KNK’li Adem Uzun, 3’üncü Dünya Savaşı’nın merkezinde Kürtlerin bulunduğuna işaret ederek, ‘Ya yok olup gideceğiz ya da kazanım sahibi olacağız’ diyerek ulusal birlik konferansı çağrısı yaptı
Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) 22’nci Genel Kurulu ara toplantısı Kurdistani siyasi parti ve kuruluş temsilcilerinin konuşmalarıyla devam ediyor. Toplantıda söz alan KNK üyesi Adem Uzun, Ortadoğu’da Üçüncü Dünya Savaşı’nın yaşandığına dikkat çekerek, bütün Kürtlerin bunun bilincinde olması gerektiğini söyledi.
‘Ortadoğu’da yeni bir sistem yaratılıyor’
Yaşananların Ortadoğu’da yeni bir sistem oluşumunun ipuçlarının taşıdığını belirten Uzun, “Bunun için herkes bir plan peşinde. Özellikle Türkiye ve İran’ın bu konuda çabaları var, bunun için plan yapıyorlar. Ancak bu güçler Kürt Özgürlük Hareketi’ni kendileri için sorun görüyorlar. Onun için operasyon ve saldırı hazırlığındalar. Çünkü yeni yüzyılda yeni şeyler oluyor. Bundan dolayı Kürtlerin kazanım sahibi olmasını istemiyorlar. Bugün Ortadoğu’da Gazze’deki savaşı da, İran savaşı da bizi ilgilendiriyor. Biz eskisi gibi davranamayız. Ciddi ve önemli kararlar almalıyız. Ya yok olup gideceğiz ya da kazanım sahibi olacağız” dedi.
Ortadoğu ve Kafkasya’da devam eden savaşlara da dikkat çeken Uzun, “Bugün yaşanan, 3’üncü Dünya Savaşı’dır. Kürtler bunun merkezindedir. Şimdiye kadar ortaya çıkan Kürt kazanımlarını bu dönemde kurban edemeyiz. Onun için düşmanlarla hareket eden güçlere karşı tavrımız net ve açık olmalı. Bu güçlerin bu tavırlarını kınamalıyız” dedi.
‘Değerlerimize sahip çıkalım’
Kerkûk ve diğer Kürt kentlerinin sorunlarının ulusal sorun olduğunun altını çizen Uzun, konuşmasına şöyle devam etti: “Kerkûk bizim için ulusal bir mesele, diğer Kürt bölgeleri de öyledir. Abdullah Öcalan’ın içerisinde bulunduğu durum da bizim ulusal sorunumuzdur. Biz Önder Apo’yu bir parti ve bir parça önderliği olarak göremeyiz. Tarihte bütün Kürt önderleri katledilmiştir. Bugün Önder Apo’ya bir şey olursa biz tarih karşısında ne diyeceğiz? Alemde onur sahibi olmak için bütün değerlerimize sahip çıkmamız gerekiyor.”
Kurdistan Ulusal Birlik Konferansı çağrısı
Konuşmasının devamında, yıl içerisinde bir Kürt ulusal konferansı gerçekleştirilmesi gerektiği çağrısında bulunan Uzun, “Biz Lozan’ın 100’üncü yılında yaşıyoruz. Bundan yüz yıl önce devletler bizim ülkemizi parçaladılar. Bugün bunu boşa çıkarma mücadelesini veriyoruz. Biz geçen yıl Lozan Konferası’nda Kurdistan Ulusal Birlik Konferansı kararı almıştık. Ben burada tekrar çağrıda bulunuyorum; bu konferansı bu yıl içerisinde yapalım. Kim gelirse gelsin, gelmeyen de gelmesin ama biz bunu gerçekleştirelim. Eğer biz ulusal birliğimizi sağlamazsak, kimse bizi ciddiye almaz” şeklinde konuştu.
KNK 22’nci Genel Kurulu ara toplantısının öğleden sonraki bölümünde Kurdistani parti, kurum ve kuruluş temsilcileri söz alarak ulusal birlik mesajı verdi.
AKP geriletildi
Rojava Özerk Yönetimi adına konuşan Dr. Abdulkerim Omer, Ortadoğu’da sıcak gelişmelerin yaşandığını hatırlatarak, “Bu yeni süreçte Kurdistan için hem kabul edilecek hem de karşı çıkılacak durumlar yaşanıyor. Kurdistan’ın kazanımlarını nasıl korumamız gerektiği konusunda ulusal birlik içinde hareket etmemiz gerekiyor. Rojava’da binlerce şehit vererek, bir kazanım ve statü elde ettik. Bu kazanım, dünya halkları, Kürtler ve demokrasi savunucuları, özgürlük isteyen herkes için umut oldu. Başûr’da da kabul edilen bir statü var. Bakurê Kurdistan bütün baskılara, tutuklamalara, katliamlara rağmen zor bir süreçte belediye seçimlerinde büyük kazanımlar elde etti. Bu başarı AKP’yi geriletti. Türkiye’de muhalefet Kürtlerin desteği sayesinde AKP-MHP’ye karşı başarı elde etmiştir” dedi.
Kazanımlara karşı saldırı
Ortadoğu’da Kürt kazanımlarının tehlikede olduğuna dikkat çeken Dr. Abdulkerim Ömer, Kürt sorunun çözülmeden savaşların bitmeyeceğine dikkati çekerek, şunları söyledi: .”DAİŞ statü olarak bitti ancak bizim için hala tehlikedir. Büyük bir destek alıyor. İran milisleri, Suriye rejimi, Rojava’da aşiretler üzerinden bizi tehdit ediyorlar. Tezgahlar kuruyor. Türk devleti bunu körüklüyor. Ayrıca hava saldırıları ile katliamlar yapıyor. Ekonomimize, insanlarımızın yaşam alanlarına yönelik bombardımanlar gerçekleştiriyor. İnsanları aç bırakmak, kaçırtmak ve korkutmak için yapıyorlar. Bu tehditler daha da devam ediyor. Başûr’da, Hewlêr ile Bağdat arasında sorunlar var. İran ve Türk devletinin buradaki kazanımlara yönelik tehditleri her geçen gün artıyor. Türk devletinin YNK üzerinde tehditleri var. Türk devleti, Erdoğan, Kürtlerin kazanımlarını yok etmek için diplomasi faaliyetlerini artırıyor. Bu yüzyılda Kürtleri yok etme politikaları daha da canlıdır. Kürt partileri ve hareketleri buna taraf olmasın, bu oyunlara kanmasın, bunun bir parçası olmasınlar.”
Asimilasyona karşı mücadele
Ardından Goran Hareketi adına Fuat Cemal, Kurdistan’ın özgürlüğü için yürütülecek mücadelede ulusal birliğin esas alınması gerektiğine vurgu yaparak, Kürt halkının yaşadığı tüm alanlarda birliği esas alması gerektiğini ve asimilasyona karşı dilini ve kültürünü koruyacak bir tutum geliştirmesi gerektiğini söyledi. Cemal, kültür ve dil üzerindeki asimilasyona karşı mücadele gelişmesi gerektiği kadar özellikle işgalci devletlerin demografik değişim yönündeki emellerine karşı da Kürt halkının mücadele etmesi gerektiğini kaydetti.
Kazakistan Kürtleri adına kongreye katılan Gulnar Azadî de söz aldı. “Biz Kürtler dünyanın dört parçasına dağılmışız. Eğer çocuklarımıza ve yeni nesillerimize Kürtçe’yi aktarmaz ve kültürümüzü yaşamazsak kayboluruz” diyerek, KNK’nin bu konuda çalışmalarına hız vermesi gerektiğini vurguladı.
‘Kadınların arayışına umut oldu’
İran Komünist Partisi adına yapılan konuşmada ise, Rojhilat’ta İran devletinin Kürt illerine yönelik baskı politikalarına dikkat çekildi. Temsilci, İran’da kadınlara yönelik baskı politikalarına karşı “Jin Jiyan Azadî” felsefesi temelinde gerçekleşen devrimin bütün dünya kadınlarının hak arayışına umut olduğunu söyledi.
Temsilci, İran devletinin Kürt kentlerine yönelik kırım ve baskıların politik olduğunu, bunun doğanın talan edilmesi şeklinde de yansıdığını örneklerle anlattı. Dört parça Kurdistan’da gelişen Kürt Özgürlük Mücadelesinin bütün Kürtlere umut verdiğini belirten Temsilci, Özgürlük Hareketi’ne daha fazla sahip çıkılması gerektiğini kaydetti.
Kürt partilerine çağrı
Ardından Partiya Îslamiya Kurdistan (PİK) Genel Başkanı Hikmet Serbilind bir konuşma yaptı. Serbilind, KNK’nin ulusal birlik noktasında yürüttüğü çalışmaların büyük bir öneme sahip olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu çalışmaların dışında kalanların da bu çizgide çalışmalara dahil edilmesi gerekiyor. Bu kesimlerinde ulusal çizgiye ve mücadeleye dahil olması için çalışmalar yürütülmelidir. Kurdistan’ı işgal eden İslam devletleridir. Kürt halkına yönelik her türlü haksızlığı ve katliamı yapanlar bunlardır. Kürt halkı özgürlük istiyor. Kürtlerin kazanımlarını korumak farzdır. Bu mücadeleyi yürüten Kürt savaşçıları büyük bedeller veriyor. Biz bu bedellere karşı sorumluyuz. Onlara karşı kendimizi sorumlu hissetmeliyiz. Ortadoğu’da özellikle İran ve Türk devleti Kürt kazanımlarının yok edilmesi için seferber olmuşlar. Tek bir partiyi ya da siyaseti hedef almıyorlar. Tek hedefleri tüm Kürt kazanımlarını yok etmektir. Kurdistan özgür olmadan Ortadoğu’ya adalet, hak ve hukuk demokrasi gelmez. Türk devleti üzerinde büyük bir korku vardır. AKP-MHP faşizmi 22 yıldır ilk defa geriledi. Bunun için yeni gündem oluşturmak istiyorlar. Irkçılık üzerinden gündem oluşturup Başûr, Rojava’ya yönelik büyük bir saldırı hazırlığı yapmak istiyorlar. Kürt halkı birlik ve tek ses olarak ulusal kazanımlarını korumak için bu saldırıya karşı hazırlıklı olmalıdır” diye konuştu.
‘Kürt kadınları sorumluluklarının farkında’
Kürt Kadın Hareketi adına konuşan Sultan Öger ise, Kurdistan’ın 100 yıldır işgal altında olduğunu vurgulayarak, “Bu işgal, katliam, kültür kırım şeklinde kendisini gösterdi. Binlerce köy boşaltıldı. Milyonlarca insan göçertildi. Demografik yapı değişikliği daha da sürüyor. Kürt kadını 100 yıldır bu katliamları yaşıyor. Dünyanın her tarafına göç ettiler. Yeni bir Lozan daha yaşanmasın ve Kürt halkı toprakları üzerinde özgürce yaşasın diye Kürt Kadın Hareketi olarak sorumluluk hissediyoruz” dedi.
‘Tarihi rolümüzü oynayalım’
YNK adına konuşan Şex Şemal da konuşmasında böylesi kritik bir dönemde bütün Kürt partilerinin bir araya gelmesi ve ulusal birliği sağlaması çağrısında bulundu. Şemal, “Halkımız ve çıkarları büyük bir tehlike altında. Yeni dönemde Ortadoğu’da sıcak gelişmeler yaşanıyor. Biz Kürtler de tarihte oynamadığımız rolü oynayarak, tarihe cevap verelim” şeklinde konuştu.
Muslîm: Halkımız daha örgütlü ve güçlüdür
Toplantıya video aracılığıyla katılan PYD Eşbaşkanı Salih Muslîm ise şu mesajı verdi: “Kürt halkı, gelişen saldırılar karşısında eskisi gibi değil; daha örgütlü ve sorumlu davranıyor. Bize yönelik birçok saldırı yapıldı ve daha da devam ediyor. Halkımız buna karşı koydu. Devrimci bir savaş yürüttü. Bu herkes için örnektir. İşte Bakur’daki baskılara karşı halkımız seçimlerde ortaya koyduğu tutum ile karşı koydu. Halkımız ortaya koyduğu tutum ile Türkiye’de demokratik kesimlere, muhalefete cesaret verdi.
Yine Başûr’daki savaşta elde edilen yeni teknik kazanımlar, tüm Kürt açısından büyük bir kazançtır. Bu teknik kazancın sonuçları olacaktır. Olası bir saldırı karşısında halkımız birlik içinde sorumluluk alacak. Sorumluluk hepimizde olacaktır. Birlik içinde karşı durmalıyız. Kürt halkının birlik talepleri için KNK de çalışmalar yürütüyor. Osmanlı emmelerinden vazgeçmeyen Türk devletinin saldırıları karşısında halkımız, birlik temelindeki direnişi ile kazanacaktır. Bu süreçte Kürt düşmanları kazanmayacaktır.”
Azınlık temsilcilerinden birlik çağrısı
Kürt siyasetçi Selim Sadak da Kürtlere yönelik saldırılara karşı birlik çağrısında bulundu. Öte yandan Asuri-Süryani, Êzidî, Yarsan gibi Kurdistan’daki etnik inanç ve halk temsilcileri başta olmak üzere çok sayıda siyasetçi, kurum ve kuruluş temsilcileri söz alarak ulusal birlik vurgusunda bulunan konuşmalar gerçekleştirdi.
HABER MERKEZİ