Kobanê Davası’nda savunma yapan siyasetçi Nazmi Gür, Kobanê olaylarına dair ‘Durumun ne kadar ciddi olduğunu her fırsatta dile getirdik. Davutoğlu’nu binlerce kez uyardık ama bizi dinlemediler. Sonunda DAİŞ ülkede bomba patlatıp yüzlerce yurttaşımızın yaşamını yitirmesine neden oldu’ dedi
Kobanê Davası’nın 43’üncü duruşmasının üçüncü oturumu, Sincan Cezaevi Kampüsü’nde devam ediyor. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma, tutuklu siyasetçi Nazmi Gür’ün savunmasıyla sürdü.
AKP iktidarı 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerine HDP’nin bağımsız adaylarla girmesini ısrarla talep ettiğini belirten Gür, seçimlere parti olarak girip kazandıklarında AKP iktidarının kendilerine yönelik düşman politikası yürüttüğünü söyleyerek, “Bize bu gün ki konjonktüre göre bizi suçlamaya çalışıyorsunuz. O dönemin aktörleri ve gündemlerini konularını hiç bir şekilde dikkate almadınız. Hep bu günden olaylarla bakıyorsunuz. Eğer siz bu bugünden itibaren o dönemi değerlendirelim diyorsanız bu işin ipini kaçırmışsınız demektir. Bir siyasi parti niçin var. Her parti gibi bizde iktidara gelmek için çalışıyoruz. O günün AKP’si gelip bizimle konuştu. Bize 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerine bağımsız adaylarıyla girmemizi parti şekilde seçime girsek kazanamayacağımızı söylendi. Biz parti olarak seçime gireceğimiz kararını verdik ve seçim barajını aştık kazandık.” dedi
‘O gün ki atmosfer farklı bugün farklı’
Seçimi kazanınca AKP’in kendilerine düşman kesildiğini belirten Gür, “Yüzde 10 barajını biz göğüsledik ve kazandık. Türkiye’nin her yerinde oy aldık. AKP Kayseri’de yüzde 60 aldıysa bizde Van’da yüzde 79 oy aldık. Madem seçimlerde her yeri AKP alacaksa niye partiler kuruluyor. O zaman tek partili rejim dönemine gidilsin. Bu işin özü budur. Bu davayı görmek istiyorsanız 2014 yılında gitmeniz lazım. O gün ki atmosfer farklı bugün farklı. O gün ne dediğimiz ve iktidarın ne dediğini bütün delilleriyle vardır. Bugün biz yargılayanlar yarın çözüm sürecini bozan aktörler yargılanacak. Barış karşıtı güç devşirmesi yapanlar kaybedecek. Barış hırs konusuna kurban edilmez. Biz demokratik bir ülkede yaşamak için ciddi mücadele veriyoruz. Bu kumpas davası suçlamaları reddediyorum. Çözüm süreci ve HDP’de bulunmaktan onur duyuyorum. Öyle çamur at izi kalsın öylemi. Bunlar nasıl iddialardır” diye konuştu.
‘İddia makamı beni sessiz olmakla suçluyor’
İddia makamının kendisine yönelik hazırladığı iddianameye dikkat çeken Gür, savcılığın konular hakkındaki sessizliğini suç saydığını söyledi. “HDP meclis çalışmalarına dikkat çekmek istiyorum. İddia makamı benim sessiz kaldığım için suç işlediğimi iddia ediyor. Oysa parlamento çalışmalarını soru önergesi, kanun teklifi ve yüzlerce araştırma önergelerimiz var. Hiç bir olaya ne sessiz nede duyarsız kaldık, yalan söylüyorlar. DAİŞ saldırdığı Kobanê sadece Kürtlerin gündeminde değildi. O zaman Kobanê yönelik saldırılar yüzlerce ülkenin gündemindeydi. O zaman bazı ülkelere meclislerinde ciddi kararlar aldırdık. Avrupa bir koalisyon kurdu ve bu koalisyon halen devam etmektedir. İktidar o dönem bu koalisyona katılacağına dair bilgiler alıyorduk. Biz de durumun ne kadar ciddi olduğunu gördüğümüz her fırsatta kendilerine dile getirdik. Davutoğlu’nu binlerce kez uyardık ama bizi dinlemediler bile. Sonunda DAİŞ ülkede bomba patlatıp yüzlerce yurttaşımızın yaşamını yitirmesine neden oldu” ifadelerini kullandı
‘İddianameyi olduğu gibi iddia makamına iade ediyoruz’
Kobanê’ye DAİŞ’in saldırdığı dönemde herkesin gündeminde olduğunu söyleyen Gür, Kobanêliler de Şengal halkı gibi katliama uğramasın diye sorumluluk aldıklarının altını çizdi. Gür, “6 Ekim 2014 tarihinde Parti Meclisi (PM) toplantımız vardı. Birçok konunun konuşulduğu toplantıda DAİŞ’in Kobanê saldırıları da konuştuk. Bu kadar gündem olan bir meseleye biz de yol bulmak istedik. HDP-PM kesinlikle sadece Kobanê için toplanmadı. Toplantı bittikten sonra HDP MYK kısa sonra bir toplantı yaptı. Daha sonra dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’ndan genel başkanımıza gelen bir telefon sonra biz toplantımızı sonlandırdık. İddia makamı suç işlemiştir. Halk iradesiyle buralara gelen HDP’yi illegalize etmeye çalışıyorlar. Bu iddianamey aynen olduğu gibi iddia makamına iade ediyoruz. Her ne kadar savcının yaptığı pratik aleyhimize olsa da bu mahkeme bizi dikkate almak zorundadır. İddia makamının hazırladığı iddianamede Kobanê olaylarında sadece sanki HDP çağrı yapmış. O gün binlerce ulusal ve uluslararası kurum ve kişi çağrı yaptı. Kobanê’nin Şengal gibi katliamla sonuçlanmasını istemiyorduk ve sorumluluk aldık” ifadelerini kullandı.
‘DAİŞ bu toprakları işgal etmediyse bizim payımızı büyüktür’
Kobanê olaylarının savcılık tarafından çarpıtılmak istenildiğini vurgulayan Gür, ANF’den alınan haberleri somut delil olarak iddianameye konulduğunu belirterek beraatını talep etti. Gür, “İddia makamı iddianamede yazdığı kendi siyasi görüşüdür. 7 Ekim 2014 tarihinde Muş’un Varto ilçesinde polis tarafından Hakan Buksur adlı gencin öldürülmesiyle olaylar başlamıştır. Bizim beraatimiz dışında başka bir karar veremezsiniz. Açık ve gizlik tanıklar üzerinde bir ceza verilemeyeceğini sizde çok iyi biliyorsunuz. Açık ve gizli tanıklar benim hakkımda herhangi bir beyanları da yok. HDP gibi bir partinin talimat aldığını dair yalanlarını kabul etmiyoruz. Elinizde cezalandırılmamızı gerektirecek herhangi bir somut delil yoktur. İddia makamı ANF’den aldığı haberleri dosyaya somut delil olarak koymuş. Üçüncü bir bağımsız kurul bu iddianameye baksa ‘hukukla alakasının’ olmadığını söyler. Peki, mahkeme ANF’nin hazırladığı kronolojiyi somut delil olarak sayacak mı? Bütün dünyanın ilgi gösterdiği bir yere bizim tepkisiz kalmamız ne kadar doğrudur. Bu yaşamın olan durumuna aykırıdır. Savcı HDP’nin Kobanê’ye daha fazla ilgi gösterdiğini söylüyor. Kuşkusuz HDP DAİŞ tehdidini önceden görmüş ve önlemek istemiştir. Örneğin Irak hükümeti DAİŞ’i hafife aldığı için DAİŞ o zaman Musul’u işgal etmiştir. DAİŞ bu toprakları işgal etmediyse eğer bizim payımızı büyüktür” diye konuştu.
Duruşma, yarın saat 10.00’da Nazmi Gür’ün savunması ile sürecek.
Kaynak: MA