Türkiye’nin Irak’taki temaslarının altında Federe Kurdistan’ın birçok bölgesini işgal planı olduğuna dikkat çeken KNK Eşbaşkanı Ahmed Karamus, ‘Operasyonun PKK’ye yönelik olacağı söylense de hedef dört parça Kürdistan’dır’ dedi
Türkiye’nin, KDP’nin işbirliğiyle 17 Nisan 2022’de Federe Kurdistan Bölgesi’nin Zap, Metina ve Avaşin alanlarına yönelik giriştiği saldırılar sürüyor. Bu alanlara inşa edilen karakollarla bölgeye adım adım yerleşerek işgale girişen Türkiye, işgal ettiği alanları daha da genişletme niyetiyle hazırlanılan yeni bir saldırı için Bağdat ve Hewlêr Hükümetleri ile diplomasi trafiğini son aylarda sıklaştırmış durumda.
Siyasi ve askeri yetkililerin yer aldığı bu temasların sonuncusu geçtiğimiz hafta kuruldu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Müsteşarı İbrahim Kalın gittikleri Bağdat’ta giderek, Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Savunma Bakanı Muhammed el Abbasi, Ulusal Güvenlik Müsteşarı Kasım el Araci, Haşdi Şabi Heyeti Başkanı Falih el Feyyad, Federe Kürdistan İçişleri Bakanı Rebwar Ahmet ve Irak Muhaberat Müsteşarı ile bir araya geldi.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Nisan ayında Irak’a yapacağı ziyaret öncesinde gerçekleştirilen bu güvenlik zirvesinde Türkiye, Irak ve Federe Kürdistan yönetimleri arasında yapılması planlanan askeri operasyon ve diğer bazı konularda mutabakata varıldığı kamuoyuna yansıdı.
Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eşbaşkanı Ahmed Karamus, varılan bu mutabakatın içeriği ve olası sonuçlarını Mezopotamya Ajansına’na değerlendirdi.
Karamus, “Türkiye, İran ve Rusya arasında gerçekleştirilen toplantı, Kurdistan’ın durumunu konu alan bir toplantıydı. Türk devleti, ulusal sınırlarının güvenliğinin korunmasına yönelik müdahale olduğunu dair toplantı aldılar. Şimdi iki önemli konu var. Biri, Astana’daki toplantı, diğeri de Türkiye’nin Amerikalı yetkililerle olan görüşmeleri. Türk devletinin yeni bir operasyon gerçekleştirme hedefi var. Türkiye birçok bölgeyi tespit etmiş ve bu bölgeleri işgal etmeye çalışıyor. Astana toplantısından sonra Rusya ve İran’ın böyle bir operasyonu onayladığı veya desteklediğine dair şu ana kadar herhangi bir açıklama bulunmuyor. Buna dair net bir şey söyleyemeyiz. Ancak Astana’daki toplantıda bu konularda mutabakata vardıkları görünüyor” dedi.
‘Amaç Güney Kürdistan’ın büyük bir bölümünü işgal etmek’
Türkiye’nin başlattığı savaşa Irak Hükümetini de dâhil etmeye çalıştığını belirten Karamus, “Türk devletinin bu ziyaretlerdeki amacı, Güney Kürdistan’ın büyük bir bölümünü operasyonla işgal ederek kontrolü altına almak. Yine Şengal ile Rojava Kurdistanı’nı ayırıp işgali tamamlamak. Bu operasyonda Irak ve Kürdistan hükümetlerinin desteğini istiyor. Özgürlük savaşçılarına karşı KDP ile birlikte savaşacak. Özgürlük savaşçılarına ortadan kaldırmaya yönelik kimi hamleler yapacak. 14 Mart’ta yapılan toplantının amacı da Irak’ı bu savaşa sokmak ve uluslararası alanda ‘bu operasyon Irak ve Güney Kürdistan topraklarını işgal etme operasyonu değil, sınır güvenliğini teröre karşı korumaktır’ şekline lanse etmek. Aslında Irak’ı savaşa dahil ederek Kürtlere karşı savaşını meşrulaştırmak istiyor, Aynı zamanda Irak’ı etkisi altına alarak Arapları hatta Arap devletlerini de bu şekilde etkilemek istiyor. Ancak Türkiye’nin bu girişimi İran’ın çıkarlarına aykırı. Bu konuda İran’la anlaşmaya varılamadığını, işgale karşı çıkan Irak hükümetinin bazı yetkililerinin açıklamalarından anlıyoruz. Böyle bir paradoks var” ifadelerini kullandı.
‘Bazı tavizler verildiği açık’
Irak Hükümetinden bazı isimlerin Türkiye’nin Federe Kurdistan’a yönelik saldırılarına ciddi tepki gösterdiğine dikkati çeken Karumus, , şunları söyledi:
“Türk hükümeti, bu mutabakatı sanki Irak hükümeti PKK’yi ‘yasa dışı örgüt’ ilan etmiş gibi basına yaydı. Ancak durum böyle değil. Türk heyetinin Irak’a bazı tavizler ve bazı fırsatlar sunulduğu açık. Bunlardan biri su meselesi, ikincisi enerji meselesi, üçüncüsü de lojistik, yani Hewler ve Duhok’tan geçen bir ticaret hattının açılıp bunu direk Irak’a bağlamak. Irak’a böyle bir teklifle gidildi. Türk devletinin hedeflerinden biri Bağdat’ı etkisi altına alarak Güney Kurdistan’ın tamamını işgal etmek ve geniş bir alanı tampon bölge haline getirmek. Türk devleti Irak’tan Musul, Kerkük ve Ninova ovasını kontrol altına almasını kolaylaştırmasını istiyor. Fakat önümüzdeki günlerde merkezi hükümetten bazı isimler ve Irak’taki bazı kesimlerinin buna karşı memnuniyetsizliği daha da netleşecek ve keskinleşecektir. Takip ettiğimiz kadarıyla Arap basınının açıklanan mutabakat bildirgesine dair değerlendirmeleri de bu yönde.”
‘KDP, ne dayatılıyorsa onu uyguluyor’
KNK Eşbaşkanı, Türkiye’nin böyleyi işgal niyetine karşı KDP’nin içerisine gömüldüğü sessizliğe dair, “Görülüyor ki bu savaş konseptinin içinde KDP var ve Türk devleti ile bu saldırıya hazırlanıyorlar. KDP her şekliyle Türk devletinin etkisi altına girmiş ve Türk devletine nezdinde hiçbir meşruiyeti kalmamıştır. Türk devleti ne dayatıyorsa onu uyguluyor. Ama Irak güçlerinin Türk devletine ne kadar destek vereceğini gelecek günlerde göreceğiz. Çünkü Irak Hükümeti, homojen bir hükümet değil. İran’ın Irak üzerinde nüfuzu ve etkisi olduğunu çok iyi biliyoruz. İran, Türk devletinin Irak’a büyük bir hamle yapmasını hiçbir şekilde kabul etmiyor” ifadelerini kullandı.
‘Bu saldırı KDP’yi tasfiye edecek’
Türkiye’nin Kürtlerin nerede bir kazanımı ve statüsü varsa oraya saldırdığını belirten Karamus, bölge hükümeti farkında olmasa da bölgeye yönelik yeni saldırıyla aslında Federe Kurdistan’ın varlığı, statüsü ve kazanımlarının ortadan kaldırmak istediğinin altını çizdi.
Karamus, “Bu saldırı KDP’yi de ortadan kaldıracak ve tasfiye edecektir. Bütün imkânlarıyla Kürt oluşumlarını hedef alacak. Gerilla gücü tasfiye edildiğinde Kürt partilerini de birer birer tasfiye edecektir. Ama KDP’nin Türk devletinin yanında olduğu ve herhangi bir tavır gösteremeyeceği açık. Bu işbirliği gerçekleşir ve sonuç verirse, hiçbir yerde Kürt kalmayacaktır” uyarılarında bulundu.
Karamus, Türkiye’nin hazırlık içerisinde olduğu operasyon öncesinde kontrolündeki bazı paramiliter grupları Federe Kürdistan’a kaydırmaya hazırlandığı yönünle ellerinde kimi bilgiler olduğunu da paylaştı. Karamus, “Türk devleti güçlerinin bir kısmını bölgeye konuşlandırdı. Bugüne kadar kamuoyunda Kurdistan bölgesinde Türk ordusunun 85 üssünün olduğundan bahsediliyordu ancak şimdi 110 üsten bahsediyorlar. Türkiye’nin kontrolünde olan DAIŞ çetelerinin birçoğunun Başurê Kurdistana kaydırdığına dair çok ciddi ve güçlü iddialar var. Yine Efrin’de bulunan işgalci çetelerin bir kısmının Başûr’a kaydırılma hazırlıklarının yapıldığını biliyoruz” dedi.
‘Ulusal duruş geliştirilmeli’
Türkiye’nin hazırlığını yaptığı saldırının Ramazan ayından sonra başlayabileceğini belirten Karamus, “Bu savaş geçmişteki savaşlar gibi olmayacak. Daha kapsamlı bir savaş olacak ve bedeli çok daha ağır olacak. Bir Kürt gücünün bu savaşta yer alması ise farklı bir durumu ortaya çıkartacak. Bu plan ve hazırlıklar Kürt halkının soykırımına yönelik. Bu operasyon başarılı olursa Kürt diye bir şey kalmayacaktır. Kimse aldanmasın. Bu operasyonun bir güce veya PKK’ye yönelik olacağı söylense de bu doğru değil. İşgalci devletlerin hedefi dört parça Kürdistan’dır. Halkımızı ve Kürt kurum ve kuruluşlarını bundan sonra ulusal bir seferberliğe katılmaları konusunda uyarıyoruz. Ulusal bir duruş geliştirmemiz gerekiyor. Aksi takdirde Kürt halkının kazanımları yok olacaktır” uyarılarında bulundu.
HABER MERKEZİ