Kobanê Davası 10’uncu duruşmasında dinlenen, müştekilerin hiç biri siyasetçilerden şikayetçi olmadı
Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılamanın devam ettiği Kobanê Davası’nın 10’uncu duruşması, 2’nci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü. Duruşma, mahkemenin ara kararı sonrası müşteki ifadeleriyle devam etti.
‘Usule aykırı’
Usule dair söz alan Avukat Ali Bozan, mahkemenin usule dair hata yaptığını belirtti. Sanık sorgusu devam ederken delil ikamesine geçildiğini aktaran Bozan, “Ayrıca Ayla Akat Ata, yorulduğu için savunmasına ara verdi. Şu anda da salondadır. Mazeretsiz duruşmaya gelmemesi gibi bir durum yok. CMK 206’ya göre bir karar verilmesini talep ediyoruz” dedi. Bozan, mahkemenin daha önce verdiği müşteki dinlenmesi öncesi, bunun bilgisinin paylaşılacağı yönündeki ara kararını hatırlatarak bu duruşmada müşteki dinlenilmesinden vazgeçilmesini talep etti.
Daha sonra Sesli ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile hazır bulunan müştekiler, dinlenmeye başlandı.
Hiç biri şikayetçi değil
İlk olarak söz alan, Osmaniye T Tipi 2 No’lu Kapalı Cezaevi’nde bulunan müşteki Mehmet Polat, şikayetçi olmadığını ve davaya katılma talebinin olmadığını belirtti.
Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde bulunan Cemal Yakışıklı, mahkemenin ‘olayla ilgili beyanını alabilir miyiz’ sorusuna karşın ‘hangi olay’ diye sorması dikkat çekti. Mahkemenin olayı hatırlatması üzerine ismi okunan isimlerin olay yerinde bulunmadığını belirten Yakışıklı, şikayetçi olmadığını aktardı.
Silivri 4 No’lu Cezaevi’nde bulunan Zafer Çavuşoğlu da şikayetçi olmak istemediğini ve davaya katılma talebinin bulunmadığını söyledi.
Tarsus 1 No’lu Kapalı Cezaevi’nde bulunan Uğur Gezer, göstericiler tarafından atılan taşlar nedeniyle o dönem davacı olduğunu fakat şimdi kimseden şikayetçi olmadığını ifade etti.
Midyat M Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Rıdvan Yakşi ise mahkeme başkanının saydığı isimlerden hiçbirini tanımadığını, bu nedenle kimseden şikayetçi olmak istemediğini aktardı.
Savcı: güncel ve tarihi konulara yer veriliyor
Alınan müşteki ifadelerinin ardından mahkeme başkanı, siyasetçilerin savunmalarına yönelik iddia makamı tarafından yazılan dilekçeyi okuyarak dosyaya ekledi. Siyasetçiler Ayla Akat Ata ve Bülent Parmaksız’ın duruşmayı uzatmak amacıyla savunmalarında dosya kapsamı dışında güncel ve tarihi konulara yer verdiği belirtilen dilekçede iddia makamı, siyasetçilerin uyarılması konusunda talepte bulundu.
‘İddia makamı savunma stratejimiz hakkında görüş bildirmez’
İddia makamının talebi üzerine söz alan avukat Özgür Erol, “İddia makamı savunma stratejimiz hakkında görüş bildirme hakkına sahip değildir. Bu mütalaanın reddine karar verilmesini istiyoruz. Ayla Hanım hakkında iddianamede onlarca sayfa kadın hareketinde olması nedeniyle onlarca suçlama konusu yapılırken Ayla Hanım’ın burada neden kadın hareketinde olduğunu anlatması kimsenin zoruna gitmemelidir. Müdahale edilmesini mahkeme heyetinden talep etmemeli ve mahkeme heyeti bunu reddetmelidir” dedi.
Ardından söz alan Ayla Akat Ata, iddianamede kadın mücadelesi hakkında yazılan tek bir kelime doğru olmadığını belirtti. Ata, “Ben bir kadın aktivistim. Ne kadar çalışma yapmışsam az yapmışım. Yürütme organı fezleke hazırlayacak, kalkıp karşıma iddianame diye sunacaksınız, bu gizli tanık beyanlarına, iddianameye göre beni üyelikten değil, yöneticilikten yargılamalısınız” diye konuştu.
‘Pişman olmadıkları için tahliye edilmiyorlar’
Dilekçede geçen ifadelere karşın mahkemenin uzamasını istemediğini ifade eden Ata, “En kısa zamanda karar verin, ne olacak ceza mı alacağız? Ben şu an 2015’ten bu yana tutuklu olan 5 tane belediye başkanıyla kalıyorum. Şartlı tahliyeleri geldi bu yıl ama pişman olmadıkları için tahliye edilmiyorlar. Ayla gider bir diğeri gelir, bu sistemin yine mağdurları olur. Ancak siz beni yargılarken tarihe not düşmek istiyorsanız, ben de savunmamla not düşmek istiyorum. Neden kadın mücadelesi içinde olduğumu anlatarak tarihe not düşmek istiyorum. Sadece bu dosya için yargılandığımız bütün dosyalarda neden siyaset yaptığımızı anlattık. Benim siyasi hayatımın tamamının ele alındığı bir dosya haline geldi. Ne yapalım, es mi geçelim? ‘Boynumuz kıldan ince’ mi diyelim. Bu tutanaklar gelecekte okunacak. Bugün size yüz yıllar önce yargılanmış bir kadının tutanaklarını okudum. Bizimkiler de okunacak. Bu dosyanın uzamasına yönelik bir beklentim ve kararlılığım yoktur” ifadelerini kullandı.
‘Ben siyasetçiyim, elbette konuşacağım’
“Ben siyasetçiyim, elbette konuşacağım” diyen Ata, “Savcı, savunma hakkıyla ilgili maddeleri sıraladı. Evet o maddelerin tamamı benim savunma yapma hakkımı koruyor. Neden Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü talep ettiğimi, neden kadın mücadelesinde yer aldığımı anlatamayacaksam burada ne işim var? ‘Ben bu suçları işlemedim hadi bana eyvallah’ mı diyeceğim. Her siyasetçi arkadaşım bugünden önce düşüncelerini ifade etmiş ve yargılanmış arkadaşlarımız bu kürsüye her çıktığında kendi siyasetlerinde anlam buluyor, siz bulmuyor olabilirsiniz” şeklinde konuştu.
Duruşma 3 Mart Perşembe günü devam edecek.
Kaynak: MA