KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus, Türkiye’nin kimyasal silah saldırılarına karşı Kürt doktorlara çağrıda bulunarak ‘Dünya Sağlık Örgütü’nü harekete geçirmeliler’ dedi
Türkiye’nin kimyasal silah suçlarına karşı dünya kamuoyunun sessizliği ve KDP’nin rolüne dair değerlendirmelerde bulunan Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eşbaşkanı Ahmet Karamus, kimyasal silah kullanımına karşı 1994’de bir anlaşma imzalandığını ve bu da Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) adlı bir örgütün kurulmasına yol açtığını hatırlattı. Anlaşmayı imzalayan 189 devletten birisinin de Türkiye olduğunu ifade eden Karamus, “Anlaşmaya göre, ne kimyasal silahların oluşturulmasına ne stoklanmasına ne de kullanılmasına izin verilmiyor. Ancak Türk devleti, imzaladığı anlaşmayı, kanunları ihlal etmektedir. Bununla birlikte savaş kanunlarını da ihlal etmektedir. Bunu araştırmak ve Türk devleti hakkında soruşturma başlatmak bu devletlerin bir yükümlülüğüdür” dedi.
‘Şimdi seferberlik zamanı’
Türkiye’nin Kürt halkına yönelik her türlü katliama başvurduğunu dile getiren Karamus, “OPCW, Avrupa Birliği Konseyi ve daha birçok ülkeye hazırlanan raporlar gönderildi. Türk devletinin kimyasal silah kullanmasına karşı tüm Avrupa seferber oluyor ve sokaklara dökülüyor. Bu konuda Kurdistan kurumlarının omuzlarına büyük bir sorumluluk düşüyor. Bu kapsamda Uluslararası güçlerle görüşmelerimiz ve ziyaretlerimiz devam ediyor. Elimizde delil ve ispatlar var. Bunları da bu uluslararası kurumlara göndereceğiz. Şimdi seferberlik zamanı” ifadelerini kullandı.
Tüm kanıtlara rağmen OPCW’nin harekete geçmediğinin altını çizen Karamus, “Bazı ülkelerin çıkarı olduğunda bir an önce soruşturmaya başlıyorlar. Mesela birkaç yıl önce Suriye ve Irak’ta olanlar. Kendi çıkarları söz konusu olduğunda hemen harekete geçti ve araştırdı. OPCW kendi anlaşmalarına ve yasalarına uymuyor. Devletlerin çıkarlarını temel alıyor. Kürt dostlarının devreye girip onlara baskı yapması gerekiyor” dedi.
Kürt doktorlara çağrı
Herkesin insani görevini yerine getirmesi gerektiğinin altını çizen Karamus, şöyle devam etti: “Kürt doktorlara uluslararası düzeyde rollerini yerine getirme çağrısında bulunuyoruz. Uluslararası kamuoyunu harekete geçirmek için sesimizi daha da yükseltmeliyiz. Vicdan ve ahlak sahibi olan herkesin buna karşı çıkması gerekir. Kimyasal silah kullanımı ahlaksızlıktır. Kürt doktorlar elini vicdanına koymalı ve Dünya Sağlık Örgütü’nü (WHO) harekete geçirmelidir. Kimyasal silaha maruz kalanların gittiği hastanelerin raporları paylaşılmalı. 7’den 70’e Kürt’e çağrım; bu vahşete sessiz kalmayın. Çünkü kimyasal silahların hedefi olan bu insanlar Kürt halkının çocuklarıdır. Bu süreçte sessiz kalanlar kendilerini sorgulasın. Herkes vicdanıyla hareket etmeli, her bir Kürt yurtsever bu vahşetin önüne geçmek için elinden gelenini yapmalıdır.”
DİYARBAKIR