Kırkyamadan Tülay Korkutan, ‘Korku dolu ülke var etmeye çalışıyorlar’ diyerek, ‘Buna karşı kadınların korkmadan örgütlenerek mücadele etmesi gerek, ‘Sen, ben, biz birbirimizin çaresiyiz’ dedi
AKP-MHP iktidarının savaş politikalarında ısrarı ekonomik krizi derinleştirirken, kadın katliamları, fuhş, taciz, tecavüz, uyuşturucu ve çeteleşme ile toplum her geçen gün çürütülüyor. Suç dosyası kabarık olan failler cezasızlık sonucu elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşıyor.
Günde en az 5 kadın katledilirken, şüpheli kadın ölümleri adı altında dosyalar kapatılıyor. Kadına yönelik şiddet ve katliama ilişkin hukuksal ve toplumsal önleyici tedbir alınmıyor. Cinsiyetçi ve milliyetçi söylemlerle farklı toplumsal kesimden ve yaştan kadınlar eril şiddetin sözlü ve fiziksel saldırısına maruz kalıyor.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği birinci sınıf öğrencisi olan 21 yaşındaki Rojin Kabaiş’ten, 27 Eylül tarihinde kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra bir daha haber alınamamıştı. Kabaiş’in cenazesi 18. günde Molla Kasım kırsal mahallesi sahilinde köylülerce bulunarak yetkililere haber verildi. Otopsi ön raporu kimseyle paylaşılmazken, vücut bütünlüğünün bozulduğu ve boynunda, sırtında morlukların tespit edildiği cenazeyi, ailesi kıyafetlerinden teşhis edebildiği öğrenildi.
Kırkyama Kadın Dayanışması’ndan Tülay Korkutan, Kabaiş ve diğer kadınların kaybedilmesine şüpheli şekilde yaşamını yitirmesine dair konuştu.
‘Mücadelemizle korku vermeliyiz’
Kadınlar ve çocuklar açısından 2024 yılının şiddetle geçtiğini ifade eden Korkutan, “İktidar cezasızlık politikası, cinsiyetçi söylemler ve kadın düşmanı politikalar ile erkek şiddetinin artmasına neden oluyor. Kadına yönelik şiddet, cinsel saldırı failleri, kadın katilleri ellerini kollarını sallayarak çıkıyorlar. Cezasızlık politikası kadına yönelik şiddeti artırıyor. Bu uygulamalar erkek şiddetini arttırıyor. Erkek şiddetini önleyecek, koruyucu politikalar geliştirilebilir ama bunun için devletin mekanizmaları bize kulağını kapatıyor. Beyoğlu’nda bir kadın cinsel saldırıya uğradı ve erkekler serbest bırakıldı sosyal medyadan tepki verilmesi üzerine tutuklandılar. Ama biz kadın örgütleri olarak şunu söylüyoruz biz yalnız değiliz. İçimize korku salanlara karşı biz de mücadelemizle korku vermeliyiz” dedi.
‘Etkin soruşturma yürütülmeli’
Güvencesiz bırakılmaya çalışılmasına karşı kadınlarla ortak ses çıkarmaya çalıştıklarını ifade etti. Korkutan, şunları belirtti: “Bir an önce erkek şiddetine karşı cezasızlık politikasından vazgeçilmesi gerekiyor. Elbette ağır cezalar erkek şiddetini ortadan kaldıracak değil ama şiddetin katliama varmasının önünde önleyici tedbirler alınmalı. Erkek şiddetine dair önlemler alıyoruz deniyor, hayır almıyorlar. Biz 18 gün kayıp olan Rojin’in yaşamını yitirdiği bilgisini aldık. Rojin belki intihar da etmiş olabilir ama etkin soruşturma yürütülmediği için ne olduğunu bilmiyoruz. Biz günlerdir Rojin’in etkin soruşturma yürütülmeden arandığını biliyoruz. Çok öfkeliyiz, üzgünüz ama diğer yandan kadınlar olarak bir araya gelip kadın mücadelesini yükseltmeye ihtiyacımız var.”
Rojin nasıl kaybolur?
4 tarafı kamerayla çevrili olan Kürdistan’da kadınların kaybedildiğine ve kaybolma sürecine dair hiçbir görüntünün açığa çıkmadığına dikkat çeken Korkutan, “Kürdistan’da kendi kurdukları kalekollarla, baskı politikasıyla kuşatmaya almalarına rağmen bir kadın nasıl kolay şekilde kaybolabiliyor. Rojin 18 gün boyunca ne kadar etkili arandı? Rojin’in o süre zarfında başına neler geldiğini biz bilmiyoruz. Rojin 18 gün orada mıydı sorusunun cevabı yok. Kadınların geleceği ve güvencesi yok bunların içerisinde kadınlar intihara sürükleniyor bundan dolayı politiktir diyoruz. Rojin niye kayboldu? en etkili soruşturmanın yürütülmesi ve gerçeklerin açığa çıkartılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘Bizler birbirimizin çaresiyiz’
Korkutan son olarak şunları dile getirdi: “AKP meclis üyelerinin açıklamaları AKP-MHP iktidarının kadın katliamlarına nasıl baktığını net bir şekilde gösteriyor. Evde oturun, sokağa çıkmayın, erkek arkadaşınız olmasın gibi sözlerle makbul kadın yaratmaya çalışıyorlar. Kadınlar bunları yapmayınca suçlanıyorlar. Korku dolu ülke var etmeye çalışıyorlar. Bu bir gerçeklik ama buna karşı mücadele eden kadınlar var bunun için hiçbir kadın yılgınlığa, korkuya kapılmasın. Kadınlar korkuya kapılmadan kadın örgütlerinin çağrılarına kulak vererek, örgütlenerek karanlık tabloya karşı eşit ve özgür ülkeyi kurmayı başarabiliriz. Sen, ben, biz birbirimizin çaresiyiz. Kadınlar birbirinin çaresi.”
Kaynak: Rozerin Gültekin / Jinnews