Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde bulunan Resul Kocatürk, hem genel hem de virüs kaynaklı olarak -farklı siyasal çevrelerden 15 kişiyle birlikte- son üç ay içinde yaşadıkları hak ihlallerini kamuoyuna duyurmak istiyor. Özetleyerek aktarıyorum:
“Tutulmakta olduğumuz Kırıkkale F-Tipi Cezaevi’nde Covid-19 salgını öncesinde zaten var olan sorunlara pandemi süreci ile birlikte yenileri eklenmeye başlandı ve salgın gerekçe gösterilerek kelimenin gerçek anlamında tecrit içinde tecrit devreye konuldu. 19/03/2020 tarihinden itibaren açık ve kapalı görüşlerimiz yasaklandı. Avukat görüşü kısıtlandı. Sohbet, spor, atölye gibi sosyal faaliyetler durduruldu; dış kantin alışverişine yasak getirildi.
Son olarak infaz/af düzenlemesi içinde 5275 sayılı kanunun 61. maddesinin 2. fıkrasına yapılan ek ile 69. maddesinde yapılan değişiklik, cezaevi idaresi eğitim kurulu tarafından tamamen kapsam dışında ve art niyetli yorumlandı ve görüşçülerimiz tarafından getirilen ya da posta ile gelen kitap ve dergilerin tamamen yasaklanarak verilmemesi temelinde karar alındı.
Virüs salgını öncesinde zaten çoğunlukla adreslerine ulaşmayan normal posta mektuplarımız salgın sonrasında akıbetleri tamamen belirsiz olmaya başladı! Dışarıdan gönderilen mektup ve kartlar çoğunlukla ulaşmamakta, ulaşanlarsa gönderi tarihinden aylar sonra elimize geçmekte.
Tek hücreli ring aracı ve kelepçeli tedavi dayatmaları nedeniyle virüs salgını öncesinde tedavi olmamız büyük oranda engellenirken, salgın sonrası hastane sevkleri tamamen durduruldu. Ağır sağlık sorunları olan ve düzenli kontrolü yapılması gereken arkadaşlarımız adeta ölüme terk edildiler.
Aylardır yakınlarımızla görüş yapma hakkımız fiilen yasaklanmışken Haziran ayı içinde bir defaya mahsus olarak yaptırılan kapalı görüş tek kişi ile ve 1 saat süreyle sınırlandırılarak, tüm riskleri göze alıp uzak yerlerden görüşümüze gelen yakınlarımız görüşe alınmayarak mağdur edildiler.
Nisan-Mayıs ve Haziran 2020 sürecinde maruz kaldığımız hak ihlalleri ve keyfi uygulamaların kimi örnekleri şöyledir: Resul Kocatürk, pek çok sağlık sorunları nedeniyle koronavirüs salgınında risk grubu içerisinde olduğundan Promöhok (Zatürre) aşısı yaptırmak istemiş; ancak “parasını bakanlık karşılamıyor” gibi doğru olmayan (astım vb. kronik hastalık durumunda devlet karşılıyor) gerekçe ile Zatürre aşısı yapılmamıştır.
Zeynel Karabulut ve Sinan Akbayır, ciddi diş sorunu yaşıyor olmasına rağmen revir tarafından sevki yapılıyor ancak pandemi gerekçesiyle uzun süredir diş hastanesine götürülmüyorlar. Cihat Özdemir, Ankara Dışkapı Hastanesi’nde devam eden Sağlık Kurulu raporu işlemleri üzerinden 6 ay süre geçtiği gerekçesiyle daha önce yapılan tüm işlemler iptal edildi ve işlemler için yeniden sevk yapılacağı söylendi. Ayrıca Cihat Özdemir, tiroit kanseri ameliyatı sonrasında Mayıs ayında yapılması gereken kontrole götürülmedi.
Son olarak ‘kurum tesislerine, araç ve gereçlerine zarar vermek’ gibi alakasız gerekçelerle cezalar verilmiş olup, gerekçe yapılan suçlamalara ilişkin herhangi bir tutanak tutulmamış ya da hasar tespiti yapılmamıştır. Buna rağmen, Cezaevi Disiplin Kurulu tarafından Erdi Sidal’e 4 gün hücre cezası, Selçuk Çelik’e 4 gün hücre cezası, Sadık Sabancılar’a 4 gün hücre cezası, Sinan Akbayır’a 14 gün hücre cezası, Zeynel Karabulut’a, kalıcı fiziksel engelli bulunduğu bilinmesine rağmen yapmadığı, yapmasının mümkün olmadığı eylem nedeniyle 4 gün hücre cezası verildi.”
* * *
Bolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Mehmet Berk şöyle diyor: “Korona ikinci bir Allah’ın lütfu oldu. Hapishanelerde pek çok haktan zaten mahrumduk. Pandemiyle birlikte mutlak bir tecrit rejimine geçildi. En önemlisi hasta tutsakların durumu. Bu süreçte tüm revir faaliyetlerinin askıya alınması. Öyle ki aylardır rahatsızlıkları olmasına rağmen kimse revire çıkamıyor. Hastaneye son dönemlerde bazı sevkler yapılıyor ama dönüşte 14 günlük karantina tam eskinin kör hücre cezasına dönüşüyor. O 14 günde havalandırmaya çıkamıyoruz. Ailenle telefon hakkın bile iptal ediliyor. Sohbet-spor faaliyetleri tamamen durdu. Son günlerde odaları tek başına spora çıkaracağız diye bir program yaptılar. Temmuz-Ağustos ayının toplamında her odayı sadece bir saat spora çıkaracaklarmış.”
* * *
Silivri 9 nolu Kapalı Cezaevi’nde iki yıldır tekli bir odada tutulan Soydan Akay’a Van Milletvekili Tayip Temel’in posta ile gönderdiği Yeni Yaşam ve Xwebun gazeteleri hiçbir gerekçe gösterilmeksizin verilmemiş. Bu arada, prostat kanseri için Okmeydanı Araştırma Hastanesi’nde iki ay boyunca yapılan ışın tedavisi olumlu sonuç vermiş ve tümör temizlenmiş. Sağlık durumunun şu anda iyi olduğunun arkadaşları tarafından bilinmesini istiyor.
* * *
Bolu F Tipi Cezaevi’nde kitap ve giyim eşyalarını iki ayda bir vereceklerini bildirmişler. Yani bugün size koliyle kitap geldiyse, üstünden iki ay geçmeden yeni bir kitap kolisi kabul edilmeyecek ve geri iade edilecekmiş. Aynı kuralın dışarıdan gelecek olan giysiler için de uygulanacağı söyleniyor.
* * *
İzmir-Kırıklar 2 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Kahraman Güvenç’e 20 Mart 2020 günü gönderdiğim kart, 17 Temmuz 2020 günü ulaşmış. İnsan ne diyeceğini bilemiyor!
* * *
KİTAP: Mardin-Midyatlı Sadık Aslan’ın Kor Yayınları’ndan yeni çıkan “İklim Kahverengi” isimli kitabı bana ulaştı. İçeride üretmeye devam eden Sadık Aslan’a yeni kitabı için teşekkür ediyorum. Sadık Aslan’ın daha önce de “Gündoğumuna Yürüyüş” ve “Solgun Sarı-Tor” isimli kitapları yayınlanmıştı.
MEKTUBU GELENLER:
—————————————
Fecriye Benek – Bayburt M Tipi Cezaevi
Zeki Kayar – Bandırma 1 nolu T Tipi Cezaevi
Mehmet Berk – Bolu F Tipi Cezaevi
- Zeki Deniz – Bolu F Tipi Cezaevi
- Reşit Bekir – Bolu F Tipi Cezaevi
Resul Kocatürk – Kırıkkale F Tipi Cezaevi
Kahraman Güvenç – Kırıklar 2 nolu F Tipi Cezaevi
Soydan Akay – Silivri 9 nolu Kapalı Cezaevi