Önceki gün ‘şehirlerin güvenliğini sadece kolluk kuvvetleriyle sağlayamayız’ diyerek paramiliter güçler mesajı veren Erdoğan, Libya’ya TSK’nin dışında ‘farklı ekipler’gönderdiklerini itiraf ederek, basındaki ÖSO iddialarını doğruladı
Libya’da Hafter güçleri ile Trablus hükümeti arasındaki çatışmalar şiddetlenirken, Türkiye’nin asker gönderme kararı tartışılmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceki akşam CNN Türk’te yaptığı açıklamalar ise asker gönderme sorununa tezkerede yazmayan yeni bir boyut ekledi. Programda, bir soru üzerine Erdoğan, “Orada bir harekat merkezi, bu harekat merkezinde de bizim bir korgeneralimiz bulunacak. Oradaki bu süreci onlar yönetecekler. Şu anda zaten peyderpey gidiyorlar. Şu anda muharip güç olarak bizim orada farklı ekiplerimiz olacak. Bunlar bizim askerimizin içinden değil. Bu farklı ekiplerle o muharip güçler orada çalışacak. Ama işin koordinasyonunu bizim üst düzey askerlerimiz… Onlarla beraber bu süreci işletmiş olacağız” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın bu ifadelerinde geçen ‘asker olmayan farklı ekipler’ deyiminin ne anlama geldiği anlaşılamazken akıllara Suriye’deki ÖSO’cuların Libya’ya taşınması iddiaları geldi.
Sultan Murad’dan bir ölüm
Öte yandan, Libya’ya paramiliter Suriyeli güçlerin gönderildiği iddialarına dün bir yenisi daha eklendi. Şark’ul Avsat haber sitesinin Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne (SOHR) dayanarak ortaya attığı iddiaya göre, Trablus’ta yaşanan çatışmalarda Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin (UMH) yanında savaşan Suriyeli Sultan Murad Tugayı grubundan 1 kişi öldü. SOHR, bu kişinin Libya’da öldüğünün gizleneceğini ve onun Suriye’nin kuzeyindeki çatışmalarda ölmüş gibi gösterileceğini de öne sürdü.
El Tekbali kampı
SOHR, ayrıca, yaklaşık bin 700 Suriyeli militanın, Libya’da savaşmak için Türk kamplarına geldiğini de doğruladı. Efrîn şehir merkezindeki Amir alGhubari Okulu’ndaki bir ofiste kayıtları yapılan militanların Libya için hazırlandığı belirtildi. Yerel kaynaklar, Libya seferine katılmak isteyenlerin sayısındaki artışın oradan Avrupa’ya kaçma olanaklarından da kaynaklandığını öne sürdü. SOHR, ÖSO’nun yayınladığı bir videoya dayanarak Libya’daki El Tekbali üssünün Türkiye’den gelenlere ayrıldığını ve bunun için bölgede aylardır hazırlık yapıldığını kaydetti.
Tezkere gölgesinde ziyaret
Libya konusu, Rusya-Türkiye ilişkilerinin öncelikli gündem maddelerinden biri haline geldi. Libya’ya asker gönderilmesine olanak sağlayan tezkerenin TBMM’de kabulüyle, Libya’da Ankara ve Rusya’nın farklı cephelere desteği su yüzüne çıktı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus gazını Türkiye ve Avrupa’ya taşıyacak yeni boru hattı Türk Akımı’nın açılış törenine katılmak üzere, 8 Ocak’ta, Türkiye’ye gelecek. Suriye ve Libya’da gerilimin arttığı ve Ankara ile Moskova’nın politikaları arasındaki makasın açıldığı bir dönemde Türkiye’yi ziyaret edecek olan Putin’in Erdoğan’la görüşmesinde öncelikli gündem maddeleri ise İdlib başta olmak üzere Suriye’deki gelişmeler ile Türkiye’nin Ulusal Uzlaşı Hükümeti’ne destek için asker gönderme kararı aldığı Libya olacak. Rusya, Suriye’deki gibi resmi olarak askeri kuvvet bulundurmasa da Rus Wagner savunma şirketinin paralı askerleri aracılığıyla Libya’da UUH’ye karşı savaşan general Halife Hafter öncülüğündeki Libya Ulusal Ordusu’na destek veriyor.
BM: Siyasi çözüm bulunmalı
Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL), başkent Trablus’ta en az 30 ölü ve 30’dan fazla kişinin yaralandığı askeri akademinin bombalanmasını şiddetle kınadığını açıkladı. BM Libya Destek Misyonu yaptığı açıklamada, Libya’da son haftalarda askeri operasyonların tehlikeli bir şekilde arttığını belirterek, “Libya’da tırmanan bu gerilim derhal durmalı” dedi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, önceki gün yaptığı açıklamada, hava saldırıları ve bombardımanlarının son haftalarda en az 11 sivili öldürdüğünü belirterek Libya’da derhal siyasi diyaloğa dönüş çağrısı yapmıştı.
HABER MERKEZİ