Türkiye’nin üreticiye destek olmadan dışa bağımlı bir tarım politikası yürüttüğüne dikkat çeken Abdullah Aysu, bu nedenle kıtlığın kapıya dayandığını söyledi
Tarım ve çiftçilik üzerine yazdığı yazılar ve kitaplarla bilinen Abdullah Aysu, tarım politikaları ve koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası daha da derinleşen gıda krizini değerlendirdi. Birçok ülkede gıdaya erişimde sorunların olduğuna dikkati çeken Aysu, “Krizin nedeni gıdanın yeterli olmasına rağmen gıdaya ulaşılamamasıdır. Bir milyarı aşan aç insan var. Bir buçuk milyar da gizli açlık çeken insan var. Bir milyarın üzerinde de çok yiyen obez insanlar var. Bugünkü gıda krizinin aslında bir fotoğrafıdır bu” dedi.
Dağılımdaki eşitsizlik
Gıdada adil bir dağıtımın olmadığını ve bunun nedeninin dağıtımın devletler yerine şirketler tarafından yapılıyor olması olduğunu söyleyen Aysu, şirketlerin kar marjına göre hareket ettiğini ifade etti. Aysu, “Bir ülkeden diğer bir ülkeye giden bu ürünlerin ciddi maliyet artışı olması ya da bozulması sebebiyle oluşan fire de gıdaya ulaşamama sorununu ortaya çıkarıyor” diye kaydetti. Salgın süreciyle birlikte gıdaya erişememenin daha da görünür olmaya başladığını ifade eden Aysu, “Pandemi bunu görünür kıldı. Tarım konuşulmaya başlandı. İnsanların bunun farkına varması çok önemli. Çünkü ülkeler gıda krizini ciddiye almıyordu. Bundan dolayı da tarım bu krize çok hazırlıksız yakalandı” dedi.
Dışa bağımlılık
Türkiye ve diğer ülkelerin salgının ilk yılında söz konusu kriz karşısında ne yapacağını bilmediğini dile getiren Aysu, Türkiye’nin halen gıda krizini çözmek için stoklama ve çiftçiyi destekleme gibi bir içerisine girmediğini kaydetti. Türkiye’de gıdaya erişememenin üretim girdilerinde dışa bağımlılığa neden olacağını söyleyen Aysu, “Bütün bunları alt alta topladığınızda döviz kuru da gündeme geliyor. Döviz kurundaki her artış çiftçiye maliyet olarak dönüyor. Orada yükselen her maliyet de insanlara maliyet olarak dönüyor. Bu da kıtlığı tetikliyor. Bu sene artan gübre fiyatları nedeniyle yüzde 10 civarında taban gübresi atılmadı. Ne olacağı belli değil. Bu fiyatlarla çiftçinin alıp atması mümkün değil” diye konuştu.
Gıda krizi
Çiftçinin önünü göremediğini kaydeden Aysu, şunları söyledi: “Gübre atılsa bile Nisan-Mayıs aylarında yağış rejimi düzenli gitmez ise bu sefer de ekinleri yakar. Zaten geçen yıl kuraklığa ek olarak gübreyi attı. Attığı gübrede verim elde edemedi. Türkiye şuanda kendisine yeterli değil, yeterli olmadığı için de kısmi bir kıtlık yaşıyor. Ama çok büyük bir kıtlık dediğim koşullara bağlı. Türkiye’de gıdaya erişimde ciddi problemler yaşanabilir. Çünkü yeterli değiliz. Bu pandemi koşullarında, küresel iklim değişikliği koşullarında üretim fazlası olan ülkeler gıda arzını yapmıyor. Arz olmadığı içinde gıdaya erişememe sorunu çıkacak. Gıda arzını yapanlar da bu arzı çok yüksek fiyatlardan yapacak. Bunun için de satın alma gücü önemli oranda düşecek. Kıtlık kapımızı çaldı, şimdi eşikten içeri girecek.”
Üretime destek
Aysu, çiftçinin ve üreticinin desteklenmesi, üretimin devamlılığını sağlayacak üretim araçlarıyla gıda stokunu şimdiden yapılmasıyla daha büyük gıda krizinin önünün alınabileceğine işaret ederek, “Ama maalesef Türkiye bunu yapmıyor. Bu ilerde çok ciddi problem olacaktır” dedi.
MA/DİYARBAKIR