Kobanê Davası’nda tutsak yargılanan Nazmi Gür, Kürt ve muhalif kimliğinden kaynaklı yargılandığını belirterek, ‘Irkçı iddianameyi hazırlayanları her mahkemede teşhir etmeye devam edeceğiz’ dedi
Kobanê Davası’nın 43’üncü duruşmasının üçüncü oturumu, Sincan Cezaevi Kampüsü’nde devam ediyor. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma, tutsak siyasetçi Nazmi Gür’ün savunmasıyla sürdü.
‘AKP ne kadar meşru ise HDP de o kadar meşrudur’
Gür, yargılanmak istenen HDP’nin uluslararası alanda ciddiye alınan bir parti olduğunu ve kurulduğu günden bu yana herhangi bir meşruiyet sorunu yaşamadığını söyledi. Gür, “HDP, Türkiye’de faaliyet gösteren 100 siyasi parti gibi meşrudur. AKP ne kadar meşru ise HDP de o kadar meşrudur. HDP, Türkiye halklarının ortak mücadelesini veriyor. HDP, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne alınması için katkı sunacak bir parti olduğuna inanıyoruz. Çünkü AKP, AB ile uyum sürecini buzdolabına koydu” dedi.
‘Irkçı iddianeme’
Kürt ve muhalif oldukları için yargılandıklarını vurgulayan Gür, “Ben Kürdüm ve kimse benim Kürtlüğümü değiştiremez. Aynı şekilde bu durum bir Türk için de geçerlidir. Bu ayrımcılık meselesini açmak isterim; bu iddianame ırkçılık ilkeleriyle hazırlanmıştır. Biz bu ırkçı iddianameyi hazırlayanları her mahkemede teşhir etmeye devam edeceğiz” dedi.
‘İnsan onuru hiçe sayılmış’
Kürtler karşı sistematik ırkçı bir politika yürütüldüğünü ifade eden Gür, iddia makamının ise kendilerine karşı “siyasi-politik mücadele” verdiğini kaydetti. Gür, “Savcı, mütalaada insan onurunu hiçe saymış. İddianameyi o kadar sinsi ve politik şekilde hazırlanmış ki bildiğiniz bize karşı ideolojik-siyasal mücadele veriyor. Savcı bunu kutsal bir iş olarak görüyor. Bu iddianame AİHM’e gidecek ve Türkiye mahkum edilecek” ifadelerini kullandı.
Anadil vurgusu
Gür, anadillerini savunanların ırkçılıkla itham edildiğine işaret ederek, “Erdoğan, yurt dışı ziyaretlerinin birinde, ülkede Türkçe dillinde eğitim verilmemesine dair ‘Türkçe’ye soykırım uygulanıyor’ demişti. Ama bu ülkede hem Kürtlere hem de diğer halklara dillerinde eğitim verilmiyor. Bu suçtur. Ben dilimi istiyorum dediğimde ırkçılık yaptığımı söylüyorlar. Dilimde konuşmak istemem nasıl ırkçılık oluyor?” diye sordu.
AKP’nin tüm saldırılarına rağmen partilerinin ayakta olduğunu ifade eden Gür, “7 Haziran 2015 seçimleri sonrası HDP’ye ciddi saldırılar gerçekleşti. HDP’nin 60’ın üzerinde binası yakıldı. Yine Adana ve Mersin binalarına bomba gönderildi. Tüm saldırılara rağmen HDP, Kasım seçimlerinde Meclis’te üçüncü parti oldu. AKP bu yenilgiyi kabul etmeyince, ülke bir anda kan gölüne döndü. 10 Ekim’de ‘savaş hayır’ için bir araya gelen insanlara Ankara Gar önünde katliam yaptılar. HDP, savaş sonrası bütün bunlara rağmen yine barajı aştı” şeklinde konuştu.
Duruşma, verilen aranın ardından devam edecek.
ANKARA