimin hakkında ifade verilmesini istersiniz?’
Tanığa yargılananları teşhis ettirme çabalarına dikkat çeken Erol, “Bu re’sen delil araştırma çabası içerisinde olduğunuza işarettir. Tanığın beyanları bittikten ve ‘benim bu isimler hakkında bilgim yoktur’ sözlerinin ardından ısrarla tekrar sordunuz. Kimin hakkında ifade verilmesini istersiniz? Tanıkların dinlenmesinin ardından bizim sorduğumuz soruları da “can güvenliği” açısından reddettiniz. Yargılama mevzusundan çıkılıp cezalandırma pratiğinin önü alınamazsa burada olduğu gibi sorularımızın bile sorulamadığı bir hale gelinir. Bu soruların engellenmesi çapraz sorgu hakkının engellenmesi anlamına gelir” dedi.
Mahkemenin cezalandırma arzusu
Erol, şöyle devam etti: “Hakkında bir ceza davası var mı’ sorusunu sorduk. Bu onun can güvenliğini veya gizliliğini etkilemez. Burada başka şüphelerimizi açığa çıkarmak için soru soruyoruz. Sizin bu engellemeleriniz cezalandırma arzularınızı ortaya koyuyor. Dinlenen tanığın dinlenilme usulüne ilişkin sorular sorduk. ‘Yanında naip hakim var mı’ diye sorduk. Siz yarın hakimliği bırakıp avukatlık yapmaya başlasanız müvekkiliniz için tanığa böyle bir soru sormaz mısınız? Tanığınızın güvenirliğini sorgulamaz mısınız?”
‘Burada tek örgüt üyesi var o da gizli tanı’
“İki gündür tanıkların güvenilirliğini sorgulamamıza izin vermediniz” diyen Erol, “Gizli tanık örgütün kırsal alanında kalmış. Kendisi söyledi. Bu mahkeme salonunda tek örgüt üyesi vardı. O da gizli tanıktı. O muhtemelen serbesttir. Yıllardır burada siyasi parti içerisinde alenen faaliyet yürüten insanlar burada tutuklu. Gizli tanık meselesinin yargılama sistemini soktuğu hal budur” dedi.
‘Somut veri yok duyum var’
Gizli tanığın Ahmet Türk’e dair verdiği beyanlarının kulaktan dolma beyanlar olduğunu aktaran Erol, “Kendisine duyumlar gelmiş. Öyle söylüyor, Türk hakkındaki beyanlarının hiçbirine kendisi tanıklık etmemiş. Sadece duymuş. Duyum objektif ve somut verilerle desteklenmelidir ancak siz hiçbir somut veri sormadınız. ‘Bu duyumlar size nereden ve kimden geldi’ diye sormadınız” diye konuştu.
Sonrasında söz alan Avukat Çiğdem Kozan da tanığın dinlenildiği yerin öğrenilmek istenmesinin tanığın kimliğinin açığa çıkmasıyla bir ilgisinin olmadığını ifade etti.
Tanıkların gizli tanık sıfatı almalarının nedenlerine dair endişelerinin olduğuna vurgu yapan Avukat Cihan Aydın, şunları söyledi: “Teslim olan bazı örgüt mensupları cezaevlerine gittiğinde kandırılıyor ve kendilerinden klişe beyanlar alınıyor. Bu beyanları doğrulama şansımız da yok. ‘Örgütsel toplantı’ diyor. Hayır, il ya da ilçe teşkilatımızın toplantısıdır. Bunu nasıl çürütebilirsiniz ki. ‘Kandil’e gitmiştir’ diyor. Hayır, gitmedi! Nasıl esas alacaksınız?”
‘Yarın kimin nerede olacağı belli olmaz’
Diyarbakır’da KCK Ana Davası’nda da avukatlık yaptığını söyleyen Aydın, “O dönem Diyarbakır CBS vekili MİT tırlarının açığa çıkması nedeniyle yargılanmıştı. Tesadüfen dava dosyasını inceledim. Bizim KCK davasında kullandığımız tüm argümanları savcı bey de kullanmış. O nedenle yarın kimin nerede olacağı belli olmaz. O nedenle esaslı davranın” dedi. Aydın, son olarak tanıklara çapraz sorgu imkanlarının sağlanmadan yapılan dinleme işleminin hukuka aykırı olduğunu ifade etti ve “Bu ifadeleri tümden reddediyoruz” diye ekledi.
Ardından Avukat Ali Bozan SEGBİS ile bağlanarak, söz aldı ve gizli tanıkların dinleneceği günden önce kendilerine haber verilmesi gerektiğini ifade etti. Bunun “insani” bir talep olduğunu söyleyen Bozan, gizli tanık 225’in dinlenildiği gün duruşma salonunda olmadığı için daha sonra beyanda bulunacağını belirtti.
Gizli tanık Malazgirt’in müvekkilleri hakkında soyut ve herkesin bildiği beyanlarda bulunduğuna vurgu yapan Bozan, “Google’da yapılabilecek bir araştırma sonucu bile öğrenilebilecek bilgiler anlattı. Bu nedenle müvekkillerimin aleyhine değerlendirilmemelidir” diye aktardı.
Ardından mahkeme başkanı Bozan’ın mikrofonunu kapattı.
Avukat Maçoğlu: Mahkeme heyeti yok TEM var
Daha sonra söz alan Avukat Kenan Maçoğlu, “Karşımızda mahkeme heyeti yok. Rütbeli terörle mücadele ekibi var. Bahtiyar Çolak bile görevden alınmasaydı sizden daha hassas davranırdı” sözlerine yer verdi.
Ardından konuşan Tevgera Jinen Azad (TJA) Aktivisti Ayla Akat Ata, siyaseten haklarında çoktan bir karar verildiğini ifade ederken, “Mahkeme salonları siyasetin yapıldığı yer haline geldi. Ben burada siyaset yaptığım için yargılandığımın farkındayım. Dün ve bugün dinlenen tanıklar itibariyle mahkeme heyetinin ortaya koyduğu tavır kabul edilemez. Dosyada gizlilik kararı verildiği günden sonra yağmur gibi gizli tanıklar aktı. Ondan öncesinde bir tane bile yok” diye konuştu.
‘Dernek başkanının toplantı yapmasının ne mahsuru var?
Gizli tanığın kendisi hakkında “KJA’da toplantı yaptı” sözlerine tepki gösteren Ata, şunları söyledi: “Bir dernek başkanının kamuoyuna açık toplantılar yapmasının ne gibi bir mahsuru var. Tüm toplantılarımız basına açıktı. Hiçbiri gizli yapılmadı ki. Bu kurumların hiçbiri illegal çalışma yapmıyor. Bizim illegalite ile aramıza koyduğumuz çok net bir sınır var. O da şiddet ve silahtır ancak söylemlerimiz mevcut sistemi rahatsız edecektir.
‘Türkiye’de tek bir umut var o da HDP’dir’
Türkiye’de tek bir umut var, o da HDP’dir. HDP’nin var olan siyasetinin 2015 seçimlerinde almış olduğu onay bunu gösterdi. Vallahi billahi amacımız bu siyaseti rahatsız etmekti. Ülkeyi yönetenlerin uykularını kaçırmaktı. Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü sağlansın istedik. Türkiye’nin Sason’u görmesini istedim. Burada 40 kişiyi tutukladınız diye bu siyaset biter mi? Arkadan gelecek binlercesi var.
‘Temize çıkmak için bizi kurban etmeye çalışıyorlar’
Gizli tanığın ifade verirken yanında birileri olup olmadığına dair şüphelerinin olduğunun altını çizen Yıldırım, “Bu şahıslar geçmişte ne örgütteler miydi, değil miydi bilmiyorum ancak bu insanlar kendilerini temize çıkarmak için birçok yalana başvuruyorlar ve başkalarını kurban etmeye çalışıyorlar. Yargılandıkları kişilere ve polislere iyi görünmek için bizleri suçluyorlar ve kendilerinden istenenleri yapıyorlar. Türkiye halklarının HDP’ye ihtiyacı var. Eşitliğe, barışa ve demokrasiye ihtiyaçları var. Türkiye’de hakikatin ortaya çıkacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Kobanê Davası hafta sonu verilen ara ardından 6 Haziran Pazartesi günü devam edecek.
ANKARA