Yüzde 98 engelli Serdar Yıldırım, boynundan aşağısı felçli Abdullah Turan ve 2 kolu olmayan Engin Aktaş aynı koğuşta tutuluyor “kaçma şüphesi” ile tahliye edilmiyor. Yakınları yaşananlar ‘hukuk değil kin tutma’ diyor
Koronavirüs (Covid-19) salgını ile birlikte cezaevinde tutukluların durumunu kamuoyunda endişeye yol açarken, hasta tutuklular başta olmak üzere iktidarın siyasi tutuklular ile ilgili hiçbir adım atmaması da tepkilere neden oluyor.
Metris R Tipi Cezaevi’nde aynı koğuşta tutuklu bulunan hasta tutuklular Serdal Yıldırım (27), Abdullah Turan (33) ve Engin Aktaş (32), Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “cezaevinde kalamaz” raporlarına rağmen tahliye edilmiyor. Yine Urfa T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Muzaffer Çakmak (65) ve Feridun Günbeği (60), birçok hastalıkları bulunmasına rağmen tahliye edilmiyor. Tahliye talebi reddedilen hasta tutuklu Salih Filiz ise, ‘Ölüme terk edildim’ dedi.
Yaşananlar ‘kin tutma’
Cezaevine girmeden önce geçirdiği trafik kazası nedeniyle yüzde 98 engelli durumda olan Serdar Yıldırım, boynundan aşağısı felç olan Abdullah Turan, 2 kolu olmayan ve verem hastası Engin Aktaş’ın tahliye edilmemesine, “kaçma şüphesi” gerekçe gösteriliyor.
Serdal Yıldırım’ın ağabeyi Sedat Yıldırım, ATK raporunun görmezden gelindiğini ve emniyetin verdiği “toplum için tehlikelidir” görüşünün dikkate alındığını kaydetti. Yıldırım, yaşananların hukuki boyutu aşıp “kin tutma” aşamasına geldiğini söyledi.
‘Bize reva görülen ölüm’
Aynı koğuşta kalan 3 tutuklunun da kendi işlerini göremeyecek derece engelli olduğunu hatırlatan ağabey Yıldırım, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı: “Onların dışarıdaki sesi biziz. Eğer ki ses çıkarmasak bir bir yaşamını yitirmeye devam edecekler. Düşünün 3 engelli neredeyse sadece nefes alıyorlar, ancak toplum için tehlikeli görünüp bırakılmıyor. Bize reva görülen tek şey ölüm.”
IŞİD’e karşı savaştı
Abdullah Turan’ın annesi Ümügülsüm Turan ise çocuğu ile yaptığı telefon görüşmesinde çocuğunun sözlerini aktardı: “Bir tek başımı kullanabiliyorum. Ayın koğuşta 2 engelli arkadaşımla kalıyorum. Üçümüzün de cezaevinde kalamaz raporu var. Ancak serbest bırakılmıyoruz. Koğuşa gelen iki kişi yanıma gelerek telefonu kulağımın yanına bırakıp gitti. Sizinle ancak bu şekil konuşabiliyorum. Temizlik sorunu feci bir sorun olarak karşımızda duruyor. Dezenfekte, maske ve temizlik malzemeleri verilmiyor. Cezaevi reviri ile sorunlar yaşıyoruz. İnfaz yasası Kürtlere çıkmadı.”
Oğlunun Suriye topraklarında IŞİD’e karşı savaştığı için şu an cezaevinde olduğunu söyleyen anne Turan, “Oğlumu bıraksınlar biz ona bakarız. Daha genç olduğu için yaralarının iyileşme durumu da var” diye seslendi.
2 yaşlı hasta tutuklu ölüme terk edildi
Urfa T Tipi Kapalı Cezaevi’nde ise hasta tutuklular Muzaffer Çakmak (65) ile Feridun Günbeği (60), koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen tahliye edilmiyor. KOAH, kronik astım, kalp yetmezliği ve kemik erimesi hastalıkları bulunan Çakmak ile Çölyak hastası olan Günbeği’nin avukatı Hidayet Enmek, müvekkillerinin ölüme terk edildiğini belirtti.
Müvekkillerinin, illegalize edilmek istenilen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) üyesi olmaktan tutuklu bulunduklarını söyleyen Enmek, yaptıkları tahliye başvurularının da dikkate alınmadığını belirtti ve “Müvekkillerimiz ölüme terk edildi” dedi.
Çifte standart
Cumhurbaşkanı kararnamesi ile 65 yaş ve üzeri insanlara sokağa çıkma yasağı getirildiğini, yine, kronik hastalığı bulunan insanların dışarı çıkmamaları yönünde uyarılar yapıldığını hatırlatan Enmek, “Peki, cezaevinde kronik hastalığı olan ve 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olan bu insanlar için ne yapıldı?” diye sordu. Yaşananların ‘çifte standart’ olduğunu vurgulayan Enmek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu insanlar siyasi düşüncelerinden dolayı ölüme terk ediliyorlar. Müvekkillerimiz hakkında hiçbir somut delil yok. Yargılamanın ileriki aşamasında haksız bir tutuklama olduğu için müvekkillerimiz serbest kalacaktır. Ama isteriz ki canımızı acıtacak ve telafisi olamayacak bir durum yaşanmadan müvekkillerimizin tahliye edilsin.”
‘Ölüme terk edildim’
İzmir Ödemiş T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan ve kalın bağırsak kanseri, kemik erimesi ve tüberküloz hastası olan Mehmet Salih Filiz (23), sağlığına ilişkin durumu ailesi aracılığıyla Mezopotamya Ajansı’na aktardı.
Filiz, sağlık durumunun daha da kötüye gittiğini belirterek, kendisinin de Osmaniye 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde yaşamını yitiren ağır hasta tutuklu Sabri Kaya gibi ölüme terk edildiğini söyledi.
Tahliyesi için yapılan başvuru sonuçlarının bu hafta eline ulaştığını ifade eden Filiz, şunları söyledi: “Tahliye taleplerim reddedildi. Gerekçede ise,‘Devlet gerekli tüm önlemleri almaktadır’ deniliyordu. Kanmaların her geçen gün fazlalaşıyor. Benden Adana Pozantı’nın intikamı alınmak isteniyor. Ben Pozantı’da çocuk tutuklulara yapılan cinsel istismar olaylarını açığa çıkardım ve bana dava açılmıştı. Cezaevi yönetimi bana hala ısrarla ‘seni revire çıkarmayacağız’ diyor ve psikolojik anlamda çöküntü yaratmak istiyorlar. Vicdan sahibi olan herkes ağır hasta tutuklulara duyarlı olup sesi olsunlar.”
HABER MERKEZİ