Ölüm orucunda olan eşi İleri Kızılaltun ve hücre arkadaşının bir birilerine bakamayacak durumda olduğunu söyleyen Bahar Kurt Kızılaltun, yanlarında refakatçi verilmesini ve tüm taleplerinin karşılanmasını istedi
Silivri Cezaevi’nde ölüm orucunda olan eşi İleri Kızılaltun’u ziyaret eden Bahar Kurt Kızılaltun, sohbet hakkının ve refakatçinin de engellendiğine dikkat çeken kısa video yayınladı.
Çektiği son videoda görüşüne gittiği eşi İleri Kızılaltun ve birlikte kaldığı şeker hastası arkadaşının koşullarının çok kötü olduğunu ifade eden Bahar Kurt Kızılaltun, “İkisi de normal şartlarda birbirine bakabilecek durumda değiller. Üçüncü bir kişiye, yani refakatçiye ihtiyaçları var” dedi. Üçüncü kişi taleplerinin Silivri Cezaevi yönetimi tarafından “ölüm orucunda oldukları” gerekçesiyle reddedildiğini belirten Kızılaltun, aynı zamanda sohbet hakkından da faydalanamadıklarını söyledi.
‘Tüm hakları uygulansın’
Kızılaltun devamında şunları söyledi: Zulmün olduğu yerde direnmek haktır. Bu hak cezalandırma biçimleriyle engellenemez. Cezaevi yönetimi bu uygulamadan vaz geçmelidir. Çünkü bundan sonuç alınamaz. Gökhan yıldırım 20 gündür tecrit altında direnişini sürdürdüğü gibi İleri de direnişe devam edecek. Adaletsizlik arttıkça, Gökhan ve Sibel’e uygulanan zulüm arttıkça yeni direnişler de olacaktır. Bu şekilde sonuç alamazlar. Biran önce koşullar iyileştirilmesini, yanlarında refakatçi verilmesini, hakları olan sohbete çıkarılmasını ve bütün haklarının eksiksiz uygulanmasını istiyorum. Gökhan ve Sibel’in taleplerinin kabul edilmesini istiyorum.
Ne olmuştu?
Eşi İleri Kızılaltun’un ölüm orucuna başladığını çektiği videoyla duyuran Bahar Kurt Kızılaltun, eşinin 10 aydır Silivri Cezaevi’nde bir itirafçının ifadeleri nedeniyle tutuklu bulunduğunu hatırlattı. Kızılaltun, eşinin son telefon görüşmesinde 15 Ağustos itibarıyla ölüm orucuna başladığını; taleplerinin Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım’ın talepleriyle aynı olduğunu söylemişti.
Yaşadığı adaletsizliğe karşı eşinin böyle bir karar aldığını belirten Kızılaltun, “10 aydır mahkeme yüzü bile görmeden tutsaktır. Daha önce de aynı ifadelerden tutuklanıp serbest bırakılmasına rağmen 10 aydır yine tecrit hücrelerinde. İfadeler aynı, suçlamalar aynı. Sadece tutukluluğunu isteyen, tutuklama kararı veren ve bu kararı devam ettiren hakimler, savcılar farklı. Adil yargılanma hakkı zaten çoktandır rafa kaldırılmış durumda. Aylarca savcının dosyayı açmasını bekledik, açmadı. Eşimle aylarca görüştürülmedim, görüş hakkım güvenlik gerekçesiyle engellendi. Dosyayı hazırlaması gereken savcıya yazdığımız dilekçeler sonuçsuz kaldı” dedi.
Talepler
Ölüm orucundaki Gökhan Yıldırım, Sibel Balaç ve 15 Ağustos’ta ölüm orucuna başlayan eşi Kızılaltun’un taleplerinin aynı olduğunu ifade eden Kızılaltun, talepleri ise şu şekilde sıralamıştı:
* Dijital delillerle gizli tanık ve itirafçı tanıklarla yürütülen yargılamalara son verilsin.
* Cezaevlerindeki keyfi disiplin cezalarına son verilsin.
* Hasta tutuklular serbest bırakılsın.
* Cezaevlerinde kitap dergi kısıtlamalarına son verilsin.
* Cezaevlerinde sohbet hakkı eksiksiz uygulansın.
* Tarafımıza verilen hapis cezaları iptal edilmeli.
* Ağırlaştırılmış müebbet infaz yasası tutsaklar lehine değiştirilsin.
* İnfaz yakmalar ve sürgünler son bulsun.
HABER MERKEZİ