Kürt siyasetçi Gültan Kışanak’ın yedi yıllık tutsaklığının dolmasına rağmen serbest bırakılmamasını yoldaşları, 25 Kasım’a giderken tüm kadınların sesini yükseltmesi ve dayanışma göstermesi çağrısında bulundu
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen eylemler gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve Amed Büyükşehir Belediye eski Eşbaşkanı Gültan Kışanak’ın da aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 siyasetçi Kobanê Davası ile yargılanmaya devam ediyor. Kışanak, Ceza Mahkemesi Kanunu’nda (CMK) belirlenen yedi yıllık azami tutukluluk süresi dolmuş olmasına rağmen tahliye edilmiyor. Avukatlarının Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptığı başvurulara ilişkin 29 Ekim günü Beyoğlu’nda bulunan Karşı Sanat Çalışmaları Merkezi’nde her kesimden kadının katılımıyla basın toplantısı gerçekleştirildi ve AYM’ye derhal tedbir kararını uygulama çağrısı yapıldı.
“Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü”ne giderken, yoldaşları Kürt kadın hareketinin öncülerinden Kışanak’ın derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.
‘Haksızlığa uğradığımız bir dünyada yaşıyoruz’
Kışanak’ın hukuksuzca tutsak edildiğini belirten Oyuncu Deniz Türkali, “Gültan Kışanak’ın yedi yıldır hapiste olması yeterince insanın içini sızlatan, canını sıkan, öfkelendiren bir şey. Yedi yıl sonunda artık kesinlikle tahliye olması gerekirken, bunun gerçekleşmemesi ayrıca yasalara aykırı bir olay. Bu güzel ülkede böyle şeylerin var olması içimi acıtıyor ve öfkelendiriyor. Gerçekten ne kadar haksızlığa uğradığımız bir dünyada yaşadığımızı bir kez daha gösteriyor” sözleriyle hislerini paylaştı.
Türkali, Kışanak ile dayanışmaya çağırdı
“Gültan Kışanak benim dostum, arkadaşım, yoldaşım” cümlelerini kullanan Türkali, Kışanak’ın kadın hareketinin öncülerinden biri olduğunu söyledi. Türkali, “Kürt siyasetinin morlarından bir tanesidir. Bütün kadın arkadaşlarıma çağrıda bulunuyorum, bir an önce Kışanak’ın özgürlüğüne kavuşması gerekiyor. Bütün kadınları, bütün kadın dostlarımı, yoldaşlarımı, kız kardeşlerimi Kışanak ile dayanışmaya çağırıyorum” dedi.
‘Erkek şiddetine sesini yükselttiği için tutuklu!’
Bağımsız feminist Hülya Osmanağaoğlu da, Kışanak’ın Kürt halkının yürüttüğü mücadeleye yıllarını veren isimlerden biri olduğunun altını çizerek konuşmasına başladı. Kışanak’ın ayrıca Kürt halkını temsilen parlamentoya girdiğini söyleyen Osmanağaoğlu, “Aynı zamanda Kışanak, bir feminist yol arkadaşı olarak kadın mücadelesinde hep birlikte yürüdüğümüz çok kıymetli bir isim. Buna rağmen bu tutukluluğun sürmesinin, kadınlara yönelik yaptırımlar ile devletin kadınlara yönelik saldırı politikalarının bir parçası olduğunu düşünüyoruz” dedi. Kışanak’ın eşbaşkan olmasının yanı sıra Kürt kadınlar için yürüttüğü çalışmalar nedeniyle de tutuklandığını dile getiren Osmanağaoğlu , “Kışanak aynı zamanda feminist hareket ile beraber barışa ve erkek şiddetine karşı mücadeleye sesini yükselttiği için tutuklandı. Bunları biliyoruz” değerlendirmesini yaptı.
‘Tutuklamalarına itiraz etmemiz gerekiyor’
Osmanağaoğlu, “Sadece Kışanak’ın değil, sevgili yol arkadaşımız Sebahat Tuncel’in de yedi senesi dolmuş olacak. Sebahat Tuncel ve Tevgera Jinên Azad’dan (TJA) tutsak bulunan bütün arkadaşlarımıza devlet hem Kürt hem de Kürt kadın mücadelesini getirdikleri nokta, hem de bu ülkede feminist mücadeleye yaptıkları katkı için tutukluyor bu arkadaşları” yorumunu yaptı. 25 Kasım’a giderken dayanışmanın daha da büyütülmesi gerektiğini vurgulayan Osmanağaoğlu, “Tam da erkek devlet şiddetine karşı, bu mücadele gününde Kışanak, Tuncel, Yüksekdağ ve bütün arkadaşlarımızı anmamız, tutukluluklarına itiraz etmemiz gerekiyor. Çünkü erkek devlet şiddetinin en somut görüntülerinden biri oldu onların tutuklulukları” şeklinde konuştu.
‘25 Kasım’a giderken dayanışmayı yükseltmeliyiz’
Osmanağaoğlu, “Bu noktada arkadaşlarımızın 25 Kasımlarda, 8 Martlarda yaptığı açıklamalar, erkek-devlet şiddetine karşı kadın dayanışması için yaptıkları açıklamaların da kendilerine ‘suçlama’ olarak yöneltildiğini biliyoruz. Bu anlamıyla bundan sonra birlikte mücadeleyi, feminist dayanışmayı yükseltmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Onun için bir grup feminist ile bugün burada bu basın toplantısında yer aldık” vurgusuyla tüm kadınlara dayanışmanın büyütülmesi gerektiğini ifade etti.
Haber: Marta Sömek / JINNEWS