Federe Kurdistan’a yönelik saldırılara ve KDP’nin rolüne değinen KNK Eşbaşkanı Ahmed Karamus, KDP’nin ‘işgalin’ önünü açtığını ifade ederek, Türkiye’nin saldırıları için de İsrail’den bir farkı olmadığını, ortak bir tepkinin verilmesi gerektiğini söyledi
Türkiye’nin Federe Kurdistan Bölgesi’nin Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerine yönelik 17 Nisan 2022 yılında başlayan saldırıları devam ediyor. Türkiye’nin ilerleyebilmesi için bir yanda bölgede yollar yapılırken diğer tarafta bölgeye konuşlandırılan KDP’ye bağlı özel güçler, savaş mevzilerinde Türk askeriyle yan yana.
Bölgede süren saldırılara ve KDP’nin işbirliğine dair değerlendirmelerde bulunan Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) Eşbaşkanı Ahmed Karamus, Türkiye’nin İsrail’den farksız olduğunu söyleyerek buna karşı Kürtleri ortak mücadelelerini büyütmeleri gerektiğine vurgu yaptı.
Amaç bölgeyi kontrol etmektir
Karamus, Türk devletinin sahip olduğu modern silahlara ve KDP ile işbirliğine rağmen bölgede askeri olarak istenildiği gibi ilerleme kaydedemediğini ifade ederek, “Türk devleti Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine dönük kimyasal silahlı saldırılarını sürdürüyor. Bu üç bölgeye saldırıları stratejiktir. Amaç, bölgeyi tamamen kendi kontrolü altına almaktır. Bu şekilde bölgelerin bağlantılarını ve iletişimlerini kopartmak istiyor” dedi.
KDP’nin işbirliğinde ulusal bir çıkar yok!
Karamus, KDP’nin işbirliğinin işgalin önünü açtığını belirterek, “KDP, Kürt ulusal çıkarlarına yönelik bir tehdittir. Biz daha önce her platformda ve her açıklamada KDP’ye bu yanlıştan dönmesi üzerine çağrılarda bulunduk. KDP’nin Türk devleti ile işbirliğine anlam veremiyoruz ve bu ortaklıktan ulusal bir çıkar görmüyoruz. Çünkü bu bölge, Kurdistan bölgesidir. Resmi sınırlarının ötesinde burası Kurdistan’ın bir parçası, Irak Hükümeti’nin egemenliği altında olan bir yer. Türk devleti tüm platformlarda ‘Lozan Antlaşması’nda Türkiye’ye haksızlık yapılmıştır. Bu adaletsizliği telafi etmek ve Misak-i Milli sınırlarımızı geri almak istiyoruz’ diyerek, işgal girişimlerini açık bir şekilde dile getiriyor” diye konuştu.
Askerler peşmerge kıyafeti ile dolaşıyor
KDP’nin Türk devleti ile ortaklığının Kürt ulusal kazanımlara zarar verdiğinin altını çizen Karamus, ellerinde KDP’nin Türk ordusuna öncülük ettiği, güçlerini konuşlandırdığı, askeri üsler kurduğu yönünde bilgiler olduğunu paylaştı. Karamus, Türk ordusunun Pêşmerge güçleri kılığında bazı bölgelere yerleştiği yönünde kimi bilgilerin de ellerine ulaştığını kaydetti.
KDP’nin bireysel çıkarı söz konusu
Karamus, KDP’nin amacının ulusal çıkarları korumak olmadığını vurgulayan Karamus, “KDP’nin Türkiye ile ortaklığında Kürt ulusal çıkarlarını görmüyoruz. Çıkar varsa bunda sadece KDP’nin kendi çıkarı vardır. Özgürlük hareketi bugün tasfiye edilirse çok kötü bir sürecin kapısı açılacaktır. Kürt halkı üzerinde böylesini bir tehdit var. Bu hatadan dönmeli ve iç sorunlarımızı kendi aramızda çözmeliyiz” diye seslendi.
Medya kime hizmet ediyor?
Karamus, Türkiye’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine dönük saldırılarında KDP medyasının rolüne de dikkat çekerek, “KDP medyasının Kürtlere dönük yayın politikasında Kürt onurunu ve ulusal değerleri savunan bir yayıncılık görmüyoruz. Bu medyayı kim yönetiyor? Asıl sorulması gereken soru budur. Bölgede herhangi bir olay gerçekleştiğinde hiçbir duyuru ve bilgi olmadan Başur medyası katledilen kişiyi, yeri, ismi, ne şekilde ve kaç kişi olduğunu hemen aynı dakika da yayınlıyor. Bu nasıl oluyor? Bu konuda yüzlerce belge ve bilgi yayınlıyor. Bu medya Kürt ulusal çıkarlarına hizmet etmiyor” ifadelerini kullandı.
AKP-MHP İsrail’i geçti!
Saldırılara dair İsrail ile Türkiye’yi karşılaştırıp aralarında hiçbir fark olmadığını da söyleyen Karamus, Türkiye’nin İsrail gibi hastaneleri, camileri vurduğunu belirtti. Bugün Filistin’de yaşananlara karşı gelişen tepkilerin Rojava için verilmemesini eleştiren Karamus, “En azından İsrail devleti Filistin’in varlığını ve dilini kabul ediyor ve inkar etmiyor. Ancak Türk devleti yaptığı soykırım girişimleriyle İsrail’i aşıyor. AKP ve MHP’nin faşizmi, İsrail’in faşizminden katbekat daha büyük ve daha örgütlü. Onun için biz Kürtler nasıl bir düşmana karşı direndiğimizi, nasıl bir düşmanla mücadele ettiğimizi bilmeliyiz” diye konuştu.
Kaynak: MA