İzmir-Kırıklar Cezaevinde artan ihlallere karşı eylemde olduklarını belirten tutuklu Sinan Durmaz: “Sesimize ses olmanızı bekliyoruz”
Kırıklar 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu olan Sinan Durmaz, yaşadıkları hak ihlallerini gönderdiği mektup aracılığıyla anlattı. Durmaz, politik tutuklulara karşı keyfi uygulamalar, baskılar ve hukuk dışı uygulamalarla cezaevinin “işkencehane”ye dönüştüğünü kaydetti.
Mektupta, tutuklulara yönelik “düşman hukukunun” uygulandığı belirtildi. Cezaevinde yaşanan ihlallere dair mektupta şunlar yer aldı: “Odalarımıza baskın yapılarak, ‘Sizleri bitireceğiz sizlere ceza içinde ceza çektireceğiz’ şeklinde tehdit ediliyoruz. Özellikle son süreçte cezaevlerin de Kürt ve siyasi mahpuslara yapılan işkencenin artması ve bu işkenceleri yapanların ödüllendirildiği bir süreçteyiz. Keyfi ve hukuk dışı düşman ceza hukuku uygulamaları artmış durumda ve her gün biraz daha artmakta.”
Mektupta, politik Kürt tutukluların bilinçli bir şekilde birbirinden uzak odalara ve bloklara konulduğu belirtilerek, özellikle son 10 aydır hak ihlallerinin arttığını kaydetti. Tutukluların uzak odalara ve bloklara götürülmesinin temel amacının “öldürmek” olduğunu belirtilen mektupta, “Bu uygulamanın temel amacı Garibe Gezer’in öldürülmesiyle başladı. Ve en son Silivri Cezaevinde toplu işkence ve ölümlerle net olarak gördük. Yaşanılan bu ölümlerin bazıları kamuoyunda ‘şüpheli ölüm’ diye yansıması doğru değil. Bu uygulamalardan kaynaklı hiçbirinin ölümü ‘şüpheli ölüm’ değildir. Öldürülüyoruz. Bu uygulamanın temel amacı budur. Yaşanılan bu ölümlerin tümü birbirine uzak blok ve odalara yerleştirilme sonucu yaşanıldı. Burada hem tek kalan arkadaşlar var hem de bütün odalar birbirine uzak. Diğer cezaevlerinde yaşanılan acı olayların her an burada yaşanılacağı endişesini yaşıyoruz. Böyle bir olayın burada yaşanılmayacağını da hiç kimse, hiçbir kurum bize söyleyemez” ifadelerine yer verildi.
Kafes odalar
Mektupta, tutukluların, gökyüzü ve güneşin görülmesini engelleyen ve “kafes” olarak adlandırılan telli odalara konuldukları ifade edildi. Cezaevi yönetiminin Anayasa Mahkemesi (AYM) ve infaz hakimliklerinin tutukluların lehine verilen kararları uygulamayacaklarını açık açık söylediklerinin ifade edildiği mektupta, “Şu anda cezaevi mevcut yasalarla yönetilmiyor” denildi.
Hastaların sevki sorunu
Hasta tutukluların sevklerinin engellendiğinin belirtildiği mektupta, sağlık hakkının ciddi olarak ihlal edildiğine yer verildi. Mektupta, “Hastane sevklerimiz aylarca yapılmıyor. Ciddi sağlık sorunlarımızın olmasından kaynaklı yakın tarihli aralıklarla hastaneye gitmemiz gerekiyorken, 4-5 ayda bir hastaneye gitmek zorunda kalıyoruz. Sağlık olarak durumlarımız her geçen gün daha da kötüleşmektedir” diye belirtildi.
Farklı cezaevlerinden gelen tutuklulara psikolojik baskı yapıldığına dikkat çekilen mektupta, bu psikolojik baskılarla tutukluların “bağımsız” koğuşlara gitmesi için zorlandığı vurgulandı. Mektupta, şöyle denildi: “Bu dayatma ve baskıyı kabul etmeyen mahpuslar, aylarca kafesli odalar da tek tutuluyorlar. Cezası az kalan arkadaşlarımıza ‘bağımsız koğuşlara git, pişmanlık yasasından yararlan, pişman olduğunu söyle seni tahliye edelim’ diye dayatıyorlar. Bunu kabul etmeyen arkadaşlarımıza, ‘sen kabul etmezsen, seni tahliye etmeyiz’ tehditler savrularak tahliye edilmiyor.”
‘Sesimize ses olun’
İhlallere karşı tutukluların eylem yaptığının belirtildiği mektupta, şu çağrıda bulunuldu: “Şu anda da bir eylem içindeyiz. Sizlerden yaşadığımız sorunlara duyarlı olmanızı ve sesimize ses olmanızı bekliyoruz.”
İSTANBUL